English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nicking

Nicking translate Turkish

108 parallel translation
- Oh, I got caught nicking a car.
- Araba çalarken yakalandım.
I haven't been nicking for ages now.
Bir şey yürütmeyeli çok oluyor.
Anything worth nicking?
Araklamaya değer bir şeyler var mı ki?
- Perhaps someone's been nicking''em.
- Belki birisi çalmıştır. - Ha... tir!
Then you go back in front of His Nibs for nicking the cassettes from Harrods he reads the experts'reports, and then sentences you to be hanged.
Sonra Harrods'dan kaset çaldığın için tekrar hakim önüne çıkarılırsın, hakim, uzmanların raporlarını okur ve senin asılmana hükmeder.
- Nicking from Harrods!
- Hangi işten mi? - Harrods'dan çalmaktan!
You go on nicking and making a bloody nuisance of yourself when you should be here, learning summat useful!
Çalmaya ve baş belası olmaya devam ettin oysa okulda olman ve azıcık da olsa işe yarar bir şeyler öğrenmen gerekirken.
And you're back here-all because you were too stupid when you were here nicking sweets from the local tuck shop.
( Hırsızlık ) Sonra mahkemeye geri döneceksin çünkü mahallenin bakkalından şeker çalacak kadar aptaldın.
You believe that not nicking from school or from the local Paki sweet shop bit, don't you?
Okuldan veya Pakistanlının şeker dükkanından çalmamanın yeterli olduğuna inanıyorsun değil mi?
It struck me that such astute man, as Straker would not undertake this tendon-nicking without a little practice.
Straker gibi kurnaz bir adamın hiçbir pratik yapmadan böyle bir işe girişmeyeceği kafama dank etti.
We're not nicking their fucking turf, are we?
- Evet. Bu lanet olası çimleri aşırmıyoruz, değil mi?
I suppose there's nicking cars. - No!
Araba hırsızlığı da var aslında.
And seeing Joe I think it crossed all our minds about nicking him.
Ve Joe'yu görünce hepimiz onu araklamayı düşündük.
She's telling everyone that I caused her weight gain by nicking her thyroid during a neck tuck.
Evet. Boyun germe ameliyatında tiroidine zarar verdiğim için şişmanladığını söylüyormuş.
What am I nicking?
Peki ne aşıracağım?
It's a computer program and you're not nicking it.
Bir bilgisayar programı, ve aşırmak yok.
But the police were too busy nicking fare-dodgers and junkie bag-snatchers, while Charlie and the gunman slipped across the drink towards Spain.
Ama Charlie ve ortağı İspanya'ya sıvışırken, polis daha çok vergi kaçakçıları ve kapkaççılarla meşguldü.
The only other wound on the body entered the upper abdomen and exited between the seventh and eighth ribs, most likely nicking a major vessel on the way through, causing him to bleed to death.
Vücuttaki diğer bir kurşun yarası da karnın üstünden girmiş, yedinci ve sekizinci kaburgalar arasından çıkmış, bu yolda da ana damara çarpmış, ölüm nedeni de aşırı kan kaybı.
You're nicking holy water from a church and you're worried about my language.
- Sen öyle- - - Sen gözcülük yap yeter!
Meaning? Well, Jethro, if you slice into an eye like you would, say, an egg, you risk nicking the blood vessels.
Mesela gözü tıpkı bir yumurta gibi kesersen, damarları da kesebilirsin.
- I'm gonna have to care on nicking bags. - Why?
- Çanta çalma işine devam etmeliyim.
there is one thing Flea is good at is nicking cars!
Eğer Flea'nın iyi bildiği bir şey varsa o da araba çalmaktır!
Not by just nicking stuff.
Dolandırıcılıkla değil.
Kid! Are you nicking?
Hırsızlık mı yapıyorsun, ufaklık?
I can't believe you've started nicking at this age.
Bu yaşta hırsızlık yaptığına inanamıyorum.
I ain't nicking the crown jewels again.
Kraliyet mücevherlerini yeniden çalmam haberiniz olsun.
You were nicking his stuff?
- Onun eşyalarını mı arakladın?
- Well... she ain't actually worked the con before, but she has worked in a bank so, you know, she's well used to nicking money off of people.
- Aslında hiç dolandırıcılık yapmamış ama bir bankada çalışmış. Bu da demektir ki insanlardan para tırtıklamaya alışkın.
No more nicking me wallet, no going off doing unilateral things on your own without my saying so.
Cüzdanımı falan araklamayacaksın ve ben söylemedikçe gidip kendi başına işler çevirmeyeceksin.
So basically she's just nicking old people's houses?
Kısacası elden ayaktan düşmüşlerin evlerini ellerinden almanın yolunu bulmuş.
I mean they pay you a poxy fucking grand a week and they're nicking 12, 13 large over a weekend.
Bunlar ödemeleri haftalık sahte 1000 dolarla yaparlar. Haftada 12-13 kişiyi hapse tıkarlar.
So I found out that she being saying about me nicking stuff, and that she's going to tell the agency..
Herkese benim hırsız olduğumu söylemiş. Acenteye da söyleyecekmiş.
Those wankers are nicking that girl's Frisbee.
Şu sıvazcılar kızın frizbisini çalıyor.
She's nicking my material. Stop this!
Şuna bakın, benim malzemelerimden çalıyor!
Don't you go accusing my dad of nicking stuff.
Babamı bir şeyler yürüttüğü konusunda suçlamaktan vazgeç!
Don't you go round accusing my dad of nicking stuff!
Babamı bir şeyler yürüttüğü konusunda suçlamaktan vazgeç!
You could be done for nicking that.
Onun yüzünden isim bile takarlar sana.
You were nicking drinks, but you've got a yacht?
Yatınız var ama içki çalıyorsunuz.
Imagine me in a copper's uniform, nicking people.
Beni bir polis üniformasında düşünsene. İnsanları tutuklarken falan.
Nicking you.
Seni tutukluyorum.
You've taken fucking JJ and now he's nicking her off me as well!
Siktiğim JJ'i bile aldın ve şimdi bir de onu benden alıyorsun!
I mean if some bugger's nicking a milk bottle off your doorstep, it's hardly worth calling the flying squad round, is it?
Yani bazı serseriler kapınızdan süt şişesini çalınca motorize ekibi aramak hiç gerekmez, değil mi?
Bitch of it is nicking''em's butter.
İşin en kötü tarafı da şu... Çalmak ekmeklerine yağ sürer,
Do something bigger than nicking his motor.
Motorunu çalmak dışında daha ciddi şeyler düşünmeliyiz.
The assholes keep nicking them.
Yine çalıp duruyor ibneler...
You got to stop nicking these bar codes, Jake!
Şu barkodları kırpmamayı öğren artık, Jake!
Lazy, nicking our bleeding jobs.
Tembeller, işimizi çalıyorlar.
- Are they lazy or nicking our jobs?
- Tembeller mi, işimizi mi çalıyorlar?
- They nabbed me nicking Lynx display.
- Beni yaşlı bir karıya musallat etmişlerdi.
Oh, no, he was right. I was nicking them.
Haklıydı ama, onları araklıyordum.
Look, shouldn't you lot be off nicking car stereos or something?
Paul deliriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]