Niko translate Turkish
410 parallel translation
In front of Niko.
Niko'nun önünde.
- Niko.
- Niko.
May I introduce Niko.
Niko'yu tanıtayım.
However... sit down, Niko.
Ancak... otur, Niko.
Niko, help us.
Niko, bize yardım et.
Niko had his own shop once.
Bir zamanlar Niko'nun kendi dükkânı vardı.
People will say, "Niko and Dimitri have cows painted on their shop."
İnsanlar, "Niko ve Dimitri'nin dükkânında boyalı inekler var." diyecekler.
The milk is pouring out, Niko.
Sütü taşırıyorsun Niko.
Nikolo, you're a kind man.
Niko, sen nazik bir adamsın.
Get up, Nikolo.
Uyan Niko.
Get up, Nikolo, your sister's here to see you.
Uyan Niko. Kız kardeşin seni görmeye gelmiş.
Good morning, Niko.
Günaydın, Niko.
You like our Niko's pictures?
Niko'nun resimlerini beğendiniz mi?
Don't offer Niko money.
Niko'ya para teklif etmeyin.
Niko, enough of hanging about the streets.
Niko, sokaklarda dolandığın yeter.
Drink up, Niko.
İç, Niko.
These are the best paintings of our Niko.
Bunlar Niko'muzun en iyi resimleri.
What? They don't like our Niko's pictures?
Ne yani, Niko'muzun resimlerini beğenmiyorlar mı?
Are you Niko Pirosmanashvili?
Niko Pirosmanashvili sen misin?
Niko Pirosmanashvili.
Niko Pirosmanashvili.
Yes, Niko Pirosmanashvili.
Evet, Niko Pirosmanashvili.
Who is Niko Pirosmanashvili here?
Burada Niko Pirosmanashvili kim?
Gentlemen, let me introduce to you Niko Pirosmanashvili, the painter who lives in our city, but, unfortunately, not yet known to us.
Baylar, izin verin sizi Niko Pirosmanashvili'yle tanıştırayım. Kendisi şehrimizde yaşayan bir sanatçı ama ne yazık ki hiçbirimiz onu bilmiyoruz.
It's me, Niko.
Benim, Niko.
They're mocking at you, Niko.
Seninle dalga geçiyorlar, Niko.
Paint, Niko, he was saying, paint!
Boya, Niko, boya diyordu!
We forgot about Niko.
Niko'yu unuttuk.
Niko Lordkipanidze.
Niko Lordkipanidze.
Now, the great ethologist, Niko Tinbergen, did a very ingenious experiment.
Hayvan davranışlarını inceleyen Niko Tinbergen ustaca bir deney gerçekleştirdi.
Hey, Niko, please.
Niko, lütfen!
What's Niko have to say about this?
Niko tüm bunlar için ne diyecek?
You mess with Niko, you end up taking a dirt nap.
Niko'yu kızdırırsan, sonun uyumak olur.
But we need cash... so first we take the bank... then we take Niko... and then, my friend, school is out.
Nakit paraya ihtiyacımız var... önce bankayı soyacağız... sonra Niko'yu... ve sonra dostum, okul bitecek.
How long have you been here in Belgrade, Niko?
Söylesene Niko, ne zamandır Belgrad'dasın?
And the Hotel Niko called to say they have your American Express card at the front desk.
Bir de, Otel Niko aradı American Express kartınız ön bürolarındaymış.
Hotel Niko.
Otel Niko.
- Dr. Niko Tapopopolis?
- Doktor Niko Tapopopolis?
- Dr. Niko Topodopeless?
- Doktor Niko Topodopeless?
We're live inside Madison Square Garden where Niko Dr. Tatopoulos has discovered the beast's lair.
Madison Square Garden'dan canlı bildiriyoruz. Dr. Niko Tatopoulos yaratığın barınağını burada buldu.
I called Niko, but you may also call me Neil.
Bu arada adım Niko. Bana Neil de diyebilirsin.
There you go, Niko.
Al bakalım Niko.
Elvis Costello at the Marquee in 1978... a barely coherent Nico doing Doors songs in 1974... and an even more barely coherent...
Elvis Costello'nun 1978'te Marquee'deki konseri. Niko'nun 1974'te Doors şarkısını söylediği konser.
Niko, don't play with the food.
Niko, Yemeğin ile oynama.
Niko, come on, eat!
Niko, ye onu.
And I'll get married, Pops, I promise. You have plenty of time, Niko.
Söz yeterince zamanın var.
- Hey, Niko. - Where'd you go?
Hey Niko, nereye gidiyorsun?
Wait a minute, Niko, I put them in your room.
Bekle bir dakika Niko. Onları odana koyucam?
Time out! No more punching Thio Niko's nads, okay?
Daha fazla yumruk vs. yok anlaşıldı mı?
Foti, stop hitting Thio Niko. Look at you, how big you are!
Şuna bak, ne kadar da büyümüşsün.
Hey, Niko, what's the matter with you?
- Niko, neyin var senin?
Niko, be careful.
Niko dikkatli ol.