No cheating translate Turkish
303 parallel translation
Treat them all alike, treat them all the same Treat them all alike, no cheating in the game
Herkes eşit davran, herkese aynı davran Herkese aynı davran, kimseyi kandırma
- I have. - No cheating?
- Hile yapmıyorsun ya?
No cheating!
Hile yok!
I told you no cheating, ok?
Sana hile yok dedim, tamam mı?
We'll have no cheating this time.
Bu kez hile yapmak yok.
Rule four, no cheating.
Kural dört, hile yok.
No cheating.
Hile yok!
- No cheating.
- Hile yok.
No cheating, now.
Hile yapmak yok.
No cheating.
Hile yapmak yok.
No cheating!
Kaytarmaca yok!
But no cheating, I'll check later.
Dümen çevirme, kontrol edeceğim.
No cheating!
Kurnazlık yapma!
No cheating and don't look.
Oyunbozanlık yapmak ve bakmak yok.
No cheating.
Kopya çekmek yok.
There's no cheating involved.
Aldatılma falan yok.
Last bids now, and no cheating!
Son kozlarınızı oynayın, hile yapmak yok!
Sarah... No cheating.
Sarah, hile yapmak yok.
No cheating.
Numara yapmaya kalkmayın.
Ok, now no cheating.
Tamam, şimdi kandırmaca yok.
Fair enough? No cheating, now.
Tamam, ama hile yok.
- No cheating, no ringers.
- Şike yok, yaşlı oyuncular yok.
No cheating.
Hile yok.
- No cheating!
- MızıkçıIık yok!
Please, no cheating.
Lütfen, hile yapma.
No cheating'?
- Hile yok.
And no cheating!
Dalavere falan da yok!
- There's no cheating.
- Hile yok.
Oui mon cher, if there is no cheating, there is no jealousy, if there is no jealousy, there is no desire, if there is no desire there is no sex.
Eğer ihanet yoksa kıskançlık da yoktur. Kıskançlık olmayınca arzu da kaybolur ve arzusuz da seks olmaz, bu kadar basit.
But there'll be no more of this damn cheating!
Ama artık bu kahrolası aldatmaca sürmeyecek!
No more stealth and cheating and lying.
Gizlenmek ve yalan söylemek zorunda kalmadan.
No, I was cheating.
Hayır, hile yapıyordum.
L don't... There's no lying and cheating.
Yalan veya aldatmaca yok.
After 20 years, no more cheating on the grape scales, you dumb bastards.
Nihayet 20 yılın ardından, Üzüm paylarında dalavere olmayacak. sizi aptal herifler.
You're a lying, cheating, no-good two-bit bitch.
- Sen yalancı, sahtekâr, o... nun... -... tekisin.
everything controlled, there is no possibility of cheating. Listen.
Herşey kontrol edildi, sahte olmasının imkanı yok.
There is no proof of wrongdoing, only a suspicion of cheating.
Ortada bir kanıt yok, sadece kopya çekildiği şüphesi var.
No, I swear I wasn't cheating on you.
Yo bebeğim, yemin ederim seni aldatmıyordum.
I could've said no, but I'd have felt I was cheating.
Hayır diyebilirdim ama bu sahte olurdu.
Bartender, I'm looking for that no-good, cheating blacksmith.
Barmen, o beş para etmez, hilekar nalbandı arıyorum.
I swear, no more cheating. I promise.
Yemin ederim, artık hile yok.
What are you doing? You're also cheating. No I'm not cheating.
Ben Yüce Krishna ve Arjun'un yaptığı şeyi yapıyorum.
"There is no more deeply moving religious experience than cheating a cheater."
"En derin ruhani olay bir hilebazı aldatmaktır."
If you thought I was cheating you... oh, you have no idea what I was doing to them and they still haven't caught on.
Eğer seni dolandırdığımı düşünüyorsan onlara neler yaptığım hakkında hiç bir fikrin yok ve halen anlayamadılar.
It's not cheating if there's no sex.
Kandırmaca sadece sekste olur.
No. It's not cheating.
Aldatma sayılmaz.
- No, it`s not cheating.
- Hayır olmuyor.
No, now you're cheating.
Hile yapıyorsun.
Guess this means no more cheating on my taxes.
Bu vergilerimde hile yapamayacak mıyım demek oluyor?
No one is that lucky. He's cheating.
Kimse bu kadar şanslı olamaz.
They are as untrustworthy as rats, stealing and cheating, with no remorse.
Fareler kadar değersizler, hiç çekinmeden çalarlar, aldatırlar.
cheating 114
no change 141
no cheese 20
no choice 122
no charge 116
no chance 235
no chance of that 18
no children 110
no charges 30
no change 141
no cheese 20
no choice 122
no charge 116
no chance 235
no chance of that 18
no children 110
no charges 30