No interruptions translate Turkish
119 parallel translation
There will be no interruptions.
Kesintiya yol açmayın.
There'll be no interruptions.
Kimse rahatsız etmeyecek.
No interruptions!
Karışmayın!
There were no interruptions.
- Hiç ara vermedim
Now, please, no interruptions.
Şimdi lütfen müdahale etme.
Only no interruptions.
Yalnız kesmek yok.
No interruptions, remember?
Sözlerimi kesmek yok, unutma.
Even though time is running out, I must postpone this interview until we can be assured of no interruptions. Step down off your high horse, mister.
Zamanımız çok kısıtlı,... yine de bu konuşmayı erteleyeceğim,... bir daha bölünmesini, istemiyorum.
Once we enter that room, there are to be no interruptions.
Bir kez odaya girdik mi kimse rahatsız etmeyecek.
I thought I said no interruptions.
Rahatsız edilmek istemediğimi söylemiştim.
No gaps, no interruptions.
Ara yok, kesilme yok.
No interruptions, please.
Bölmeyiniz, lütfen.
I needed a day or so with no interruptions.
Kesintisiz bir iki güne ihtiyacım vardı.
I ordered no interruptions!
Rahatsız edilmemek istediğimi söylemiştim!
Quiet, no interruptions.
Rahatsız edilmiyorsun.
Hold my calls. I want no interruptions.
Kimseyi bağlama.
I should've asked the computer for no interruptions.
Bilgisayarın yarıda kesilmelerini sormalıydım.
No interruptions.
Rahatsız edilmeden.
No phone calls, no interruptions, nothing.
Telefon bağlama. Rahatsız etmeyin.
No interruptions.
Kimsenin rahatsız etmeyeceği bir köşe.
No interruptions.
Yarıda kesen olmaz.
You and I, no interruptions.
Sen ve ben, rahatsız edilmeden.
I said no interruptions.
- Bölmeyin demiştim.
Please, no interruptions.
- Lütfen. Kesmeyin. Tamam mı?
We rarely get a chance to just talk... no interruptions, distractions, Deb...
Nadiren konuşma fırsatı buluyoruz... Bölünmeden, dikkatimiz dağılmadan, Deb...
I'm fairly certain I said "no interruptions".
Tam olarak "bölmek yok" dediğimi zannediyorum.
- No interruptions.
- Rahatsız edilmemek, efendim.
No interruptions.
Evet, şimdi sakın lafımı kesme.
- I said no interruptions.
- Engellemeyin demiştim.
No interruptions.
Müdahale yok.
I said no interruptions! The king escaped.
- Rahatsız etmeyin demiştim.
I told you, no interruptions.
Bölmek yok demiştim.
But first, no interruptions.
Ama önce, kesinti yok.
I asked for no interruptions.
Kesmemenizi istemiştim.
Now, we'll have no more interruptions.
Bundan böyle kesmek yok!
Please be seated, Miss Claypoole, and we'll have no further interruptions.
Sadece, burada yargılananın ben olmadığımı belirtmek istiyorum.
I trust there will be no further interruptions.
Daha fazla kesinti olmayacağına inanıyorum.
No more interruptions.
Artık sözümü kesme.
I will tolerate no outbursts, disturbances or interruptions.
En ufak bir taşkınlığa, rahatsızlığa, ya da söz kesmeye izin vermem.
Bart, no more interruptions during Martin's book report.
Bart, Martin'in kitap raporu boyunca bir kez daha söz kesmek yok.
Look, no more music, no more questions, and no more fuckin'interruptions.
Şimdi bak : Müzik yok, soru yok ve bizi bölmek yok.
There's no commercial interruptions...
Hiçbir ticari engeleme yok...
And I hope there will be no more interruptions.
Umarım başka kesinti olmaz.
No more interruptions.
Daha fazla rahatsız edilmeyeceğiz.
No more interruptions.
Ziyaretçi istemiyorum
And believe me, there will be no more interruptions after today.
İnan bana bugünden sonra, bir daha ara vermeyeceğim.
No more interruptions.
Dyl? Bir daha rahatsız etmek yok.
No more interruptions!
Artık kesmeyin.
No more interruptions!
Sözümü kesme! Anlaştık mı?
And no interruptions.
Bölmekte yok.
I SAID NO INTERRUPTIONS.
Bölmeyin demiştim.