Nom translate Turkish
186 parallel translation
I have the arrest warrant il ne manque que le nom we will when you say we
Önlem olarak tutuklama emrini hazırlayıp getirdim. İsmini daha sonra öğrendiğimizde ekleriz.
Nom de dieu!
Allah aşkına!
- Nom de dieu!
- Allah aşkına!
Giacomo is my nom de plume,
Giacomo benim takma adım,
Nom de chien!
Nom de chien!
It's one of my many earthly pseudoplumes, or nom de nyms.
İçeri gelin. Dünyadaki birçok ismimden biri.
Nom de Dieu, Paul.
Aman Allah'ım, Paul.
Possibly you know him better by his nom de voyage, or his name he travels under.
Muhtemelen onu yolculuklarında kullandığı adıyla... tanıyorsunuzdur.
Sacré nom di Diou!
Seni lanet olası!
Ah, nom de Dieu!
Lanet olsun!
Ah, nom di Diou, for sure...
Nedir bu başıma gelen!
Oh, nom de Dieu!
Lanet olsun!
Fart already, nom di Diou!
Yellensene be adam!
Nom di Diou, let's guzzle a "canon"!
Haydi şarap içelim!
Nom di Diou, a little "canon"!
Haydi, küçük bir kadeh içelim!
But it's not done, nom di Diou, nom di Diou, you slut!
Tanrım! Sen resmen bir sürtük olmuşsun!
Ahhh... nom di Diou, nom di Diou...
Aman Tanrım!
How's that? Don't you get it? Pour me a "canon", nom di Diou!
Anlamıyor musun yahu, bana bir şarap koy!
Oh nom di Diou! The Mayor!
Şuraya bak, belediye başkanı!
- Or is it a nom de plume?
- Ve ya o bir takma isim mi?
- It is a nom de plume.
- Evet o bir takma isim.
I was only hiding behind that nom de plume until I made sure that you liked it.
Beğendiğinizden emin olana kadar o mahlasın arkasında saklanıyordum.
Just use a man's name is what they call a'Nom de plume'.
Sadece bir erkek adı kullanıyor. Takma ad dedikleri türden.
No, you have not understood, is a'nom de plume'.
Beni dinlemiyordun, o bir takma ad, biliyorsun.
COMANDANTE MARTI Nom de Guerre Field Commander, Rebel Army... and Morazon Province in the east.
COMANDANTE MARTİ FMLN Ordusu Saha Kumandanı... ve doğuda Morazon vilayeti kontrolümüzde.
Maybe he used a nom de plume.
Belki de takma ad kullanmıştır. Ben olsam öyle yapardım.
Nom de Dieu.
Kesinlikle hayır.
No names, no pack to do, everyone's using a nom de plume.
Ne ad var ne soyadı, herkes takma ad kullanıyor.
Porky, is that your nom-de-guerre Johnson?
Porky, bu senin takma adınmı Johnson?
Next time gonna use a nom de plume
Bir daha takma isim alacağım...
- Nom de nom de nom.
- Vay canına...
And I used to wonder how she acquired her nom de guerre!
Bir de lakabını nereden aldığını merak ederdim!
Stella's on line 1, Nom's on 2, and they called from the stage.
Stella 1. hatta, annen 2. hatta. Ve setten de aradılar.
It's sort of a nom de guerre.
Savaşta kullanılan takma adlar gibi.
You meant the stomach-churning carnage that earned you your unfortunate nom de guerre.
İnsanın midesini kaldıran ve size o takma adı kazandıran katliamı kast ettiniz.
Wasn't that the nom de plume you used in prep school for your society column?
Bu senin hazırlık okulunda sosyete köşesini yazarken kullandığın takma adın değil miydi?
Are weeded out of the gene pool. Many of you may know this concept By its more popular nom de plume -
Pek çoğunuz bu konsepti daha popüler olan takma adıyla "en güçlünün hayatta kalması" olarak bilebilirsiniz.
- Ah. The nom d'amour.
- Meslek aşkı.
If it comes to that, he had a "nom de plume" as well : John McKenzie.
Bilinen takma ismi ise John McKenzie.
And by the way, the Golden Globe nom was a total surprise but it really meant something, you know'cause it's not from your peers it's from the Hollywood Foreign Press
Bu arada Altın Küre adaylığı tamamen sürprizdi. Gerçekten anlamlıydı. Ne de olsa yaşıtlarından gelen birşey değil, Hollywood Dış Basın'dan.
Nah I got a nom
Hayır, adaylık elde ettim.
Bourbaki is in fact the nom de plume for a group of French mathematicians led by Andre Weil who decided to write a coherent account of the mathematics of the 20th century.
Bourbaki aslında 20.yüzyıl matematiğinin tutarlı bir hesabın yapmaya karar veren Andre Weil liderliğindeki fransız matematikçilerin kullandığı takma addı.
No, you see, because Alan Conway is merely my nom de travel.
Hayır, Alan Conway sadece seyahatlerde kullandığım bir isim.
Life is much easier sailing under that nom.
Hayat denen seyrüsefer bu isimle çok daha kolay...
That's my nom de plume.
Bu annemin bana taktığı isim.
I think someone is just using his name - as a nom de plume. - A nom...
Sanırım bir başka biri onun adını kullanıyor.
Your Reverence, Bernardo Guardi is a nom de plume.
Ekselansları, Bernardo Guardi onun takma adı.
Then if Bernardo Guardi is a nom de plume perhaps the plume's nom is Casanova.
O halde Bernardo Guardi onun takma adı ise belki de gerçek adı Casanova'dır.
- I don't have a nom de guerre.
- Kod adım yok efendim.
Une femme dont le nom est Anne Giselle vient de refaire surface.
Comme c'est curieux, Elise. ( Çok tuhaf, Elise. ) Une femme dont le nom est Anne Giselle...
- Nom de guerre?
- Kod adı?