English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Normalize

Normalize translate Turkish

58 parallel translation
The one to normalize or sterilize, to remove the erotic from our interaction.
Aramızdan erotizmi çıkaran normalize ve sterilize stratejisi.
We'll start when your readings normalize.
Göstergeler normalleştiğinde başlayacağız.
They're killing us... and enter into negotiations... in order to normalize this confrontation and avert the threat of a world war
Bu karşı karşıya gelişi durdurmak... ve bir dünya savaşı tehlikesini ortadan kaldırmak için... bizi diri diri mezara sokup görüşmelere dalıyorlar.
I would say to normalize To make a norm of the welcome of the stranger the welcome of the differences, the regards concerning the other which results in doing as if there was absolutely no strangeness.
Aber die Art und Weise, wie wir insistieren, normalisieren, das heißt, die Aufnahme von Fremden zur Norm machen, also Unterschiede akzeptieren, das Anderssein respektieren, bedeutet auch, so zu tun, als existierte keine Andersartigkeit.
Then all you'll have to do is renormalize the tertiary wave functions.
senin için elimden gelen bu üçüncü derecede dalga fonksiyonlarını normalize et.
I've managed to, uh... normalize your energy signature.
Şey, enerji imzanı... normalleştirmeyi başardım.
Your eyes should normalize in a few minutes.
Gözlerin birkaç dakika sonra normale döner.
Should the United States normalize relations with Cuba?
Amerika'nın Küba'yla ilişkileri normalleşmeli mi?
Cuba is no longer a threat, but instead could be a valuable ally and trading partner, so it makes perfect sense to normalize relations with Cuba.
Küba artık bir tehdit değil ve değerli bir müttefik ve ticari ortak olabilir. Yani Küba'yla ilişkilerimizi normalleştirmek kesinlikle çok mantıklı. - Seni geri zekâlı!
She thought that a child might normalize what wasn't.
Bir çocuğun herşeyi düzelteceğini düşündü.
If I am to normalize this world I need to have your Laban to locate the Environmental Regrowth Defragment System that the Doctor developed
Laban'ına ihtiyacım var. Doktor tarafından yaratılan toptan yenilenmeye yarayan "Yeniden Havalanma Sistemi" : Isudoko için.
Tell Jesus that we need another 24 hours to normalize his sodium level.
İsa'ya söyle, sodyum seviyesini düzeltmek için 24 saate ihtiyacımız var.
In the least severe cases, surgical repositioning of the upper and lower jaws is usually enough to normalize the angle.
Daha az ciddiyetteki durumlarda, üst ve alt damak pozisyonlarını yeniden yapmak açının düzelmesi için yeterlidir.
I think we have to confront this, normalize it.
Bence bununla yüzleşmeli, normalleştirmeliyiz.
- Normalize it? - Yes.
- Normalleştirmeli miyiz?
Don't worry, dear, things will normalize with the pregnancy.
Meraklanma canım, hamilelikle birlikte bunlar normale döner.
It can normalize the PT in 20 minutes if the FFP fails.
Dondurulmuş plazma işe yaramazsa protrombin zamanını yirmi dakikada normalleştirebiliyor.
Standard rate, the pH might normalize as we get the temp up.
Standart oran. Vücut sıcaklığını artırınca pH de normalleşebilir.
All right, let's do one more series, see if we can get the results to normalize a little.
Tamam bir seri test daha yapalım ve bakalım sonuçları biraz daha normale indirgeyebilecek miyiz?
I just wanna normalize it.
Sadece bunu normalize etmek istiyorum.
Well, once we locate the abnormal activity, the probes normalize it. Such a simple idea.
Anormal bir etki fark ettiğimiz an kontrol çubuğu bunu hemen düzeltiyor.
His vital signs begin to normalize.
Hayati göstergeleri normale dönmeye başladı.
Its George Bush himself asking for my deportation... in exchange to normalize relation with Syria.
George Bush benim gönderilmemi istiyor. Karşılığında, Suriyelilerle ilişkilerini normalleştirmeye götürecek.
No, it doesn't normalize. It can get worse.
Düzelemez, daha da kötüye gider.
We wish to normalize this aberration in the spacetime continuum.
Sanırım anormal uzay-zaman girdilerini normale çevirmemiz gerekli.
Yeah, his ALT level is already beginning to normalize.
Evet, enzimleri şimdiden normal seviyeye ulaşmaya başladı.
So we just need to, you know, Normalize our interactions.
Yani bizim, bilirsin işte, birbirimize yaptığımız etkileri normalleştirmeliyiz.
They want to hold off the future. They want to normalize it, keep it from overwhelming the present.
Geleceği ertelemek, normal hale getirip, baskıyı engellemek istiyorlar.
Yeah, this was my party to normalize things.
Evet. Bu benim işleri normalleştirme partimdi.
- You want to normalize it?
- Bunu normal hale getirmek mi istiyorsun?
We can totally normalize with those guys.
Bu adamlarla tamamen normalleşebiliriz.
We just have to wait for his inr to normalize.
Sadece INR'inin normale dönmesini beklemek zorundayız.
♪ and normalize and greet
♪ and normalize and greet
However, my duty is to normalize Tae San as quickly as possible.
Buna rağmen Taesan'ı mümkün mertebe koruyabilmek için acilen bu meseleyi çözmek adına...
As such, we normalize the factotery of the self.
Böylelikle, kendiliğin fabrikalaşmasını normalleştiririz.
Sharing will help normalize.
Paylaşmak normale dönmene yardımcı olacaktır.
Relieving the pressure helps normalize it.
Rahat ol, işin baskısı bunu normalleştiriyor.
So, no, I have no idea if or when it will normalize.
Yani, hayır, ne zaman bu durum normalleşir bilmiyorum.
It will normalize you, and then maybe she'll stop digging and-and we can keep her off Muirfield's radar.
Bu da seni normalleştirir ve belki de artık kurcalamayı bırakır ve onu Muirfield'ın radarından uzak tutabiliriz.
I'm just looking for ways to normalize this scenario - as much as possible.
- Durumu mümkün olduğunca normalleştirmeye çalışıyorum.
- Normalize?
- Normalleştirmek mi?
As his levels normalize, he begins to feel remorse for what he's done and he tries to correct his course.
Normale döndüğünde yaptıklarından dolayı pişmanlık duyuyor ve yolunu düzeltmeye çalışıyor.
If the decoction worked, it would normalize his heart rate, lower his blood pressure, and bring him back to consciousness within moments.
İşe yararsa kalp ritmi normale dönecek kan basıncı düşecek ve şuuru dakikalar içinde geri gelecek.
Anyway, the speed with which things normalize depend on a number of factors, including worldwide weather patterns, which were modeled without the assumption that cars, planes, boats, and trains wouldn't be pouring hydrocarbons into the atmosphere this long.
Neyse, her şeyin ne hızda normal hâline döneceği birçok etkene bağlı. Buna, arabaların, uçakların, teknelerin ve trenlerin atmosfere bu kadar uzun süre hidrokarbon yayacağı varsayımıyla biçimlendirilmeyen dünya çapındaki hava düzenleri de dâhil.
When seeing how sustaining the stimulus could increase the challenges when trying to normalize monetary policy.
Bu uyarıcıyı sürdürmenin para politikasını normalleştirmedeki zorlukları nasıl artırabileceğini görelim.
And once they come together, they normalize the behavior and encourage each other.
Bir kere bir araya geldiklerinde davranışlarını normalleştiriyor ve bundan cesaret alıyorlar.
Maybe normalize it before the transplant.
Belki nakilden önce normale döndürürüz.
And then they were able to normalize his heartbeat.
Sonra da kalp atışlarını normal çevirmeye çalışacaklar.
I want to normalize this room, stick to cases outside the building, all right?
Bu odayı normal hâle getirmek istiyorum. Dışarıdaki cinayetlere yönelelim tamam mı?
Yeah, she should normalize in a day or two.
Evet, bir-iki gün içinde normale dönerler.
And I think that people who try to normalize obesity or glorify obesity, they mean well.
Diğerlerine uzatın. Sessiz ol, Kudriashov!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]