English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Not your fault

Not your fault translate Turkish

4,207 parallel translation
It's not your fault.
Sizin suçunuz yok, Mösyö Gustave.
It's not your fault at all.
Bu sizin suçunuz değil.
- No, no, no, it's not your fault.
- Hayır, hayır, hayır, bu senin suçun değil.
It's not your fault.
Bu senin hatan değil.
You know that's not your fault.
Senin hatan değil biliyorsun.
It's not your fault.
- Senin hatan değildi.
It's not your fault, George.
Senin hatan değil, George.
That's not your fault.
Senin hatan değil.
It's not your fault. Want to tell me what happened?
Ne olduğunu anlatmak ister misin?
It's not your fault the company no longer takes in refugees.
Şirketin artık mültecileri almaması senin suçun değil.
It's not your fault the rain won't fall.
Yağmurun yağmaması senin suçun değil.
And it's not your fault, but...
Senin suçun değil ama...
It's not your fault.
Senin suçun değil.
I know it's not your fault, but... You don't know how much he loves you.
Senin suçun değil, biliyorum ama, onun, seni ne kadar çok sevdiğini bilmiyorsun.
- Oh, it's not your fault.
- Bu senin suçun değil, benim suçum.
It's not your fault they lose a bonus if you stay.
Eğer işte kalırsan ikramiyelerini kaybetmeleri senin hatan olmaz.
It's not your fault.
Bu senin suçun değil.
Look, Dave, first of all, it's not your fault that those men died.
Bak, Dave, her şeyden önce, bu adamların ölmesi senin hatan değil.
Now, what you did is not your fault.
Yaptığın şey senin suçun değil.
Ségo it's not your fault!
- Kendimi suçlu hissediyorum. - Senin yüzünden değil ki.
It's not your fault.
Senin suçun yok.
I'm sorry. That... It's not your fault.
Özür dilerim, bu senin hatan değil.
This is not your fault.
Senin hatan değil.
If the paiman, it's not your fault, but if you live, you have embroidery.
Ölürse senin suçun olmuyor ama yaşarsa, başarılı oluyorsun.
No, it's not your fault.
Hayır senin suçun değil.
It's not your fault?
Senin suçun değil mi?
It's not fair and it's not your fault.
Bu adil değil ve senin suçun hiç değil.
The man in the other room... it's not your fault.
Diğer odadaki adam. - Senin hatan değil.
This was not your fault.
Bu senin suçun değildi.
It's not your fault, Chloe.
Senin suçun değil Chloe.
It's not your fault.
- Senin suçun değil.
Obviously not your fault.
Senin hatan olmadığı belli.
This is not your fault, Tobbe.
Bu senin suçun değil Tobbe.
It's not your fault?
- Senin hatan değil mi?
You know, it's not your fault.
Bu senin hatan değil.
Its not your fault, all right?
Senin suçun değil.
Why do you feel? It's not your fault.
Senin bir suçun yok ki.
It ´ s not your fault!
Bu senin suçun değil!
It's not your fault
Senin hatan değil
It's not your fault...
Senin hatan değil..
Slim, I keep fucking it up. It's not your fault.
- Slim, her şeyi berbat ediyorum.
The fact he couldn't control his Change, that's not your fault.
Dönüşümünü kontrol edememesi senin suçun değil.
But this confusion is not your fault.
Ama bu karışıklık senin hatan değil.
Shh, it's not your fault, sweet girl.
Senin suçun değil tatlı kız.
You've got to understand, Barry, whatever happened, whether your mom left or what, you know, it's not your fault.
Şunu anlamalısın Barry, ne olursa olsun, ne annenin seni terk etmesi ne başka bir şey, senin suçun değil.
This is your fault, not ours.
Bu sizin hatanız, bizim değil.
It's not your fault she...
- Senin hatan değil.
I'm not saying that was your fault.
Bunların senin suçun olduğunu söylemiyorum.
No, it's not all your fault.
Hayır her şey sizin suçunuz değil.
But if I do not get out alive, it will be your fault.
Eğer başaramazsam, kabahat sizde olacak.
You don't get your money's worth, it's not my fault.
Paranın karşılığını almak istemiyor musun, bu benim suçum değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]