Origin translate Turkish

One of our group, Koracen, argued that it was a mistake to try and run away from our technological origin that we should embrace it and find a technological solution.

Grubumuzdan biri, Koracen, teknolojik kökenimizden ayrılmaya çalışmamızın bir hata olduğunu, ve bunu kabul edip teknolojik bir çözüm bulmamız gerektiğini savundu.

That, coupled with your husband's possession charge leads me to some idea of this money's origin.

Kocanızın uyuşturucu madde bulundurma suçlaması eklenince paranın kaynağıyla ilgili bazı düşünceler oluştu.

All right, we'll use the MiniRAE to detect the hydrocarbons he left behind and find his point of origin.

Foto-iyonizasyon detektörüyle kaynağı bulabiliriz.

This is definitely our point of origin.

Kaynak noktası kesin burası.

We have to establish this strain's origin.

Bu türün kaynağını saptamamız gerek.

So to determine if it's arson, I'm gonna need to analyze the burn path find the point of origin check for signs of an accelerant.

Kundaklama olduğunu anlamak için yangının ilerleme yönünü analiz etmem, başlangıç yerini bulmam hızlandırıcı belirtilerine bakmam gerekiyor.

All I need to do now is find its origin.

Kaynağını bulursam tamamdır.

Without seeing the staple's origin, we reverse engineer the unseen machine that put our tiny little piece of metal to work.

Zımbanın aslını görmeden, tersten mühendislikle zımbayı çalıştıran makineyi buluruz.

But they found accelerant traces near the point of origin.

Merkeze yakın giriş kapısı buldularda onsandır

It's probably chemical in origin.

Temelde bu kimyasal olabilir.

- It's looking like the point of origin Was the storage room off the back hallway.

- Görünüşe göre asıl hedef arka koridordaki depoymuş.

So far, my toyshave provided a breakthrough the crystal's origin.

Şu ana kadar oyuncaklarım kristalin kökenini bulmakta başarılı oldu.

In this programme, I want to confront the issue that Darwin skirted around in The Origin Of Species, the evolution of human beings.

Onlar bir çeşit hayatta kalma stratejisi midir? Bu programda, Darwin'in Türlerin Kökeni'nde ele almaktan kaçındığı konuyla uğraşmak istiyorum, insanın evrimiyle.

Read The Origin Of Species, Darwin's masterpiece that set out his theory of evolution, and you will find only a handful of passing references to human origins.

Evrim teorisini sergilediği Darwin'in başyapıtı Türlerin Kökeni'ni okuyun, ve insanın kökenlerine yapılmış az miktarda referans bulacaksınız.

"Light will be thrown on the origin of man and his history."

"İnsanın kökeni ve tarihi aydınlatılacaktır."

Charles Darwin argued in Origin Of Species that evolution of life on Earth had been driven by a brutal struggle for existence.

Cahrles Darwin, Türlerin Kökeni'nde, Dünya üzerindeki yaşamın evriminin, acımasız varolma mücadelesi tarafından yürütüldüğünü ileri sürdü.

The meat packing industry for years prevented country-of-origin labeling.

Et paketleme firmaları yıllardır hayvanın nereden geldiği bilgisini saklıyor..

Government's food czar reported that there are no tools in place to track the origin of the latest salmonella outbreak.

Hükümetin gıda baronları ellerinde son salmonella bakterisi salgınının kaynağına ait bir iz bulunmadığını belirtti..

Who is he and what's his origin story?

Kim o ve hikayesi ne?

And that is the origin of the term.

- Ve bu da terimin kökenidir.

A mad perpetrator, of foreign origin, is the perfect solution for you right now.

Yabancı kökenli çılgın bir suçlu şu an senin için tam da uygun olan çözümdür.

It was placental in origin, and when you combine that with the postmortem knife marks on the vertebrae...

Plazenta kökenli olduğu anlaşıldı. Bunu, omurga üzerinde ölüm sonrasında bıçak kullanılarak oluşmuş izlerle birleştirdiğimizde...

Delivery manifest had no origin.

Teslimat listesinde gönderildiği yer yazmıyor.

origin has been narrowed to the Amazonian basin.

Kaynağı Amazonları gösteriyor.

- It has to be artificial in origin.

- Kaynak yapay olmalı.

Good news is we've managed to get a fix on the origin point.

Neyse ki kaynak noktasını belirledik.

As human achievements go, it's up there with King Lear, Beethoven's Fifth or The Origin of the Species.

İnsanoğlunun başardıkları bakımından ; "Kral Lear", "Beethoven'ın 5. Senfonisi" ve "Türlerin Kökeni" yle beraber üst basamaklardadır.

New was the point of European education because we were of the opinion that only an imaginary contrast existed between the nations who had the same or were from the same origin, yes.

Yeni olan Avrupalı eğitimiydi. Çünkü hepimizin ortak kanaati milletler arasında zahiri bir farklılığın olduğu ve hepimizin aynı kökene sahip olduğumuz ya da aynı kökenden geldiğimizdi.

( narrator ) For those of difterent race origin, there was no place.

Farklı ırktan gelenlerin ise, yatacak yeri yoktu.

And if we see not just one collision like this, but maybe 10, maybe 100, then we'll have discovered the Higgs and for the first time we'll understand the origin of mass in the universe.

Eğer bunun gibi sadece bir çarpışma görmeyip, 10 belki de 100 çarpışma görürsek, ilk defa Higgs parçacığını keşfedeceğiz. Evrende kütlenin ne olduğunu anlayacağız.

His masterpiece, On The Origin Of Species, was published 150 years ago.

Onun başyapıtı, "Türlerin Kökeni Üzerine", 150 yıl önce yayınlandı.

It took Darwin 20 years of research, on and off, to develop the ideas that would eventually be set out in The Origin Of Species.

Bu Darwin'in fikirlerini geliştirmesi için 20 yıllık bir araştırma süresi aldı. Sonuçta bu fikirler "Türlerin Kökeni" nde sergilenecekti.

If we have the origin of life at the bottom of the piano there, and recent times at the top,

Eğer yaşamın başlangıcı orada, piyanonun dibinde, ve son zamanlar ise tepedeyse,

This is the origin of species.

Bu türlerin kökenidir.

Doubts may have lingered in Darwin's mind, but finally, 150 years ago, he set out his ideas on evolution and how it worked in The Origin Of Species.

Kuşkular Darwin'in zihninde yerleşmiş olabilirdi. fakat sonunda, 150 yıl önce, evrim ve onun nasıl çalıştığı hakkındaki fikirlerini Türlerin Kökeni'nde ortaya koydu.

The Origin turned our world upside down..... but still there was one big gap in Darwin's understanding.

Köken dünyamızı altüst etti.. .. fakat hala Darwin'in anlayışında büyük bir boşluk vardı.

It's a genuine first edition Origin Of Species.

Bu Türlerin Kökeni'nin gerçek bir ilk baskısı.

Charles Darwin's Origin Of Species is one of the most precious books in the entire library of our species.

Charles Darwin'in Türlerin Kökeni, bizim türümüzün tüm kütüphanelerindeki en değerli kitaplardan biri.

At the end of Origin Of Species, he contemplated how an entangled bank along a lane like this, with its teeming life of plants, birds, worms and insects, had been formed by the unseen laws acting around us.

Türlerin Kökeni'nin sonunda, böyle bir patika boyunca uzanan karışık bir arazinin, bereketli bitki, kuş, solucan ve böcek yaşamlarıyla beraber, çevremizde etkin olan görünmeyen yasalar tarafından nasıl oluşturulduğunu düşünüyordu.

Only because of your origin you gain benefits that the others don't have.

Sadece soyunuz yüzünden sahip olduğunuz avantajlara buradaki yaralılar sahip değil.

Seems to be some synaptic degradation, fungal in origin.

Mantar orijinli sinaptik bozulma gibi görünüyor.

The origin of this piece harkens back to the saga of the Sons of the Earth and the creation of the fabled Golden Army.

Bu parçanın kökeni Dünyanın Oğulları ve efsanevi Altın Ordunun yaratılışı destanını anlatır.

An infectious disease outbreak of unknown origin in southern Utah.

Güney Utah'ta başladı. - Ne kadar ciddi? - Bölge oldukça ücra

So this infection is of unknown origin, you say?

Şu hastalığın kaynağı bilinmiyor demiştin? Hala araştırmaları sürdürüyoruz efendim.

I should add, Mr. President, that while no one is sure of the origin of this infection, we do know that a North Korean satellite was in in the area just prior to our bird going down.

Şunu da eklemeliyim ki Sayın Başkan, Şu ana kadar kimse enfeksiyonun menşeini bilmiyor. Bizim kuş düşmeden önce, Kuzey Kore'ye ait bir uydunun bölgede bulunduğunu biliyoruz.

Why would you assume alien origin at all?

- Neden bu uzaylı teorisine takıldın?

If only Guy Carpenter had discovered... that he was about to marry a woman of low origin... who had bludgeoned to death her aunt with a meat chopper...

Guy Carpenter, aşağı tabakadan gelen ve teyzesini satırla doğramış bir kadınla evlenmek üzere olduğunu bilseydi.

The INTERPOL thinks that they treat of 3 men, one French, another Greek and one third party of unknown origin.

INTERPOL bu ekibin 3 kişiden oluştuğunu düşünüyor ; ... biri Fransız, biri Yunan ve ötekinin kökeni bilinmiyor.

Their certificates of origin, their approximate values.

Menşei şahadetnameleri, yaklaşık değerleri.

The virus's unknown origin and seeming selectivity is creating fear.

Virüsün bilinmeyen kaynağı ve seçici görünümü korku yaratıyor.

Since it is a war of Jewish origin, especially the invasion of North Africa organized by international Jewry, we thank the German authorities for compensating the bombs'victims by giving the Jewish community a hefty fine.

Özellikle de bu yahudi menşeili, Kuzey Afrika işgali başladıktan sonra Yahudilerin organize ettiği bir savaşta,