English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Paint

Paint translate Turkish

9,709 parallel translation
And little by little, I paint for him, a picture.
Sonra da yavaş yavaş izah ettim.
You might as well paint a target on my back.
Sırtıma hedef de çizin tam olsun.
You might as well paint a bull's eye on your chest.
Göğüslerinize bir de nişan tahtası koysaydınız bari!
In Paris, the missles paint their faces like dolls, wear bodices, make their teats spill out, and the clincer is, they perfume their quim to smell just like lilac.
Paris'te kadınlar, oyuncak bebek gibi makyaj yapıyorlar. Korse giyiyorlar, göğüslerini dışarı fışkırtıyorlar. En güzeli de, oraları leylak gibi koksun diye parfüm sürerler.
I've got a sous chef trying to undermine my executive chef, the wait staff are like paint in place, bartenders are thieves...
Yetkili şefim olması için uğraştığım bir sos şefi var ve... çalışanların kafası kıyak... barmenler hırsız...
What's paint in place?
Kafası kıyak ne demek?
Besides, all that's left is to paint.
- Zaten bir tek boyanması kaldı.
Girls shouldn't grow their nails only to paint them.
Kızlar, tırnaklarını öylesine uzatıp oje sürmemeli.
Girl shouldn't grow their nails only to paint them.
Kızlar, tırnaklarını öylesine uzatıp oje sürmemeli.
It's impossible to tell, of course, because it's hidden under layer upon layer of thick paint, rendering it almost formless.
It en anlatmak imkansız, tabii ki, O katman üzerine tabakasının altında gizli çünkü. Kalın boya, neredeyse biçimsiz hale getirir.
So what's really underneath all the paint?
- Böylece tüm boya altında gerçekten ne var?
The paint already fading.
- Boya kokusu çoktan geçmiş.
It's not makeup, it's fucking corpse paint.
Sıradan bir makyaj değil, ceset makyajı bir kere.
But so we say, but we haven't moved an inch yet in drawing the manga. Suddenly, I just want to paint out how I paint.
Ama öyle söylesek de, daha önce hiç manga çizmemiş olan bizim bir anda öylece çizebilmemize imkan yoktu.
I said that's not where you paint the strips!
Sana buradaki şeritleri boyama dedim ya lan!
Even I... can't paint if I'm not in this form.
Bu halde olmayınca... boyama yapamam.
We still have to paint the characters.
Daha karakterleri boyamamız gerek.
But only Saiko-kun can paint the characters...
Sadece Saiko-kun karakterleri renklendirebilir...
Are we to paint out the Cardinal's coat of arms?
Kardinal'in armasını boyayla mı kapatacağız?
Paint it again.
Bir daha boya.
Paint it brighter.
Daha parlak boya.
She's using the wrong paint.
Yanlış boyayı kullanıyor.
Cars have special paint.
Arabaların kendine özel boyaları vardır.
It's Catholic paint.
Bu Katolik boyası bir kere.
Telling me about paint.
Bir de kalkmış bana boyamakla ilgili ders veriyor.
Still, there were few occasions on which one saw her genuinely happy, and one of these was when she was putting paint on.
Yine de onu çok mesut eden birkaç şey vardı. Birisi de boyamaktı.
Shall we paint our toes now?
Tırnaklarımıza oje sürelim mi?
Gold paint. "
Altın renkli boya. "
Dollar, necklace, moon, paint. "
Dolar, kolye, ay, boya. "
One hundred and twenty volts. Gold paint.
Altın renkli boya.
- Necklace, moon, paint. " Three hundred and seventy five volts.
- Kolye, ay, boya. " 375 volt.
How about I paint tombstones instead?
Onun yerine mezar taşlarını boyasam?
To see the Maratha flag paint the skies in Delhi, saffron with victory.
Maratha bayrağının rengini Delhi semalarında görmek.
Paint me red in the colour of love.
Beni Aşkın rengi kırmızıya boya.
No, but that's like a painting'and then you paint..
Ama basit bir resim de değil bu.
So are you gonna paint the walls in here or anything?
Duvarları boyayacak mısınız?
I ended up stopping to paint.
-... ben de bıraktım.
- Just paint it, Val.
- Başka renge boyarız Val.
- Yes, you can paint it.
Boyayabilirsiniz.
You're gonna get black paint everywhere!
Her yeri siyaha boyayacaksın!
Then you got to paint him head to toe in black.
Sonra onu tepeden tırnağa siyaha boya.
Wouldn't want you to trip on any old paint cans or anything like that, but hopefully everything down here, you know, has been properly painted and put where it's supposed to be.
Eski boya kutularına falan takılıp düşmek istemezsiniz. Umarım buradaki her şey düzgün boyalı ve olması gerektiği yerdedir.
Could use a lick of paint, but it's nice enough.
Biraz boya iyi olabilirmiş ama yine de fena değil.
And... how did you paint me?
Peki... beni nasıl resmettin?
Your blood would paint this room.
Bu oda kanınla boyanır.
Don't we all want to paint ourselves into something... better than we are?
Hepimiz kendimizi, olduğumuzdan daha iyiymiş gibi... resmetmek istemez miyiz?
But why would you paint me as some dumb, headstrong animal that my husband has to wrangle?
Niye beni kocamın dalaşmak zorunda kaldığı aptal inatçı bir hayvan gibi gösteresiniz ki?
Then I stripped off all the terrible paint and lacquer- - people really don't know how to finish wood properly- - and I made it into this frame for you in the event that you and I ever...
Sonra insanı dehşete düşüren boyasını kazıyıp çıkarttım... Milletin ahşaba nasıl bakılacağından haberleri bile yok... Olur da bir gün barışırsak diye sana bu çerçeveyi yapmıştım...
Ooh, and I got this cool war paint.
Biraz da soğuk savaş kremi aldım.
Let's get some paint supplies on the next order.
Sonraki siparişte biraz boya malzemesi alalım.
Well, a couple of gallons of paint costs less than hiring more guards in Max.
Bir çift galon boyanın maliyeti Max'de daha fazla gardiyan kiralamaktan daha az.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]