Pandora translate Turkish
610 parallel translation
Counsel for the Defence portrays the accused as a persecuted innocent I call her Pandora, because she brought evil upon Dr. Schön
Savunma makamı zanlıyı zulme uğramış bir masum gibi tanımlıyor. Ben ise ona Pandora diyorum çünkü Dr. Schön'ün üzerine kötülüğü sardı.
Milord Midshipman Stewart died in the Pandora's boat.
Efendim Stewart Pandora'da öldü.
You should have been called Pandora.
Adını Pandora koymalıymışlar.
Might as well open Pandora's box.
Pandora'nın kutusunu açmakla aynı şey.
Pandora opened her forbidden box of evils and cursed all men thereafter,
Pandora, kötülüklerle dolu yasak kutusunu açmış daha sonra da, bütün erkekleri lanetlemişti.
"Pandora's box"?
"Pandora'nın kutusu mu?"
I am afraid, dear Berna, that your services has dug out some kind of new Pandora Box.
Korkarım ki sevgili Berna, sizinkiler bir tür Pandora kutusu bulup açtılar.
They called it "Pandora's Box", when, of course, they meant "Baldrick's Trousers".
Adına "Pandora'nın Kutusu" demişler, aslına bakarsanız, "Baldrick'in Pantolonunu" kastetmişler.
When the box was opened, the whole world turned to darkness because of Pandora's fatal curiosity.
Kutu açıldığında, Pandora'nın ölümcül merakı nedeniyle, tüm dünyayı karanlıklar saracak.
They forgot all shame and honor and cast off the civilization and science we had created, and shut the lid of the Pandora's Box they themselves had opened.
Bütün utanç duygularını ve onurlarını kaybederek... uygarlığı ve yarattığımız bilimi bundan temizlediler ve kendi açtıkları Pandora'nın Kutusunun kapaklarını kapattılar.
Angered by human arrogance, the gods tricked foolish Pandora into opening a box containing all the evils of the world.
İnsan küstahlığıyla kızdırılmış, Tanrılar Pandora'yı oyuna getirdi dünyanın tüm kötülüğünü barındıran kutuyu açtırarak.
I feel like I'm about to witness Pandora opening the box.
Sanki Pandora'nın kutuyu açtığına şahitlik ediyorum.
The last thing to be released from Pandora's Box of evils was hope, I believe.
Pandora'nın kötülükler dolu kutusundan salıverilecek son şey umuttu, inandığım.
But it's Pandora's box.
Ama o Pandora'nın kutusu.
Don't think that I don't. We both do.
Hükümet Pandora'nın kutusunu açmak istemiyor... çünkü Castro'yu öldürtmek için mafyayı kullanmıştı.
Pandora, Eve, Lot's wife.
Pandora, Havva, Lut'un karısı...
You opened pandora's box, James. This is what came out.
Senin Pandora'nın kutusunu açmanla, Jim... bu da bitti.
A foolish young man's pride opened pandora's box.
Ahmak genç adamın gururu, Pandora'nın kutusunu açtı.
We ain't opening that Pandora's box.
Pandora'nın kutusunu açmıyoruz.
Pandora's proverbial box had been opened... but, more interestingly...
Pandora'nın kutusu açılmıştı. Ama oldukça ekzantrik.
1616 Pandora Street.
- 1616, Pandora Caddesi.
Yeah. 1616 Pandora Street.
- Evet. 1616, Pandora Caddesi.
After Tourneur opened Pandora " s box, things were never the same.
Tourneur, Pandora'nın kutusunu açtıktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi değildi.
This time opening Pandora " s box... meant universal annihilation, the apocalypse.
Bu sefer Pandora'nın kutusunun açılışı evrensel imha, kıyamet demek olur.
- My name is Pandora.
- Benim adım Pandora.
-... The one who opened the box?
-... kutuyu açan Pandora mı?
Give the baby to Pandora, and come help me here.
Bebeği Pandora'ya ver ve gel de bana yardım et.
Pandora, get down!
Pandora... Eğil!
The Warrior Princess has the child. And more than that, she has Pandora.
Bebek Savaşçı Prenses'te ve dahası Pandora'da onunla beraber.
What's wrong with Pandora?
Pandora'nın nesi var?
Pandora... Are you all right?
Pandora, iyi misin?
Pandora?
Pandora?
Pandora's grandmother was cursed because of this.
Pandora'nın büyükannesi bu yüzden lânetlenmiş.
And then Pandora is blessed because of it.
Ve şimdi de Pandora bu yüzden kutsandı.
The box was empty, but Pandora was still carrying our hope.
Kutu boştu, ama Pandora hâlâ umudumuzu taşıyor.
And the Trakus story, the Titans, Pandora...
- Ve Tracus hikayesini, Titanlar'ı, Pandora'yı...
Yep, the baby got a home. Gregor got a son Pandora got some rest. And the way you figured out that prophecy, well, I, for one, am still amazed.
Bebeğin bir evi oldu, Gregor'un bir oğlu oldu Pandora biraz olsun huzur buldu ve kehâneti tanımlama şeklin, şey, buna ben bile hâlâ şaşkınım.
If the Lakota fires on the Defiant you will be opening up a Pandora's box that may never be closed.
Lakota, Defiant'a ateş açarsa Pandora'nın kutusunu belki de bir daha kapanmamak üzere açmış olacaksın.
This Pandora's box of yours... we're opening it together.
Bu senin Pandora kutusunu birlikte açıyoruz.
Pandora's box opened.
Pandora'nın kutusu açıldı.
Pandora's Box.
Pandora'nın kutusu.
I mean, for what? Pandora, it was the box thing.
Pandora'nınki kutuydu.
We opened up Pandora's box.
Pandora'nın kutusunu açtık.
It's like Pandora's box.
Pandora'nın kutusu gibi.
I have just told a cabin full of men about Pandora.
Bir uçak dolusu adama Pandora'yı anlattım.
Pandora's box.
Pandora'nın Kutusu.
Reiss is going to use the orb to find Pandora's box.
Küreyi Pandora'nın Kutusu'nu bulmak için kullanacak.
Pandora opens a forbidden box and unleashes pain into the world?
Pandora yasak olan kutuyu açar ve dünyaya acı ve kötülük yayılır.
Reiss will use it to find Pandora's box, and when he opens it, he will unleash a weapon more powerful than you could ever imagine.
Reiss küreyle Pandora'nın Kutusu'nu bulacak. V e eğer açarsa hayal bile edemeyeceğiniz bir silahı serbest bırakacak.
Pandora.
Pandora.
- Pandora...
- Hani şu...