Pants translate Turkish

I wore prescription pants every day.

Her gün bol pantolonla gezerdim.

What, okay, maybe your pants are a little loose.

Tamam belki pantolonun biraz bol olabilir.

Pee your pants?

Altına ettin mi?

Maybe we should get you some pants.

Ama bir pantolon giysen fena olmaz.

Pants?

Pantolon mu?

Who's gonna make sure you put your pants on in the morning?

Sabahları pantolon giymeni kim hatırlatacak?

Put your pants on.

Pantolonunu giy.

Make him shit his pants!

Adam üç buçuk atıyor!

I thought you were gonna shit your pants, little guy.

Sanırım altınıza sıçtınız küçük beyler.

May I have some pants?

Bir pantolon giyebilir miyim?

Get that pervert some pants.

Şu sapığa bir pantolon verin.

And you better lose that fucking white polo shirt and those pleated khaki pants.

Boktan beyaz polo gömleğini ve şu kıvrılmış haki pantolonunu at.

Now put your pants on.

Artık pantolonunu giy.

- You got blood on your pants, you know.

- Pantolonunda kan var, biliyor musun?

- Are those my pants?

- O üstündeki benim pantolonum mu?

- Yeah, these are your pants.

- Evet senin pantolonun.

You should check your diaper, bro. I think you just shit your pants.

Bezine bir baksan iyi edersin, birader, altına etmişsin.

Sweat pants, Bud Light Lime, DVR time.

Ter pantolon, Bud Light Kireç, DVR zaman.

Come on, mister greedy pants.

Gel bakalım, seni aç gözlü yumurcak.

Parachute pants.

Paraşütçü pantolonu.

Are you sure you're got your pants on, Webber, or is she wearin''em?

Eteği kız mı giyiyor yoksa sen mi Webber?

My pants don't hold up so good without it.

Pantolonum onsuz pek iyi tutmuyor da.

In your pants?

- Donuna mı?

Now, you know at some point, you're gonna have to put on pants.

İstersen pantolon da giy.

Don't forget those pants.

Sakın pantolon giymeyi unutma.

You might want to wear some pants if you're fixing to fight.

Mücadele ederken pantolon giysen iyi olur.

You flirt with every pair of pants within five yards.

Her önüne gelenle flört edersin sen.

Ski masks, sweatshirts, baggy pants...

Kar maskeli, gömlekli, bol pantolonlu...

I think you both just shit your pants.

Bence ikiniz de altınıza sıçmışsınızdır.

Kevin, is there no way to wear pants?

Kevin, hâlâ pantolon giymek yok mu?

You gonna wear my pants?

Pantolonumu da sen mi giyeceksin?

I'm gonna sue the pants off her. Oh...

Mahkemede donuna kadar alacağım.

Oh, God. I'm gonna pee my pants.

Tanrım, altıma işeyeceğim.

Oh, you gonna willy in your pants?

Yazık, yoksa altına mı yapacaksın?

Gonna willy in your pants?

Yoksa altına mı yapacaksın?

What, you gonna willy in your pants?

Yoksa altına mı yapacaksın?

Keep it in your pants, okay?

Uçkuruna hâkim ol, tamam mı?

Look in your pants.

Pantolonuna bak.

Normally she wears no pants.

Genelde don giymez o.

Packt the tails in the pants and comes.

Dildoları kaldırın da gidelim.

I just don't want to get blood on my pants.

Pantolonuma kan bulaştırmak istemiyorum.

Damn, put some pants on, man.

Kahretsin dostum, götüne bişeyler geçir.

Sure those pants couldn't be a little tighter there?

Yani, biraz dar durmadığına emin misin?

- Pull your pants up, Brandon.

- Pantolonunu çek, Brandon.

I nearly crapped my pants.

Az daha altıma ediyordum.

Do you need a ride somewhere this morning, Mr. Grumpy Pants?

Bu sabah gitmen gereken bir yer var mı Bay Huysuz?

That guy had a bird in his pants.

Adamın pantolonundan kuş çıktı!

- I haven't got any clean pants.

Külotum temiz değil.

She hasn't got any clean pants.

Külotu temiz değilmiş.

And you look like you're gonna shit your pants.

Ve pantolonunu boka boğacak gibi görünüyorsun.

These were a couple pair of pants from murder victims from a 1990s orgy gone bad. All right.

Pekalâ.