English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Parenthood

Parenthood translate Turkish

216 parallel translation
Our children growing up in cast-off clothing... and ourselves thanking God for parenthood in a house full of bits? I can bear with such a life for the sake of my work... but I think I'd start to kill if - if I saw the white come to your hair 20 years before its time. No.
Çocuklarımız başkalarının eskilerini giyerken, biz yoksulluk içindeki bir ev için Tanrı'ya şükür mü edeceğiz?
I need hardly add that any man who has lived as I have and who indulges, for the first time, in parenthood at my age deserves all he gets.
Şunu eklemem gerekir ki, benim yaşadıklarımı yaşamış ve teslim olmuş biri, ilk defa, bu yaşta bir babaysa her şeyi hak ediyordur.
The great Ross Carter of the clinic for planned parenthood.
Planlı aileler için büyük Ross Carter kliniği.
And 20 lectures on planned parenthood, ten on how to and ten on how not to.
Bir de 20 saat aile planlaması dersi. 10'u nasıl yapıldığı, 10'u nasıl yapılmadığı üstüne.
He even excelled at the art of parenthood.
Hatta ebeveynlik sanatında bile çok iyiydi.
I tell you, they cast a wee doubt over the parenthood of young Harry!
Şöyle söyleyeyim, bu mektuplar, genç Harry'nin babası hakkında ufak tefek kuşkular uyandırıyorlar!
I must say, parenthood is suddenly so appealing.
Bunun neticesinde,... söylemeliyim ki,... ebeveynlik ansızın çok çekici gelmeye başladı.
- Parenthood?
- Ebeveynlik?
I was beginning to think parenthood wasn't such a good idea, but you give me hope.
Baba olmanın ne kadar iyi bir fikir olduğundan şüpheliydim, bana umut verdin.
Weve been waiting about a year for you to have a flash about parenthood!
Ebeveynlik için yaklaşık bir yıl geçmesi gerekiyor!
Sorry to give up foster parenthood?
Annelik yapmaktan vazgeçtiğine üzgün müsün?
You just sort of figure it out as you go but the one quality that tends to be a requirement for parenthood is patience.
Yaşarken öğrenirsin. Ebeveyn olmak için gereken nitelik, sabırdır.
I don't think that Arsenal's home form is a sturdy enough basis for marriage and parenthood.
Sağlam bir evlilik ve ebeveynlik için temelin Arsenal'in iç saha performansı olduğunu sanmıyorum.
- Or perhaps it's the burden of parenthood.
- Belki de anneliğin yükünden.
But the person at unplanned parenthood said you were who I had talk to about changing the law.
Fakat düşük uzmanı yasa konuyu sizinle konuşmamı söylemişti.
If only they knew your weekly tithing came from a Planned Parenthood check.
Keşke haftalık ödemelerinin Bağış derneklerinden geldiğini bilselerdi.
The joys of parenthood.
Baba olmanın zevki.
Well, that is parenthood.
Annelik bunu gerektirir.
Ready to mate, male and female discuss the virtues of parenthood.
Çiftleşmeye hazır olan erkek ve dişi, ebeveynliğin faziletlerini tartışıyor.
For you, parenthood is out of date.
Sana göre, çocuk sahibi olmak modası geçmiş bir şey yani.
You can't just write off parenthood.
Dünyadaki bütün anne babaları bir kalemde silemezsin.
- That's parenthood.
- Anne-babalık böyledir işte.
There are some people who are not ideal candidates for parenthood.
Bazı insanlar ana-baba olmaya uygun değildir.
I've been a little sentimental about parenthood lately.
Çocuğun vaftiz babası olmanı.
This week's project will help show you what parenthood is all about.
Bu haftanın projesi size ebeveynliğin ne olduğunu göstermede yardımcı olacak.
In a way, they exchanged... one life of adventure for another... trading espionage for parenthood... a mysterious and compelling mission in its own right.
Macera dolu casus yaşamlarından bir başka yaşama casusluk ile ilgili ticari eşyalar sattıkları sıradan aile yaşantısına geçtiler. Gizemli ve zor görevlerin hepsini geride bıraktılar.
And is it your testimony before this court that when two people join hands in holy matrimony they become precluded from changing their aspirations toward parenthood?
Ve bu da sizin mahkeme huzurundaki ifadeniz değil mi iki insan, kutsal evlilik bağıyla ellerini birleştirdiğinde anne baba olma yönündeki isteklerini değiştirmeleri imkânsızdır.
YEAH, WELL YOU SHOULDN'T HAVE BEEN OUT AT ALL. BECAUSE, YOU SEE, THE THING ABOUT PARENTHOOD IS,
Çünkü, babalık dediğin şey, iki günde bir sex molası verebileceğin bir şey değil!
As Charlotte's plan for parenthood progressed with or without Trey, I began to wonder if Aidan's plan was progressing without me.
Charlotte'un bebek planı Trey'siz devam ederken Aidan'ın planı da bensiz mi devam ediyor diye merak etmeye başladım.
Parenthood is more than just cleaning up your child's messes.
Ebeveynlik çocuğun yaptıklarını temizlemekten daha fazlasıdır.
It's a pipe bomb, Jobriath... for to blow up Planned Parenthood.
Bu bir bomba, Jobriath Planlanmış Ebeveynlikler adına yaptığım.
You know Sally from Planned Parenthood.
Sally'i tanıyorsun aile planlamasından.
Why do you introduce me as Sally from Planned Parenthood?
Beni neden aile planlamasından Sally diye tanıttın?
But she writes that she renounces her parenthood.
Ama ebeveynlikten feragat ettiğini yazmış.
Welcome to parenthood.
Anneliğe hoşgeldiniz.
Before she met Dad, she was considering single parenthood.
Babamla tanışmadan önce ciddi olarak bekâr anneliği düşünüyormuş.
Mike prepared seriously for parenthood.
Mike iyi bir baba olabilmek için ciddi biçimde çalıştı.
parenthood has found that defender of the innocent, and all-around good guy, George of the Jungle.
Ebeveynler Ormanların Çocuğu George'un, zayıfların koruyucusu... ve iyi bir insan olduğunu anladı.
Parenthood.
Ebeveynlik.
There's only one reason Christian girls come down to the Planned Parenthood.
Hıristiyan kızların şehir merkezine gelmesinin tek bir sebebi vardır.
Who's calling? Oh, this is Susan from Planned Parenthood.
- Ben Aile Planlamasından Susan.
Lien is not really about parenthood.
Yaratık filmi aile hakkında değildir.
- Parenthood's amazing.
Ebeveynlik harika bir olay.
Parenthood is such a huge fucking responsibility,
Anne, babalık büyük bir sorumluluk.
And you should be happy, because you have me as your tour guide as you make the transition to parenthood.
ve sizde olmalısınız, çünkü rehberiniz olarak yanınızda olacağım ebeveynliğe geçiş yaparken. "Kelso kuralları"
So, it's not Patriot Pigeon Poops on Planned Parenthood?
Yani o Vatansever Güvercin Aile Planlaması'na Kaka Yapıyor değil mi?
Oh, great. In front of a planned parenthood clinic.
Hem de Planlı Gebelik Kliniği önünde.
Uh, Planned Parenthood, Bryn Mawr Medical Center.
Planned Parenthood, Bryn Mawr Sağlık Merkezi.
Experience is not a qualification for parenthood.
Deneyim ebeveynlik için yeterlilik ibaresi değildir.
I have an appointment at Planned Parenthood.
Aile Planlama Kurumu'nda randevum var.
Hmm... parenthood... it's an interesting phenomenon, isn't it?
Ebeveynlik ilginç bir olgu, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]