Parti translate Turkish
26,133 parallel translation
The whole party was on social media.
Parti fotoğrafları sosyal medyada var.
So they threw a party.
Bir parti vermişler.
We're having a little, uh, party.
Ufak bir parti düzenleyeceğiz.
We had a party.
Onunla parti yaptık.
Party got bad. She got excited and she break her neck.
Parti boka sardı, fazla heyecanlandı ve boynunu kırdı.
We had a party. Party got bad.
Parti yaptık ama iş kontrolden çıktı.
We had a party.
Parti yaptık.
Party got bad. She got excited, and she break her neck.
Parti çığırından çıktı, heyecan yapıp boynunu kırdı kız.
I'm having a party tonight.
Bu akşam bir parti veriyorum.
Okay? - No party, no cake, no presents.
- Ne parti, ne pasta, ne hediye.
Lovely beginning to a party, don't you think, Ms. Paige?
Bir parti ancak böyle güzel başlayabilir, değil mi Bayan Paige?
Honestly, I've been kind of ready for Wild Haley to chuck her party pumps in the trash. For Wild Haley to chuck her party pumps in the trash.
Aslında Çılgın Haley'nin parti pabuçlarını çöpe fırlatmaya hazırdım.
I'm not usually so quick with party talk, but I've always had this fear that Haley would think I couldn't keep up with her, that Haley would think I couldn't keep up with her,
Parti muhabbetlerine hemen dalamam normalde ama Haley ona ayak uyduramadığımı düşünür diye çok korkuyordum hep.
Someone's been having a party.
Birileri parti yapıyormuş.
Sure, throwing a party was a risk, but two hot exchange students just started at our school.
Parti düzenlemek elbette bir risk ama ama iki tane taş gibi değişim öğrencisi okulumuza yeni başladı.
Great party, Lewis. Thanks, Tommy.
- Harika parti Lewis.
- There's a party upstairs.
- Yukarıda parti var.
- Party upstairs.
- Yukarıda parti.
♪ There's a party in hell ♪ ♪ And the drinks are always flowing ♪
# Cehennemde bir parti olacak Ve içkiler su gibi akıp duracak #
No, you may not use our upstairs apartment for an after party.
Hayır, davet sonrası parti için üst kattaki dairemizi kullanamazsınız.
It's Friday night. Maybe there's a party you can listen to.
Hem cuma gecesi, belki dinleyebileceğin bir parti vardır.
It's a perfect party if you're a show queen with a broken jaw.
Çenesi kırık bir travesti için harika bir parti.
But no one, no one knows how to party like we do.
Ama hiçkimse hiçbirisi bizim gibi parti yapmayı bilmiyor.
So... some party, huh?
Bir çeşit parti herhalde, öyle mi?
Yeah the lore is Mobile had the big parties and big floats way before New Orleans.
Büyük parti ve büyük sel töresel bilgisi New Orleans'dan çok önce vardı.
Just like to go on record as saying this is not my kind of party.
Şunu beyan etmem lazım ki bu benim anlayışımda bir parti değil.
Party your wife attended the night she died.
Karının öldüğü gece katıldığı parti.
Told a woman with a history of depression had used a frat party as a means to end it all.
Eskiden depresyon geçirmiş bir kadının her şeye bir son vermek için gittiği bir parti diye denmişti.
You think I killed your wife, because I did a couple of frat buddies some favors?
Karını öldürdüğümü birkaç parti arkadaşına iyilik yaptığım için mü düşünüyorsun?
Anything on the party guests?
Parti davetlilerinden bir şey var mı?
A party like that?
Öyle bir parti mi?
Let's go out in style and get a party bus.
Hadi bir çılgınlık yapıp parti otobüsü kiralayalım.
I danced on a party bus for a year, not for money.
Bir yıl boyunca parti otobüsünde dans etmiştim para için değildi.
We are not taking a party bus.
Parti otobüsü falan kiralamıyoruz.
I never wanted and you probably don't want now?
Hani şu benim hiç istemediğim senin de muhtemelen şimdi istemediğin parti otobüsü vardı ya?
This is the first time a party bus hasn't fixed every problem I have.
Bu bütün problemlerimi çözemeyen ilk parti otobüsü.
You see, what I want is for you to throw me a party.
İstediğim şey... Benim için bir parti vermen.
We're gonna go to your house and par-tay!
Tam parti modundayız!
A third party.
Üçlü parti.
Well, on the plus side, if we ever have a party, we've already got confetti.
Diğer yandan, parti düzenlersek konfetimiz hazır.
And did you take the tablet out during the after-party?
After parti boyunca cihazı çantanızdan çıkardınız mı?
No, it was in my bag the whole time.
Hayır, parti boyunca hep çantamdaydı.
I party with them.
Onlarla parti yapıyorum.
Sir, party's in high gear.
Parti tam gaz gidiyor.
I really wish we'd partied together.
Gerçekten birlikte parti yapmış olmamızı isterdim.
This is like the party scene in Frozen.
'Karlar Ülkesi'ndeki parti sahnesi gibi
Yeah, this is a great party.
- Harika bir parti.
After the party?
Parti yaptıktan sonra mı?
Are you a member of the Communist Party?
Komünist Parti üyesi misiniz?
You've let our funky little family into your hearts, and that has made all the difference. Now, let's party!
Şimdi, parti başlasın!
There is no party!
Parti falan yok!