English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Partials

Partials translate Turkish

110 parallel translation
- Got a few partials.
- Bazı parmak izleri var.
The initial thought was that these were partials.
Yetkili bunun kısmi parmak izi olduğunu düşündü.
We got two partials off the cash register. - Hair and fiber?
- Yazar kasadan iki parça aldık.
Zev, how are those partials working out?
Zev, teller işe yarıyor mu?
- Just a couple of partials.
- Kısmen birkaç tane.
We got mostly partials.
Kısmi parmak izleri var.
A few partials and DNA, but nothing our system could match it to.
Bazı parçalar ve DNA ama sistemde bulamadık.
No smudges and no partials, but I did find prints belonging to the victim on the other rounds inside the weapon.
Silinmiş ya da kısmi iz yok. Ama silahtaki kurşunlarda kurbanın parmak izini buldum.
Lots of partials, mostly from Animal Control boots. But...
Çoğu da Hayvan Kontrol den gelenlerin botlarına ait.
Forensics says the package was covered in partials.
Kutuyu teslim alanlar paketin bantlandığını söylüyor.
Two partials equal one slimeball.
İki bölüm eşit bir salyangoza.
Just a few smudges, a couple of partials.
- Bir iki bozuk iz var. İki tane de kısmi.
( sighs ) Problem is AFIS doesn't play real nice with partials.
Sistem kısmi parmak izlerini pek iyi bulamıyor.
I pulled some partials off the inside of the hatch that weren't his.
Kapağın içinden ona ait olmayan kısmi parmak izleri çıktı.
Only prints we got from the backseat were partials.
Arka koltukta bulabildiğimiz izlerin tamamı kısmı izdi.
Phone was covered in prints, a lot of partials.
Telefon, parmak iziyle kaplı. Birçok kısmi iz var.
47 partials, 14 jewcy ones, and not one hit.
47 kısmi, 14 de enfes parmak izi var ama tek sonuç bile çıkmadı. Henüz çıkmadı.
Okay, start with those, but make sure you run the partials off the box as well'cause I got Ecklie looking over my shoulder, so...
Pekala, onlarla başlayalım, ama kutu üzerindeki kısmi izleri de aldığına emin ol, çünkü Ecklie'nin gözü üzerimde, bu yüzden...
Smudges and partials, inside and out.
İçerde ve dışarda bazı kirlenmeler ve kısmi izler vardı.
Couple of smudged partials.
Bir kaç kısmı leke var.
Nothing but smudges and partials.
Kısmi iz ve lekelerden başka hiçbir şey yok.
We got mostly partials from the ball in Novotny's car.
Novotny'nin arabasındaki topda birçok iz bulduk.
Pulled a set of partials off the controls, and there's no way that this girl broke that lock by herself.
Kumanda bölümünde bir şeyler toparladım ve eminim ki bu kızın o kilidi kırması imkansız.
Got a hit on those partials from the control panel at the carousel.
Atlı karıncadaki kısmi izlerden bir sonuç çıkmş.
They were partials and palm prints.
- Kısmi ve avuç içi izleriydi. - "Croelick'inkilere uymuyordu" diyorsun.
- Plates, partials, anything to go on?
- Elimizde bir ipucu var mı?
So we're looking at partials.
O halde kısmi izlerle karşı karşıyayız.
I ruled out most of the prints from Ally Sullivan's car - the vic, the father, her boyfriend - but there were a few unidentified partials.
Ally Sullivan'ın aracındaki izleri incelettim, bunlar kubanın, babasının erkek arkadaşının izleri yanında tanımlanamayan izler de çıktı.
These matrix sweeps are partials only.
Matrislerin tamamı burada yok.
Were you able to lift any fingerprints? Most were smudges, some partials, but I did hit the jackpot with this. No.
Parmak izi bulabildin mi?
Nothing but partials.
Sadece kısmi izler var.
Fourteen murders, all we ever got from him was two partials and a single strand of hair.
14 cinayet, elimizde sadece iki kısmi parmak izi ve tek bir tel saçı vardı.
Hawks found partials and blood at the entry point - a broken window that the killer used to access the house.
Hawkes, katilin içeri girdiği sanılan pencerenin yakınında kırık parçalar ve kan lekeleri buldu.
None of these partials match either of our victims, right?
Bu izlerin hiçbiri, kurbanlarımızınkilere uymuyor değil mi?
If I held the manual, scraped the pennies for the meter, we... Put the partials together... And...
Eğer adamımız kitabı tuttuysa, paranın kenarını kazıdıysa biz de parçaları bir araya getiririz ve...
These glyphs are only partials.
Bunlar sadece bir kısmı.
We printed it, only got smeared partials.
Parmak izi aldık, ama sadece kanlı, yarım izler bulabildik.
The champagne glasses were negative for DNA, and Mandy found nothing but smears and partials on them.
Şampanya bardaklarında, DNA negatif. Mandy, onlarda yarım parmak izleri ve sürüntüden başka birşey bulamadı.
But I did find a couple of partials on the blade just above the hilt.
Ama... kabzanın hemen üzerinde birkaç tane parmak izi parçası buldum.
And the partials on the blade, above the hilt...
Ve bıçağın sapının hemen üzerindeki yarım izler de...
We'll compare them to the partials on the lighter.
Sonra da o izleri çakmaktaki izlerle karşılaştıralım.
Partials on the lighter are small.
Çakmaktaki izler küçük.
No match on the partials from Collins'car.
Collins'in arabasından alınan kısmi parmak izinin sahibi yok.
Partials are a little tougher.
Zordur teşhis etmek.
Wear and tear on the sole only gave us partials.
Tabandaki yıpranma yüzünden sadece kısmi iz alabildik.
I've got lots of partials.
Bir sürü yarım parmak izi buldum.
How'd you do? Uh, couple of weak partials.
- Ne buldun?
Couple of partials.
Bir iki kısmi parmak izi var.
The partials could have belonged to anyone.
Kısmi izler herhangi bir kişiye ait olabilirdi.
I thought if I pulled enough partials,
Yok.
Enough to keep that body moving, and leave me with a lot of partials.
Bana da bir sürü kısmi iz bırakmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]