Participation translate Turkish

The French doctors Bourneville and Teinturier gave me the following pictures of the Witch Sabbath a secret satanic rite to which thousands of women asserted their participation.

Fransız doktorlar Bourneville ve Teinturier bana cadı ayiniyle ilgili resimleri verdiler. Bunlar binlerce kadının katılımlarını açıkladıkları gizli şeytani bir törenin resimleriydi.

- Yep... in which we are to have a certain participation.

Evet.... bizim de içinde kesinlikle bulunmamız gereken.

Kane urged his country's entry into one war opposed participation in another.

Kane ülkesinin bir savaşa girmesini desteklerken bir başkasınaysa karşı çıktı.

The battle scenes have been filmed with the participation and collaboration of the Public Security Squad and of Carabinieri Squad.

Savaş sahneleri kamu güvenliği ve İtalyan polis ekiplerinin katkıları ve işbirliğiyle filme alınmıştır.

I'm most grateful if I can be spared all participation in your base fantasies, my dear sir.

Eğer fantazilerinizden çıkarsam çok memnun olurum, sevgili efendim.

Of course, we could replenish our supply by changing this into an audience-participation show.

Kuşkusuz, sağladıklarımızı izleyici katılım gösterisine dönüştürmekle besleyebiliriz.

I'd like to see a 15-minute participation on the Ed Murrow show.

Ed Murrow Şov'da 15 dakikalık bir katılım istiyorum.

You know, full family participation.

Bilirsin işte, tüm aile katılacak.

No bidding scheme could have proceeded without your participation.

Hiçbir ihale programı senin katılımın olmadan ilerlemedi.

Generally, the events that occur in our individual existence as it is now organized, the events that really concern us and require our participation, generally merit nothing more than our indifference... as distant and bored spectators.

Genel olarak... şu anda kurulmuş olan bireysel varoluşumuzda meydana gelen olaylar, bizi gerçekten ilgilendiren ve katılımımızı gerektiren olaylar... genellikle kayıtsızlığımızdan başka bir şey hak etmezler,... ilgisiz ve sıkılmış izleyicilere göre.

In contrast, the situations presented in artistic works are often... attractive, situations that would merit... our active participation.

Aksine... sanatsal çalışmalarda sunulan durumlar çoğunlukla çekici... ve etkin katılımımızı hak eden durumlardır.

As for this idiotic spectacle of the filtered and fragmented past, full of sound and fury, it is not a question now of transforming... or "adapting" it into... another neatly ordered spectacle... that would play the game of neatly ordered comprehension... and participation.

Geçmişin, süzülmüş ve parçalanmış, ses ve öfke dolu... aptalca gösterisine gelince ; onu, özenle düzenlenmiş başka bir gösteriye, özenle düzenlenmiş bir anlayış ve katılım oyununu... oynayacak bir gösteriye dönüştürmek veya "uyarlamak"... değildir mesele.

Rather, the charge is that of conscious participation in a nationwide, government-organised system of cruelty and injustice, in violation of every moral and legal principle known to all civilised nations.

Daha çok bir ülkenin geneline yayılmış, devlet kökenli, adaletsizlik ve zalimlik sınırlarında ve tüm medeni toplumlarda ahlak ve yasal kuralları ihlâl eden büyük suçlardı.

MAGGIE, PLEASE. WE NEED THE FOUNDATION'S PARTICIPATION IN THIS DRIVE,

Maggie, lütfen, bu yolda kuruluşun katılımına ihtiyacımız var, ve ben piskopos'a bunu alacağıma söz verdim.

Cora Templeton Massingale retired from participation in temperance movements.

Bayan Massingale. Cora Templeton Massingale alkol karşıtı eylemlere katılmaya bir son verdi.

for which 80,000 men lived in the field, without wives and children, without participation in the affairs of civil life, moving through a strange, unknown country.

80.000 erkek, karısından ve çocuklarından uzakta, arazide, sivil hayatın işlerine katılamadan, yabancı, bilinmeyen bir ülkenin topraklarında ilerleyerek... tarla arda, yollarda, ormanlarda yaşadılar.

Well, it might give them a sense of participation.

Onlarda paylaşma duygusu uyandırır.

Another fact important to announce, is the participation of the employees.

Bahsedilmesi gereken bir başka nokta da çalışanların katılımıydı.

And at last... With the participation of

Ve nihayet... güçlü katkılarıyla ;

I admit to my participation in the conspiracy against the State... "

Ne o esnada ne de mahkeme karşısında. Devlete karşı kurulan komplonun merkezinde bulunduğumu kabul ediyorum. "

But, in a democracy, we do not shoot unarmed suspects on sight for a murder in which their participation is still unproven.

Fakat demokraside, katkıları henüz ispat edilmemiş bir cinayet için silahsız şüphelilere ateş etmeyiz.

He is working with the absolute cooperation and participation of your government.

Sizin hükümetiniz çalışmalarını himaye ediyor ve işbirliği yapıyor.

An officer will announce that you are apprehended and that your participation is concluded

Bir polis tutuklandığınızı bildirdiğinde emre itaat etmelisiniz

Your participation in the course is terminated

Bu bölüme katılımınız sona ermiştir.

At this point your participation in the course is completed

Katılımlarınızla bu bölüm tamamlanmıştır

his participation in the requiem in the Zuizan-Temple.

Kamakura'ya doğru beklenmedik bir yolculuğa çıkmıştı.

I can state that His Majesty, the King of Bavaria has been afflicted by a certain mental instability since 1866, on the eve of our unfortunate participation in the war of that year.

doğrulayabilirim, Majeste Bavaria Kralı 1866 yılından beri bir akıl hastalığını çekmektedir bizler yılın savaşındaki talihsiz rolümüzün eşiğindeyken.

But I don't feel any responsibility for the atom bomb, since it was discovered long time ago, with no participation on my part at all...

Keşfedildiğinden beridir kendimi atom bombası hakkında hiç sorumlu hissetmiyorum. Hiçbir şekilde sorumluluk hissetmiyorum...

Hear! It's living theatre with audience participation.

Seyircilerin katılımıyla sağlanan canlı bir tiyatrodur bu.

First, because the Germans were always modifying the priorities, but over all because any active participation was not asked for to them,

Bunun birincil sebebi olarak, ortalıkta başıboş dolaşmalarını ve Almanların önceliğinin farklılık arz etmesine bağlıyorum. İkinci olarak bizim bilim insanlarımız ve mühendislerimiz gibi savaşın içinde bizzat yer almalarına izin verilmediğini düşünüyorum.

it has been necessary for real participation in history... to be lived by extended groups.

Fakat bunun gerçeklesmesi için oldukça büyük insan gruplarinin tarihe gerçek anlamda katilim göstermis olmasi gerekiyordu.

But effective participation... in this deceptive entity... requires this participation be recognized as truthful.

Yine de mesruiyetleri geçerli sayilmadigi takdirde bu sahte varliga tam anlamiyla istirak edemezler.

In this way, each bureaucrat is absolutely dependent... upon a central guarantee by ideology, which recognizes a collective participation... in its "socialist power"... by all bureaucrats it does not annihilate.

Her bürokrat bu nedenle tamamen yönetim ideolojisinin sundugu merkezi mesruiyet mührüne baglidir ; bu yönetim ideolojisi basindan savmadigi tüm bürokratlarin "sosyalist rejimine" müsterek katilimini onaylar.

President Kennedy lied about... the degree of our participation in the overthrow of Diem.

Başkan Kennedy, Diem'in ele geçirilmesindeki katkımız ve buna olan katılımımız hakkında yalan söyledi.

"The most important result... of the armed Palestinian Revolution... is the direct participation... of the Palestinian woman... in the revolution... in order to accomplish her part... side by side with the Palestinian man."

" Silahlı Filistin Devrimi'nin... en önemli sonucu... Filistinli kadınların... devrime doğrudan katılmaları... ve Filistinli erkeklerle birlikte

"... had any knowledge of or participation in...

"... Demokratik Ulusal Komite'de meydana gelen üzücü...

For one thing His Honor intends to broaden participation for women in the police force.

İlk olarak Sayın Başkan, emniyette kadınların katılım alanlarını genişletmeyi düşünüyor.

" Your participation has reached final point

" Katılımınız sona ermiş ve...

Strike participation estimated at 70 percent.

Greve katılımın % 70'lerde olacağı tahmin ediliyor.

This bull from parents. Student participation doesn't work.

Şu boktan laflardan bıktım : dayanışma, öğrenci hakları, öğrencilerin paylaşması.. zaten hiç yürümüyorr.

Lord Birkenhead has told us of your attitude towards your participation in the 100 metres heats, Liddell.

Lord Birkenhead, seçmelere katılma konusuna yaklaşımınızı söyledi.

It was our joint participation in presenting the views... contained in the Regional Committee's Executive Report.

Bölge Komitesi'nin İcra Raporunda yer alan görüşlerini sunmakta ortak katılımımız oldu.

Whenever the contract is for Schuckert and company, whether it's full or partial participation, concerning a project, I want you to make a note of it and mark it with a piece of paper.

Nerede Schuckert ve şirket adına sözleşme varsa, tümden katılım mı yoksa kısmi mi, not almanızı, ve bir parça kağıtla işaretlemenizi istiyorum.

On behalf of all the citizens of Philadelphia and those touched by your accomplishments and your untiring participation in this city's many charity functions, it is with great honour that we present this memorial, which will stand always as a celebration to the indomitable spirit of man.

Tüm Philadelphia'lı vatandaşların ve başarılarından fayda görenler adına, bu şehrin yardım faaliyetlerine sürekli katılımların için, insan ruhunun boyun eğmezliğini simgeleyen bu anıtı, sana sunmaktan büyük onur duyuyorum.

Now, your participation in this phase is finished.

Şimdi, sizin bu işteki göreviniz sona erdi.

Do you find Fabre, Chabot, Delauney, Basire and their accomplices guilty of participation in a plot to corrupt the nation's representatives in order to discredit and destroy the government?

Bu durumda Fabre Chabot Delaunay Basire ve suç ortaklarının kendi fikirlerini yayarak ulusun temsilcilerini ortadan kaldırmayı... ve hükümeti yolsuzluk yoluyla yıkmayı planladıkları... bir komplo kurduklarını onaylıyor ve hepsini suçlu buluyor musunuz?

You can have the 10 million plus participation to be mutually... etcetera etcetera.

Ama 10,000,000 dolar alabilirsiniz artı geçici olarak bir miktar da tesis üzerinde hak sahibi olabilirsiniz, vesaire...

Don't get carried away now. This is not participation.

Oylama yapmıyoruz.

You want to justify your participation.

Kendini haklı çıkarmak istiyorsun.

King still haven't forgotten my participation in The Fronde.

ve ordaki rolümü biliyorsun.

Now, the thing we have to talk about is your unwitting participation in this serious federal crime.

Konumuza gelelim :