English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Particulates

Particulates translate Turkish

256 parallel translation
What particulates were in the heat exchange?
Isı alışverişi sırasında hangi katı parçalar varmış?
I've had a team in Sick Bay for two hours. We've run the mass spectrometer on all particulates.
İki saattir Revirde bir takımım var.
In the meantime, let's track these particulates and see how they work.
Biz de bu arada, partikullerin izini surup, bizi nereye çikarttiklarina bakalim.
Mm. I was analyzing the particulates that Clay Parker and Shawna Baez left behind, and I found something very interesting.
Clay Parker ve Shawna Baez'in arkalarinda biraktigi partikulleri incelerken çok ilginç bir sey buldum.
I'm getting a slight elevation on monocaladium particulates in this cave wall.
Bu mağara duvarının monokaladyum özelliğinde hafif yükselme algılıyorum.
I'm reading no particulates at the core.
Merkezde hiç parçacık algılamıyorum.
Water, sucrose, dextrose, general root extract, grain particulates, yeast, synthehol... and 1 7 milligrams of hyvroxilated quint-ethyl metacetamine.
Su, şeker, glikoz çok az kök özü, tahıl parçacıkları, maya, yapay alkol... ve 17 miligram hyvroxilated quint-etil metacetamine. ( Bir çeşit uyuşturucu )
Scan for metallic particulates consistent with our friend in Engineering.
Makine Dairesi'nde ki arkadaşımızla uyumlu metal parçaları ara.
You can assist us with our analysis of veridium-oxide particulates.
Veridyum-oksit partikülleri incelememize yardım edebilirsin.
Chem lab mass spectrometer identifies the particulates in Charlie Sanders'mouth as fluoride.
Kimya labı tam spektrometresi Chalie'nin ağzındaki maddeyi florit olarak tanımladı.
Well, Hodgins found no particulates that suggested crushing.
Ancak Hodgins ezilmeyi gösteren herhangi bir kanıt parçası bulmadı.
Hodgins identified the particulates embedded in Cleo Eller's skull as rolled steel- - most likely from a sledge-type hammer.
Hodgins Cleo Eller'in kafatasına gömülü parçacıkları burulmuş demir olarak teşhis etti- - büyük olasılıkla balyoz gibi bir çekiçe ait.
That's the best explanation for the particulates found in her skull.
Bu kafatasında bulduğumuz kum tanelerine dair en iyi açıklama.
I'll grab any particulates that can identify type of bomb.
Bombanın tipini teşhis etmek için bulabildiğim parçaları toparlayacağım.
Remove any flesh and particulates you can, and then macerate him.
Ayırabileceğiniz et ve parçacıkları ayırın, daha sonra da onu sıvıda bekleterek yumuşatın.
I'm building it- - theoretical construct of the bomb based on the particulates we gathered.
Onu ben yapıyorum- - topladığımız parçalara dayanarak bombanın teorik olarak yapımı.
I was able to pull some particulates.
Bazı parçacıklar çıkarmayı başardım.
Which would explain how the particulates got into the eye.
Ki bu da göze giren parçacıkları açıklar.
Should I grab particulates from this?
Bundan parçacıklar alayım mı?
My specialty's entomology and particulates.
Benim uzmanlık alanım etimoloji ve parçacıklar. ( Etimoloji : kökenbilim, ç.n. )
- The particulates in the skull haven't been analyzed yet.
- kafatasındaki partiküller daha analiz edilmedi.
Soil samples, pollens, particulates etc. that were on the body parts.
Cesedin çevresindeki zemin örnekleri, polenler, parçacıklar vs.
I'm also analyzing the dirt and particulates on the shoe you got off the suspect.
Ayrıca şüpheliden aldığın ayakkabıdaki kir ve partikülleri analiz ediyorum.
I ran the particulates through the gas chromatograph and found the pollen of Eragrostis curvula, more commonly known as Weeping Love grass.
Parçacıkları gaz kromatograftan geçirdim, ve "Eragrostis Curvula" polenini buldum. daha bilinen adıyla ağlayan aşk çimi.
Well, I'm still finding particulates.
hala parçaları bulmaya çalışıyorum.
Uh, I think it would be better if I went over the bones for particulates before you start your thing.
Uh, Bence Şeyini başlatmadan önce kemiklerin parçalarına gitsek daha iyi olur.
Insects and particulates aren't going to narrow it down any more than that. We won't know that until I look at the particulates.
böcekler ve maddeler bundan daha fazlasını vermeyecektir maddelere bakmadan bunu bilemeyecegiz.
You've removed particulates and trace elements that could lead us to his killer.
Parçaları ve bizi potansiyel olarak katile götürecek olan ipucu elementlerini yoketmişsin.
He dissolved any particulates on the surface.
- Yüzeydeki kökleşmiş parçaların izlerini yok etti.
The surface on the phalanx doesn't have any particulates that I can recover.
- Parmak kemiğindeki periyostal yüzey, düzeltebileceğim herhangi bir kökleşmiş madde içermiyor.
I can discern particulates on the x-ray, but I have no way of telling what they are.
Röntgendeki maddeleri ayırabilirim, ama n e olduklarını söylememin hiçbiryolu yok.
There would've been particulates left behind by a bullet, especially fired from a short range.
Bir kurşunun arkasında onun parçaları kalmış olurdu, özellikle de kıza mesafeden ateş edilince.
And a tox screen and analysis of any particulates in the wounds. D.O.D. wants this done fast.
Ve toksin araştırması ile yaradaki herhangi kısımlar.
Particulates embedded in the remains are a combination of glass, wood splinters, plaster and drywall.
Kalıntılar arasına gömülmüş olan parçacıklar cam, ahşap kıymıkları, plaster ve alçıdan oluşuyor.
Stomach contents and particulates could give us drift patterns, show where she was left before she washed ashore.
Mide içeriği ve parçacıklar bize körfezin sularına atılmadan önce nerede olduğuna dair ipuçları verebilirdi.
There'll be sediment and organic particulates.
Çöküntüler ve organik parçacıklar olacaktır.
If I can get enough information from these particulates, I might be able to locate the site of the murder.
Bu parçacıklardan yeterli bilgi sağlayabilirsem cinayet mahallini belirleyebilirim.
And the exposed neck wound would have been collecting particulates along the way. Tell Hodgins.
- Sürüklenirken açık yara yerden partiküller toplamış olmalı.
Have you finished with the particulates from the axe?
Balta sapındakı partikülleri incelemeyi bitirdin mi?
Hodgins, before we take the hands from the wheel, you wanna check the nails for particulates.
Hodgins, eli direksiyondan ayırmadan önce... tanecikler için tırnakları kontrol etmek isteyebilirsin.
I need you to recover all the metallic particulates,
Madeni parçacıkları toplamak için sana ihtiyacım olacak.
In both cases, the lacquer was infused with particulates, including a spore I'm identifying.
İki olayda da lake cilası bir kaç parçacıkla beraber aşılanmış. Bunlardan biri de tanımlamaya çalıştığım bir spor.
- There's no tarantula hairs on Judith, but plenty of the spores and particulates.
Judith Evans'ın üstünde hiç tarantula tüyü yok ama çok miktarda spor ve tanecikler var.
The lacquer holds tarantula hairs, mystery spores and particulates which suggest traffic.
Lake cilası, tarantula tüylerini gizemli sporlarını ve yoğun trafiği gösteren parçacıkları tutar.
Hodgins has isolated locations where they could've been exposed to metal particulates.
Ölü kızların, lake cilasında bulduğu metal parçacıklarına maruz kalabilecekleri yerleri ayırıyordu.
All right. Ignoring the Hawaiian pollen, these 126 sites represent loci where the particulates can be found.
Pekala, şimdi, Hawaii'ye ait poleni görmezden gelirsek kalan parçacıkların gerekli yoğunlukta bulunduğu bu 126 yer, mahalleleri gösteriyor :
Yes. Particulates plus mummification requires... - A steady continuous supply of dry air.
Evet parçacıklar ve mumyalama düzenli ve değişmez bir kuru hava kaynağı gerektirir.
Assume that the particulates arrived with the blowing air.
Otomobil parçacıklarının, esen havayla geldiğini tahmin etmek istiyorum.
I have to distinguish particulates and insects from the body's original location.
Cesedin orijinal konumundaki... parçacıkları ve böcekleri ayırt edip, anlamak zorundayım.
Bugs, slime, particulates, what's your poison?
Böcek, balçık, partikül. Senin ilacın nedir?
- Particulates from lots of engines, both gasoline and diesel. - Engine exhaust.
- Egzos dumanı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]