English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Partisans

Partisans translate Turkish

233 parallel translation
North of the river, Italian partisans fought German troops and Fascist snipers.
Nehrin kuzeyinde, İtalyan gerillalar Alman birliklerine ve faşist keskin nişancılarına karşı savaştı.
He's fighting up in Mugnone with other partisans.
Diğer yandaşlarıyla Mugnone'da savaşıyor.
Are there lots of partisans in town?
Şehirdekilerin çoğu gerilla değil mi?
The partisans only control San Jacopino.
Gerillalar sadece San Jacopino'yu kontrol ediyor.
The partisans have been fighting for that area for two days now.
- Hayır. Gerillalar iki gündür o bölge için çarpışıyor.
The partisans control San Jacopino.
San Jacopino'yu gerillalar kontrol ediyor.
Behind the lines, Italian partisans and American OSS officers join as brothers in a battle missing from war reports but perhaps even tougher and more desperate.
Hattın gerisinde İtalyan gerillaları ve Amerikan OSS subayları savaş raporlarında gözükmeyen bir çatışmada birleştiler.
Partisans!
Gerillalar!
The film authors wish to dedicate the film to them - the mountain partisans of the days of war and the voluntary Tatra mountain rescue team, the men of the blue Cross.
"Yazarları, filmi onlara, dağlardaki.." "savaş sırasındaki partizanlara ve gönüllü Tatra Dağ Kurtarma Ekibi.." "Mavi Haçın adamlarına adamak istiyor."
Heavlly wounded partisans are ln a field hospital at the heart of the mountains, on the German-controlled side.
Ağır yaralı partizanlar Almanların kontrolündeki.. bir sahra hastanesinde.
You shit in your pants because of the partisans!
Sizin yüzünüzden partizanlar pantolonlarına yapacak!
... afraid of partisans.
... korkmuyoruz
I think it was for the partisans
Bir partizan olduğunu düşünüyorum.
Where did you plan to meet the partisans?
Partizanlarla nerede buluşacaksın?
I didn't plan to meet the partisans, I was on a stroll.
Partizanlarla buluşmak için bir planım yok, ben geziyordum.
Another nail planted by the partisans?
Partizanların döşediği çivilerden bir tane daha.
We could have exchanged him for one of our generals held by the partisans.
Partizanlar tarafından esir edilen generallerimizden biri için onu değiş tokuş edebilirdik.
Young men working with the partisans in the hills.
Tepelerde militanlarla iş birliği yapan genç adamlar.
- Me? General Della Rovere's first task when he arrived must have been to meet Fabrizio to coordinate the partisans'war plans.
General Della Rovere'nin buraya geldiğinde ilk işi Fabrizio'yla buluşup gerillaların savaş planını koordine etmek olacaktı.
The partisans are over there.
Etrafta partizanlar var.
I told them I'd join partisans in the forest if they don't agree.
Kabul etmezlerse, ormandaki partizanlara katılacağımı söyledim.
Partisans!
Partizanlar!
- Your friends, the partisans.
- Arkadaşların, partizanlar.
Why didn't he go north and fight with the partisans?
Neden partizanlarla savaşmak için kuzeye gitmedi?
- Who's speaking of partisans? - I am.
- Kim partizanlardan bahsediyor?
Are they outlaws or partisans?
Bunlar haydut mu yoksa partizan mı?
I was carrying weapons to a group of partisans, and I met an SS patrol from a side street.
Bölüğe silah taşıyordum ve sonra caddenin yanında SS birlikleri ile karşılaştım.
If the partisans hadn't miraculously arrived, I'd have certainly been shot.
Eğer bölük mucizevi bir şekilde gelmiş olmasaydı kesinlikle vurulmuş olurdum.
I'll join the partisans.
Partizanlara katılırım.
Look at him, he wants to join the partisans!
Bak şuna, partizanlara katılmak istiyor!
French intellectuals, Algerian partisans...
Fransis entelektüeliz, Cezayirli partizanları...
Men of colour, here's the victory of the whole world's partisans!
renkli insanlar, işte dünyanın bütün dirençilerin zaferi!
" He also explained to us that we have democracy because partisans died and it will be difficult because democracy is like the fields which need to be tended to every day.
"Bize demokrasimizin olduğunu da açıkladı çünkü partizanlar ölmüştü ve bu çok zor olacak çünkü demokrasi her gün ilgilenilmesi gereken tarlalar gibidir."
Now, the Partisans in the Balkans are ready to strike, and we're going to work with them.
Balkan partizan birlikleri saldırıya hazırlar. Ve biz onlarla çalışacağız.
But there's one man who can swing the entire Italian occupation forces over to the Partisans.
Ama bir adam var ki.. Bütün İtalyan işgal kuvvetlerini partizanlara doğru çekebilir.
Our mission was to set up security lines, alert the Partisans, chart minefields and defenses.
Görevimiz burada güvenli bölgeler oluşturmak partizanları uyarıp, mayınlı savunma alanlarını belirlemek.
We are Allies sent to take you to the Partisans.
Sizin dostunuzuz, sizi partizanlara götürmek için geldik.
- Partisans.
- Partizanlar.
Comrade Medical Officer, we are Red Partisans. And we shoot deserters.
Biz Kızıl Partizanlarız ve asker kaçaklarını vururuz.
They were both partisans.
Her ikisi de partizanmış.
The partisans are Communists, and they don't believe in God.
Partizanlar Komünist olur. Tanrı'ya inanmazlar.
Last night, partisans threw a closely watched train in the air so smart - that the train and the bridge were destroyed.
Dün gece, partizanlar yakından izlenen bir treni havaya uçurmuş. Çok akıllıca, tren ve köprü mahvolmuş.
The partisans took out the rails and threw them into the forest.
Partizanlar rayları söküp ormana attı.
We have no partisans here in Phraxos.
Phraxos'da hiç partizan yok.
Wimmel told me to ask him the name of his superior... The methods by which partisans were smuggled from one island to the other... Why they had come to Rhraxos...
Wimmel benden, adama üstünün adını hangi metotlarla, hangi partizanların adadan adaya kaçtıklarını neden Phraxos'a geldiklerini ve gerçek görevlerini sormamı istedi.
Now we have the final opportunity to get rid of all the partisans.
Partizanların tümünden kurtulmamız için elimizdeki son fırsat.
When we get rid of the partisans all of the Balkan will be in German hands and the allies will have to think twice. Thank you very much.
Partizanlardan bir kurtulalım, Balkanların tümü Almanların eline geçecek ve müttefikler iki kere düşünmeye mecbur kalacaklardır.
We will be the first attacking the partisans on their own territory.
En kötüsü gelmek üzere. Kendi bölgelerinde, partizanlara ilk saldıran bizler olacağız.
I have nothing against books and poems. But I didn't join the partisans to drag along a cow, books and...
Kitaplarla ve şiirlerle bir sorunum yok, ama partizanlara inek, kitap falan taşıyayım diye katıl -
The partisans will attack.
Partizanlar saldıracak!
No we must completely destroy all the partisans together with the Germans.
Şimdi, Almanlarla beraber, partizanlarını tamamını yok etmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]