Pass it to me translate Turkish
292 parallel translation
You're trying to pass it to me again.
Onu bana geri vermeye çalışıyorsun.
She requested him to pass it to me We've never heard from her since then
Ondan bu resmi bana iletmesini istedi daha sonra bir daha görünmedi
Pass it to me!
Pas ver bana!
Pass it to me.
- Devam, devam!
The Charm of Making, you swore to pass it to me.
Büyü Gücünü bana vereceğine söz vermiştin.
Pass it to me.
Uzat onu bana.
- If you get in trouble, pass it to me.
- Sıkışırsan bana pasla.
Can you pass it to me, please?
Verir misin lütfen?
Pass it to me.
Bana ver onu.
Pass it to me!
Bana at.
All you had to do was pass it to me, a little layup, boom, we would've won.
Tüm yapman gereken bana bir pas çıakrmaktı. Kazanabilirdik.
Pass it to me.
Onu bana getirsene.
What beats me is that a man in your position, a magistrate... somebody whose job it is to judge other people - I wonder what sort of sentence you'd pass... if the Glue Man was brought before you and your friends on the bench?
Sizin mevkiinizdeki bir adam, bir yetkili amir görevi diğer insanları yargılamak olan bir kişi eğer ki siz ve arkadaşlarınızın karşısına Tutkal Adam çıkartılsaydı nasıl bir ceza verirdiniz acaba?
When I heard about the auction, I figured it'd be better for me to buy it than see it pass on to strangers.
Evin satılacağını duyar duymaz bir yabancıya gideceğine benim almamın daha doğru olacağını düşündüm.
It was a trick to hold me here, to keep us away from Raton Pass.
Beni burada tutmak için bir tuzaktı, Raton Pass'ten uzak tutmak için.
Now listen to me, and when I've finished you can pass it on to them.
Şimdi beni dinleyin. Ben bitirince hikayemi onlara anlatabilirsiniz.
But you can take it from me that I shall pass on any blame and with interest... to any one of you who fails in his duties.
Ama eğer herhangi biriniz görevini aksatırsa... tüm suçu o kişiye atmaktan hiç çekinmem.
Give it to me. Pass it over.
Uzat onu bana.
Thought it would give me something to pass the time.
Zaman geçirmeye yardımcı olabilir.
But the King for good or ill, chose to pass the burden of the church onto me and now I must carry it.
Kral, kayıtsız şartsız... kiliseyi üzerime yükledi, ve ben artık bu görevi icra etmeliyim.
If you don't happen to like it, pass me by
# Hoşunuza gitmezse pas geçin beni. # Hey, hey, hey.
Ah, Doctor? Pass this up to Susan, and she can then pass it on up to me.
Bunu Susan'a ver, o da çıktığında bana versin.
Perhaps it is a link enabling us to pass from one subject to another, therefore to live together But since social relations are always ambiguous since thought divides as much as it unites since words unite or isolate by what they express or omit since an immense gulf separates my subjective awareness from the objective truth I represent for others since I constantly blame myself, though I feel innocent since every event transforms my daily life since I constantly fail to communicate since each failure makes me aware of solitude since...
Yoksa birbirimizin arasında gizli bir şey bir nesneden diğerine mi akıyor, bu şekilde mi hayatına devam ediyor ama sosyal ilişkiler en baştan beridir belirsizdir fikirler ayrılıklara yol açabildiği gibi birleştirici de olabilirken kelimeler anlamlarına ve ya yorumlarına göre farklıyken bilinç dünyamı bir sürü boşluğa ayırabilirken nesnel gerçekliğimin, beni diğerlerine temsil etmesi üstelik hem kendimden pişman olurken hem de kendimi masum gibi görmem günlük yaşantımı etkileyen her olay iletişim kurmamı engellerken yaptığım her hata yalnızlığımın farkında olmama neden olurken...
So, m'lord it only remains For you to pass the most savage sentence on me
Lordum, kanunun öngördüğü en sert hükmü vermek size kalmış.
I'd let you pass if it was up to me.
Bana kalsa sizi geçirirdim.
I waited some more for it to pass or for something to happen - for me to believe in God or for you to send gloves for the cold.
Geçmesi için ya da Tanrı'ya inanmak için bana bir şey olmasını ya da soğuk hava için sana eldiven göndermesini bekledim.
Knauer takes the pass and throws it to Levitt Levitt takes the ball and he's going to the Mean Machine 30-yard line on me.
Knauer pas aldı ve Levitt'e attı. Levitt topu aldı ve Mean Machine'in 30 yarda çizgisine doğru gidiyor. ... benim.
And on the first pass, Madden shot down my escort plane, which left it four to one against me.
Ve ilk geçişte, Madden benim muhafaza uçağımı indirdi ben de dördüyle karşı karşıya kaldım.
If we're gonna make it stick that I'm a god you ought to bow when you pass in f ront of me like everybody else.
Tanrı olduğuma inanmalarını istiyorsak senin de herkes gibi önümde eğilmen lazım.
I didn't even know about it, nor the goats they drive by in the morning, which pass close to me, tugging at the grass and chewing on it, stuffing their cheeks full.
Ne de sabahları yakınımdan geçen otları çekiştiren onları çiğneyen ve yanaklarını dolduran keçileri.
But now you come towards me to pass me. It's a narrow path, and it's muddy.
Şimdi yanımdan geçmek için bana doğru geliyorsun.
And this kiss I give you you'll pass it on to her from me.
Ve sana verdiğim bu öpücüğü sen de ona verirsin benden ona.
I will permit it to pass over me and through me.
Korkumla yüzleşeceğim. Onun benim içimden çıkıp gitmesine izin vereceğim.
It was only yesterday that the chance came for me to pass beyond the door.
Sadece dün, şans eseri kapıyı geçmek için bir fırsat buldum. Toller?
that I cannot say this door has never opened before and You want me to pass throught it and find someone in the world that leads to?
- Bilmiyorum. Bu kapı daha önce hiç açılmadı. Ve sen benim bu kapıdan geçmemi ve Dünya'dan birini bulmamı mı istiyorsun?
It's evil to tease my decorations and the man who has been decorated! Let me pass!
Bu, madalyalarıma ve onları verenlere karşı yapılan adice bir hakarettir!
Ultra Magnus, it is to you, old friend, I shall pass the Matrix of Leadership, as it was passed to me.
Ultra Magnus, bu sana eski dostum, Liderlik Matrix'ini başarıyla taşıdım ve o artık benden geçti.
If you happen to pass by 84 Charing Cross Road... kiss it for me!
84 Charing Cross Road'dan geçecek olursan... benim için öp onu!
Axel, if Marci doesn't want to give me her number, I'll give you my number, you just pass it on to her.
Marcy bana telefonunu vermeyecekse, sana benimkini veririm, iletirsin.
Better you give it to me and I will pass it on.
En iyisi sen onu bana ver, ben veririm.
Give it to me and I will pass it on.
Bana ver, ben veririm.
I pass it to you who vanquished me.
Bunu hakkımdan gelen sana teslim ediyorum.
Yudhishthira would want to give me his crown, and I would pass it on to Duryodhana.
Yudhishthira tacını bana vermek istedi, ve ben de onu Duryodhana'ya giydirecektim.
- There's no self-censorship. If somebody tells me something, I'll pass it on, unless there's a particular, compelling reason not to. I can't deny that I'd like to have access to the Oval Office and all the same maps the President's looking at.
Tabi Reed, bunun, Amerikan halkının iç ve dış işleri üzerindeki liberal fikirleri ifade eden sol kanata ait bir komplo teorisi olduğunu görmez.
And if I pass away give it to her as a gift from me.
Ve eğer ben veremezsem bunu senin yapmanı istiyorum.
It's just that I'm here with my parents and my mother wants me to take a civil-service test and to tell you the truth, I don't even think I'd pass it.
Sorun şu ki ailemle burdayım ve annem SST almamı istiyor Ve doğrusunu söylemek gerekirse, Kazanabileceğime bile emin değilim.
From what you have told me, Ensign, the distortion ring will make contact with us momentarily whether we attempt to pass through it or not.
Teğmen, bana dediğinize göre, içinden geçsek te, geçmesek te, bizimle bir süre sonra temas kurmuş olacağız.
- Pass it to me!
- Bana at!
If you could find it in your heart to pass me... I'm sure I could find some way to repay you.
Eğer gönlünüz testten geçmeme izin verirse eminim bir şekilde karşılığını alacaksınız.
It would be a tad hypocritical for me to pass judgement.
Seni yargılayamayacak kadar minnettarım.
Pass it on to me.
Bırak, bana geçsin.
pass it around 21
pass it on 48
pass it 99
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
pass the salt 17
pass the ball 48
pass it on 48
pass it 99
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
pass the salt 17
pass the ball 48