Pawn translate Turkish
1,731 parallel translation
- Pawn it where?
- Nereye rehine vereyim?
Purcell may have betrayed me, but he's just a pawn.
Purcell bana ihanet etmiş olabilir, ama O yalnızca bir piyon.
He takes your bishop knight to c4 pawn to a7, rook to block.
Fil'ini c4'e çekersen At'ını alır, piyonunu a7'ye alırsan, Kale'yi korursun.
Try, uh, pawn to a6.
Piyonunu a6'ya çek.
You don't take that pawn.
O piyonu yiyemezsin.
That's called the poisoned pawn, because look!
Çünkü ona zehirli piyon denir, bak işte.
And I sold it at a pawn shop to pay for my film stock.
Ve film malzemelerinin parasını ödeyebilmek için rehinciye verdim.
Bud saw your mom coming out of a pawn shop.
Bud anneni emanetçiden çıkarken görmüş.
Okay, okay, fine, fine, you go in there and tell him he has to put his life on the line because he was a pawn in someone else's game.
Tamam, tamam, peki, gidin oraya ve ona başka birinin oyununda oyuncak olduğu için hayatını tehlikeye atması gerektiğini söyleyin.
- He was just a pawn in someone's game.
- Sadece birinin oyununda maşaydı.
Karen, you're not going to use my son as a pawn.
Karen! Oğlumu bir maşa gibi kullanamazsın.
That's a pawn being moved off the board.
Sadece oyunda bir piyonunu ileri sürdü.
My friends, they would give me stuff to pawn for them, but I didn't know it was stolen.
Arkadaşlarım, kendileri için bu şeyi rehin olarak almamı istediler. Ama çalıntı olduğunu bilmiyordum.
They could turn him into a pawn of Darken Rahl.
Onu Darken Rahl'ın piyonu haline getirebilirler.
This is a pawn shop, pal, not an information booth.
Burası rehin dükkanı ahbap, danışma kulübesi değil.
Theyjust came out ofa pawn shop on Wade.
Wade'de bir rehinciden çıktılar.
Pawn shop owner got himself beat badly.
Rehinci kendini kötü pataklatmış.
Does he give up the pawn or does he give up the position?
Piyonundan mı yoksa pozisyonundan mı vazgeçecek?
I think I bruised a testicle capturing that last pawn.
Sanırım son piyonu alırken testislerimden birini incittim.
And what will it fetch at the pawn shop?
Ve rehin dükkanında ne kazandıracak?
NYPD sent footage of a pawn shop robbery that went down last night.
Polis dün gece olan bir tefeci dükkanı soygununun görüntülerini gönderdi.
He doesn't pawn him off on his girlfriend.
Ve onu kız arkadaşına kakalamayacak.
Or I'll pluck out your chilli and two nuts... and pawn them at the traffic signal.
Yoksa toplarını koparıp trafik lambasına yerleştiririm. ?
This is a pawn shop receipt for an antique cameo and a diamond ring- - the only two items left missing.
Bu antika bir akik taşla, elmas bir yüzüğün rehinci fişi... hâlâ kayıp olan iki şey.
He didn't pawn these things by himself.
Bunları rehinciye kendi başına bırakmamış.
Pawn the king's bishop four!
Kralın maşası Bishop 4.
If it was me, I'd take that watch and find me the nearest pawn shop.
Ben olsam, o saati alır ve kendimi hemen bir ikinci elciye atardım.
Pawn the watch, John.
Okut şu saati, John.
Figure out who her pawn on the jury is.
Jüri içindeki piyonunun kim olduğunu bulun.
The foreman's the pawn?
Piyon başkan mıı?
We take a pawn, Earnshaw takes a knight.
Biz bir piyon alıyoruz. Earnshaw bir at.
If i don't have a new muscript On my desk in the next three weeks, Black pawn is prepared to demand the return of your advance.
Eğer 3 hafta içerisinde yeni hikâyeyi masamda görmezsem Siyah Piyon avansın geri iadesi için gerekli işlemleri yapacaktır.
And decided to prove he was more than just a pawn. In the V's public relations campaign.
Ziyaretçiler'in halkla ilişkiler kampanyasıyla, kendisinin bir piyondan daha fazlası olduğunu ispatlamaya karar verdi.
What did he pawn back there?
Rehineciye ne bıraktı, orada?
Such a loser, he was only fit to be a pawn.
O sadece,... piyon olabilecek kadar zavallıydı.
Let's say I move my pawn to A8.
Piyonumu A8'e götürelim.
I'll move my pawn, then my knight.
Piyonumu oynamalıyım, sonra da atımı.
But if he takes your pawn, you win in three moves.
Ama senin piyonunu alırsa,... 3 hamlede sen kazanırsın.
A pawn lost. But we have our King.
Bir piyon kaybettik ama kralımız var.
He's just a pawn.
O sadece piyondur.
South East Asians pawn their pants to eat this!
Güneydoğu Asyalılar bunu yemek için donlarını satarlar.
A homeless man and a pawn shop owner
- Evsiz adam ve rehinci. Kimse onları özlemez.
Merely a pawn in someone else's plans.
Belki başkasının planında bir yemdi.
Pawn's don't escape.
Yemler kaçmaz.
You dress up, you go out to dinner, and then you try to rob a pawn shop.
Giyinirsiniz, yemeğe çıkarsınız... Ve sonra bir kuyumcuyu soymaya kalkarsınız...
Guys, the cabdriver is saying the same thing that the couple in the pawn shop said, that they are "short on time."
Taksi kullanan adamın dediği, Kuyumcudakilerin dedikleri ile aynı şey ; "Fazla vakitleri kalmamış"
Mr. Chapuys, tell me, am I to be relived that once more, I've been used as a pawn in a game between your master and the French King?
Bay Chapuys, söyleyin bana Efendin ve Fransız Kralı arasında bir oyunda yine piyon olarak mı kullanılıyorum?
Hey, did you guys check out the pawn shop detail yet?
Rehin dükkanını kontrol ettiniz mi?
It's like a pawn shop.
Rehinci dükkânı gibi.
The only stores are bail bondsmen and pawn shops.
Etraftaki tek dükkanlar var, onlar da kefaletçiler ve tefeciler.
Someone's been using Oliver as a pawn.
Biri Oliver'ı bir oyunun içine sokmuş.