Pennies translate Turkish
849 parallel translation
Whee, candy and pennies!
Şekerler ve paralar.
The Indian on your pennies.
Penilerinizin üstündeki Kızılderili.
But I always thought little stenographers made little pennies.
Ama ben hep küçük stenograflar biraz para kazanır sanırdım.
They are only a trap to catch the pennies of fools.
Bunlar sadece bir kaç aptalın parasını almak için birer tuzak.
Of course, if Fuzzy-Wuzzy really wants to give me something he could put a few more pennies in my bank account.
Eğer gerçekten kıvırcık bana bir şeyler vermek istiyorsa bankadaki hesabıma biraz daha fazla para yatırabilir.
Pilfering pennies from other children's lockers at school..
Okulda diğer çocukların dolaplarından para aşırarak..
A steady flood of pennies, nickels and dimes drained from the purses of the homeowner, the laborer and the housewife.
Düzenli bozuk para akışı, ev sahipleri, işçiler ve ev kadınlarının cüzdanlarından.
All you ever thought of was pinching pennies, you money-grabber.
Tek düşündüğün parana dört elle sarılmaktı, seni hırsız.
You needn't be proud of your old tricks. Any child can learn to catch pennies if it's hungry.
Numaralarınla hava atmana gerek yok, seni hırpani kılıklı moruk.
He followed me around the hotel trying to show me some silly trick with pennies.
Otel etrafında beni izledi penilerle tuhaf bir numara göstermek için.
Pennies from heaven.
Gökten para yağıyor.
Pennies....
Bir ekmek parası...
Pennies, sir....
Bir ekmek parası, bayım...
Pennies, sir....
Ekmek parası...
Pennies, sir....
Bir ekmek parası
- And then the boys pay it back by sending pennies and nickels.
devlet bize parayı vermeli çocuklar daha sonra bozuk para gönderip bu borcu öder.
If any of it gets out, you'll go out with your eyes open, only with pennies on them.
Eğer bu bilgi sızarsa, gözlerin açık öleceksin.
I know a formula said to pop the pennies off the eyelids of dead Irishmen.
Ölü İrlandalıların gözlerini yuvalarından fırlattığı söylenen bir formül biliyorum.
- Pappy needs them pennies!
- Babacığın paraya ihtiyacı var!
It's been collected here and in Mexico from the pennies and nickels of poor people who don't like fascism and who believe in the work we do.
Burada ve Meksika'da faşizmi sevmeyen ve bizim yaptığımız şeye inanan fakir insanların kuruşlarıyla toplanan para.
- Pennies for the Guy Fawkes bonfire!
- Pennileriniz Guy Fawkes şenlik ateşi için.
Neeley, you cannot have any of those pennies to buy an ice cream cone.
Neeley, dondurma almak için o paralara dokunamazsın.
A tree ain't gonna put no pennies in the bank.
Ağaç, karnımızı doyuracak değil.
It don't put no pennies in the bank.
Parana para katmıyor.
I wish I felt that... I've been hoarding pennies like a miser here in order to...
Keşke böyle düşünmesem... Pinti biri gibi kuruşları sayıyorum...
How many pennies is that?
Bu kaç kuruş oluyor?
Tomorrow, the nickels and dimes And pennies of every sucker Goes on 776, right?
Yarın, her bir enayinin cebindeki beşlikler onluklar ve kuruşlar 776 numaraya yatar, doğru mu?
Don't you take the nickels, and dimes and pennies From people who bet, Just like every other crook,
Bu dolandırıcılıktaki büyük küçük diğer tüm sahtekârlar gibi bahse giren insanlardan beş, on sentleri ve penileri almıyor musun?
I won't have to steal pennies anymore.
Kuruş aşırmak zorunda kalmayacağım.
- From tomorrow on, I count the pennies.
Yarından itibaren 5 kuruşun hesabını yapacağım.
I couldn't see his face, but the organ was all draped in black... and a chimp was dancing for pennies.
Adamın yüzünü göremiyordum ama laterna tümüyle siyah kaplıydı. Bir maymun para karşılığı dans ediyordu.
They'll throw pennies at us. It's ridiculous. This is a dramatic moment.
- Onlar bize bozukluk atacaklardır Bu çok gülünç
I have to beg pennies from people who never fired a gun!
Hayatında silah bile kullanmamış insanlardan para dileniyorum.
If we have to watch our pennies and teach our students how to juggle books then I'm in favor of turning the whole place into a parking lot.
Eğer tüm paraların hesabını tutmak zorundaysak ve öğrencilerimize sihirbazlık öğreteceksek öyleyse burayı araba parkına çevirelim.
For the few pennies she gave us.
Ne sanıyordu ki kendini, bize verdiği üç kuruş parayla.
Henceforth, when you're sent for food, don't stoop to pick up pennies.
Yiyecek almak için gönderildiğiniz yerden, başka şeyler alarak gelmeyin.
Mr Edwards doesn't have to watch the pennies. You know that?
Biliyorsunuz bay Edwards'ın hiçbir kaynak sıkıntısı yok.
Bet she saved all her pennies to get that. All the rage.
Bunun nasıl gittiğini merak ediyordum.
Far as I'm concerned you can go back to matching'pennies with school kids. Why, you-- -
Bana soracak olursan, okullu bebelere üç beş kuruşluk oyun oynatmaya dönebilirsin.
Since Im out of work... Helen makes me watch the pennies pretty close.
İşsiz olduğumdan beri Helen parayı tutarlı kullanmama neden oluyor.
DON'T TAKE NO PENNIES. ONE TIME OVER IN KANSAS,
Bir keresinde üç torba bozukluk aldı.
Hey, gimme five pennies.
Hey, bana beş kuruş ver.
Gimme five pennies.
Bana beş kuruş ver.
By the way, you're taking up an awful lot of space for 30 pennies a month rent.
Bu arada, ayda 30 kuruş kira için çok fazla yer kaplıyorsun.
I'm raising your rent by 10 pennies.
Kiranı on kuruş arttırıyorum.
Human kindness can't be bought for pennies or silver.
İnsan iyiliği kuruş veya gümüşle satın alınamaz.
Pennies and silver are pennies and silver.
Kuruş ve gümüşse kuruş ve gümüş.
Brother Sutekichi, gimme five pennies.
Birader Sutekichi, bana beş kuruş ver.
And who hounds that whore for pennies?
Para için o orospunun peşinden kuyruk sallayan kim?
Lose barely 100 pennies and you shriek like you've lost a fortune.
100 kuruş kaybettin diye servet kaybetmiş gibi oldun.
! You expect me to stand here and argue about pennies?
Kimin payından olduğunu ne fark eder?