English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Peppercorn

Peppercorn translate Turkish

33 parallel translation
Peppercorn.
Karabiber.
Tonight we have charred venison with buckwheat spaetzle and green peppercorn.
Bu gece, kuzu kulağı mantılı ve biberli kızarmış geyik var.
Sam, I'll bet you I can draw faster than you can say "peppercorn."
Sam, iddiaya girerim sen "mısır" demeden önce silahımı çekerim.
Peppercorn.
Mısır.
The tiny peppercorn rent he was paying, how anyone expects me to spend thousands on a new roof.
Adam üç kuruş kira ödüyor, nasıl oluyor da binlerce sterline çatı yaptırmamı bekliyorlar?
I need white chocolate, strawberry seltzer, peppercorn brie and a Polaroid of the tomato plant that I planted last spring because I'm worried it may have snails.
Beyaz çikolata, çilekli soda, biberli krem peynir, ve geçen bahar diktiğim domates fidesinin bir resmini istiyorum, salyangozlanmış olmasından endişeleniyorum.
- That's so touching. Have you ever been to the Peppercorn?
Hiç Peppercorn'a gitmiş miydin?
i have red curry peppercorn, and i have organic goddess.
Kırmızı körili karabiber ve organik tanrıça var.
Milk, cream, orange juice, apple juice, peppercorn, salt -
- Süt, krema, portakal suyu, elma suyu. - Taneli biber, tuz.
- You know. Buttering your peppercorn.
- Anlarsın işte, çavuşu tokatlamak.
The transaction will be conducted by one of your staff, Who will be operating under the alter ego Silas Marymount-Peppercorn,
İşlem çalışanlarından birisi tarafında yapılacak o da Silas Marymount Peppercorn adını kullanacak.
I am Silas Marymount-Peppercorn, And this is my first wife...
Ben Silas Marymount Peppercorn ve bu da benim ilk eşim...
I like the, uh, A1 peppercorn burger.
A1 biberli burger istiyorum.
Vast acreage of rented tenements, yielded for a peppercorn.
Dünya kadar kiralanmış mülk arazi alanı, sembolik bir ödemeyle mi verildi?
No, sir, no peppercorn - repayment for a debt.
Hayır, bayım. Sembolik bir ödemeyle değil, borca karşılık verildi.
But the peppercorn comes from the piper nigrum vine.
Ama biber tanesi, siyah üzüm şarabından yapılır.
"the peppercorn has a storied past."
"Biberlerin uzun zaman önceye dayanan bir hikayesi var."
Making up a batch of my famous peppercorn, and cardamom cider beer.
- Ünlü tane biberlerimden yapacağım - ve yanındada biram var
Dusted with, uh, peppercorn?
Çekilmiş karabiberle mi harmanlanmış?
It is a photograph of a pretty young girl in stovepipe pants, all peppercorn freckles and a smile as big as Texas.
Bu bir boru paçalı pantolon giyen genç kızın fotoğrafı. Biber tanesi gibi çilleri ve Texas kadar büyük bir gülüşü var.
I've made a deconstructed pheasant normandy with onions, apples, peppercorn, apple brandy...
Ben yapıbozumla Normandiya usulü sülün yaptım soğan, elma, tane biber, elma kanyağı...
You mean Peppercorn?
Biberci'yi mi diyorsun?
- What is it? Lord Peppercorn... Castleroy...
Biber Lordu, Castleroy.
My Peppercorn.
Aa, Karabiberim.
I raced to Serdar Ortaç's table insisting he was my Peppercorn.
Bense "Karabiberim" diye tutturup soluğu Serdar Ortaç'ın locasında almışım.
Okay, it says here, we need "a murder of peppercorn," and a... and "some of that flat Jew bread"?
Peki, şöyle diyor, "Bir cinayet kadar karabiber" ve "düz Yahudi ekmeği." lazımmış?
- Peppercorn shrimp.
- Karides.
Yeah, on a peppercorn?
Evet karideste.
My peppercorn shrimp?
Benim karidesim?
It's precise enough to tell us what activity is occurring in each little volume element the size of a peppercorn.
Biber tanesi büyüklüğünde bir hacimdeki her unsurda gerçekleşen olayları bize gösterecek kadar hassastır.
I still believe you have to get your hands dirty, so I personally source all of our ingredients and grind my own peppercorn with a mortar and pestle.
Ellerini kirletmen gerektiğine inanıyorum bu yüzden tüm malzemelerimi kendi elimle yapıyorum ve tane karabiberimi havanda elimle öğütüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]