Philo translate Turkish
160 parallel translation
Philo Vance!
Sert adam!
To fill in those missing years, we turned to ancient historians such as Philo and Josephus.
Kayıp yılları doldurmak için Philo ve Josephus gibi eski tarihçilerden yararlandık.
Philo wrote at the time that Jesus of Nazareth walked the Earth, and Josephus wrote some 50 years later and watched the destruction of Jerusalem by the Romans.
Philo, Hz. İsa hayattayken yazdı Josephus ise ondan 50 yıl sonra yazdı ve Romalıların Kudüs'ü yıkışını izledi.
Philo, their greatest living scholar, has declared that he must be descended from King David and born in a village called... Ah.
Onların yaşayan en büyük alimi Philo Mesih'in Kral Davud'un soyundan gelmesi gerektiğini ve adı şey olan bir köyde doğacağını açıklamış...
- How's it going, Philo?
- Ne haber Philo?
- Philo, are you out here?
- Philo, orada mısın?
My name's Philo.
Adım Philo.
My name's Philo Beddoe.
Ben Philo Beddoe.
- Philo.
- Philo.
- I'm okay, Philo.
- Bir şeyim yok Philo.
Philo, I'm scared.
Philo, korkuyorum.
Philo, I know him.
Philo, onu iyi tanırım.
Philo.
Philo.
Hey, Philo.
Selam Philo.
Has Philo Beddoe been around?
Philo Beddoe buralarda mı?
Ma'am, we're looking for Philo Beddoe.
Philo Beddoe'yu arıyoruz hanımefendi.
- Say, old lady. Where's Philo Beddoe?
- Söyle ihtiyar, Philo Beddoe nerede?
- She was with a guy named Philo Beddoe.
- Philo Beddoe diye bir herifle birlikteydi.
- Don't know no Philo Beddoe.
- Philo Beddoe diye birini tanımıyorum.
Come on, Philo, put him away!
Hadi Philo, bitir işini!
What the hell are you doing, Philo?
Ne saçmalıyorsun sen Philo? Yapma.
Philo, you promised.
Philo, bana söz vermiştin.
Philo?
Philo?
Why are you so all fired happy, Philo?
Niye bu kadar neşelisin Philo?
Are these the flies Philo wanted?
Philo'nun istediği sinekler bunlar mı?
Hey, Philo.
Hey, Philo.
Listen, Philo. Does that mean we're going back to L.A.?
Baksana Philo, bu durumda Los Angeles'a geri mi döneceğiz?
Do you know a guy named Philo?
Philo diye bir herif tanıyor musun?
Philo Beddoe?
Philo Beddoe?
You Philo Beddoe?
Sen Philo Beddoe musun?
Philo Beddoe.
Philo Beddoe.
We'll bring you back something, okay, Philo?
Sana da bir şeyler getirelim, olur mu Philo?
- Are you Philo Beddoe? - That's right.
- Sen Philo Beddoe musun?
Don't worry about it, Philo.
Hiç korkma Philo.
- $ 200 on Philo!
- Philo'ya tam 200 koyuyorum.
$ 50 on Philo.
Philo'ya 50 daha.
- $ 1,200 more on Philo!
- Philo'ya 1,200 dolar daha.
There is a guy on the West Coast named Philo Beddoe.
Batı Sahili'nde Philo Beddoe adında bir adam var.
I knew you and Philo came in here a lot.
Philo ile buraya sık sık geldiğinizi biliyorum.
- You should leave Philo alone, honey.
- Philo'yu rahat bıraksan iyi edersin, tatlım.
Philo Beddoe!
Philo Beddoe!
Philo Beddoe's!
Philo Beddoe'nun!
- I'm looking for Mr. Philo Beddoe.
- Philo Beddoe'yu arıyordum.
Right behind you, Philo.
Tam arkanda, Philo.
Thanks, Philo.
Teşekkür ederim, Philo.
It's Philo Beddoe!
Hey bu Philo Beddoe!
I know I don't have much influence with you anymore since you got a girlfriend. But damn it, Philo, you can't do this!
Bak, bir kız arkadaşın olduğundan beri üzerinde etkim olmadığını biliyorum.
Don't do it, Philo.
Bunu yapma, Philo.
- We're looking for Philo Beddoe.
- Biz Philo Beddoe'yu arıyoruz.
Where is he?
Philo nerede?
Philo!
Philo!