Po translate Turkish
2,078 parallel translation
He does sound like po.
Sesi Po'ya benziyor.
Last time i checked, po was a panda, not a goat.
Son gördüğümde, Po pandaydı, keçi değil.
He fights like po.
Po gibi dövüşüyor.
he really is po!
Bu gerçekten Po.
Careful with that, po.
Dikkat et Po.
We're bound by tradition, Po.
Geleneğe bağlıyız Po.
And if anyone knows what's un-lame, it's the Po-man.
Neyin sıkıcı olmadığını bilen biri varsa o kişi Po-Man'dir.
Yeah, B.Z. and the Po-man, having fun, right?
Evet, BZ ve Po-Man, eğleniyorlar, değil mi?
Beezy-weezy Po-por-eezi? Ha-Ha.
Beezy Weezy Po Por Eezi?
Oh, Po.
Ah, Po!
Po and i loved to bake together when he was a boy.
Po ve ben, pişirmeyi çok severdik. Po çocukken.
Score one for the Po-Man.
İşte bu! Ve Po-Man'in skoru bir olur.
- You the panda, Po!
Sen Panda Po'sun.
- Hi, Po.
Selam, Po.
- Hey, um, Po, when you walk around town, people don't throw stuff at you.
Po! Sen kasabanın etrafında dolaştığında kimse sana bir şeyler fırlatmıyor.
- Po.
- Po!
I... tricked Po, and smuggled the pieces to my dad.
Po'yu kandırdım ve parçaları gizlice babama götürdüm.
Po!
Po!
Calm, peaceful, relaxed- - where's po?
Sakinlik, huzur, rahatlama- - Po nerede?
Po, napping is not What being the dragon warrior is about.
Po, biraz kestirmek ejder savaşcısının özelliklerinden birisi değil.
What about po?
Po gelmiyor mu?
Po, you're wearing pants.
Po, çıplak değilsin pantolonunu giyiyorsun.
Strong enough to beat po.
Po'yu yenebilecek güçte kimse yoktur.
Soon, po, you will know the revenge of my vengeance.
Yakında, po, benim intikamımın acısını tadacaksın.
Po this, po that.
Po şöyle, po böyle.
Blah, blah, blah, po.
Falan, filan, filan, po.
Word is--anyone who can defeat po before sundown, Becomes the dragon warrior.
Mesele şu ki--güneş batmadan önce Po'yu yenebilen kişi, yeni ejder savaşçısı olacak.
Ready or not, po, here I come.
Hazır ol ya da olma, Po ben geliyorum.
Hello, po.
Selam, po.
Oh, thank you, po.
Oh, teşekkür ederim, po.
Po will never expect an attack from above.
Po yukarıdan bir saldırıyı beklemiyor olacak ve hazırlıksız yakalayacam onu.
You defeated po?
Po'yu yendin mi?
But, po, it's not your fault
Ama, po, Bu senin suçun değildi ki
Oh, po.
Oh, po.
You have no chance, po.
Hiç şansın yok, po.
Oh, po!
Oh, po!
I bet po is already fast asleep.
Bahse girerim po şimdiye uyumuştur.
Po training this late?
Po bu saatte antreman mı yapıyor?
In our own way, we are all hard to live with, Po.
Kendi yolumuzda hepimiz yaşaması zoruzdur, po.
That's Po.
Bu po.
Oh, Po was so cute when he was little.
oh, po küçükken çok tatlıydı.
Po, I've made a terrible mistake.
Po, ben büyük bir hata yaptım.
- I'm so sorry, Po.
Üzgünüm, po. Biliyorum.
Po?
Po?
Oh, Po!
Oh, po!
- Po, get out of here, son!
Po, git burdan, evlat!
I'm protecting you, Po.
Seni koruyorum, po.
Po, I did something terrible.
Po, ben çok kötü birşey yaptım
You're right, Po.
Haklısın, po.
Um, Po?
Po?
When Po was five, his- -
Po 5 yaşındayken, - -