English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Pollution

Pollution translate Turkish

535 parallel translation
Of course, the first idea that came It was to denounce the destruction of forests, or pollution of the oceans,
Tabikii, ilk fikir ormanların yok edilmesi yada okyanus kirliliğini duyurma fikriydi.
- Air pollution control.
- Hava kirliliği kontrolü.
The case of a man accused of racial pollution.
Irksal kirlilikle suçlanan bir adamın davasıydı.
Will you explain what is meant by "racial pollution"?
"Irksal Kirlilik" le neyin kastedildiğini söyleyebilir misiniz?
Now for a more important topic of greater interest : pollution.
Şu anda ilginizi çekecek önemli bir konuya geçiyoruz, kirlilik.
So as not to neglect the various dangers caused by air pollution, nor the remedies modern science may have to offer... we've invited a specialist on air pollution,
Ne hava kirliliğinin neden olduğu tehlikeleri... ne de bilimin bize sunduğu ilaçların kirliklerini göz ardı ediyoruz... Hava kirliliği üzerine okumuş bir uzman getirttik.
Not by sand and water but by smog and industrial pollution.
Kum ve su yüzünden değil dumanlı sis ve endüstriyel kirlenmeden dolayı.
Moderately industrialised pollution containing substantial amounts of carbon monoxide
Hafif derece sanayi atığı ve içinde de yoğun karbon monoksit bulunuyor.
And the pollution is nasty.
Kirlilik de rahatsız edici.
Because of water pollution!
Suları kirlettiği için!
The Acme Pollution Inspection.
Acme Kirlilik Kontrolü.
Look at that pollution.
Hava kirliliğine bak.
Later we'll do something about pollution.
Geç kalmak kirliliğe yol açacak.
You can say good-bye to air pollution, commuting, high prices, rising taxes and cold, depressing winters.
Hava kirliliğinden, artan fiyatlardan, yükselen vergilerden ve soğuk kara kışlardan kaçın.
You talk about noise pollution.
Kahrolası çanlar.
The bomb and pollution, for instance.
Atom bombasıyla çevre kirliliği mesela.
Let us rejoice that pollution will soon be banished from the waters of this river, and that there will soon be no -... Look.
Bu nehrin suları pislikten arındırılacağı için mutlu olmalıyız ve ileride...
I'm doing a pollution layout for an ecology magazine.
Bir çevrebilim dergisi için kirlilik araştırması yapıyorum.
There is no pollution yet in the Puy-de-Dôme.
Puy-de-Dôme'da henüz hava kirliliği yok.
What place could be more peaceful... to wait for the end from pollution and overpopulation?
Kalabalıktan, aşırı kalabalıktan dolayı ölmek için daha huzurlu bir şehir var mı?
No, there's too much pollution in the Mediterranean already.
Hayır, bu sıralar Akdeniz'de çok fazla kirlilik var.
I have a good script about pollution.
Hava kirliliği üzerine senaryom var. Ferrand, çekmek lazım.
The Los Angeles County Air Pollution District reports heavy smog... in the Basin today with light eye irritation predicted.
Los Angeles Hava Kirliliği Dairesi şehir merkezinde... yoğun bir duman bulutunun olacağını ve göz tahrişinin görüleceğini bildirdi.
It's the pollution, Harry.
Hava kirliliğinden oluyor Harry.
One's fed up of the traffic, the pollution... your nerves bursting with every day's stress...
İnsan trafikten ve kirlilikten bıktığı zaman... günlük stres sinirlerini bozuyor...
I think is pollution.
Ortalık çok kirli.
Hammam's atmosphere got pollution!
- Hamamın havası bozuldu!
How? You have been a great disappointment - all those wars, your wilful squandering of the resources of the planet I gave you, your pollution of it. You said you were going to help us.
Sizler, Ufak Pinvith gibi bir yerdeki birisinin mütevazi kökenlerini... ve nasıl olup da kendisini tamamen yanlış bir evrenin, bir o kadar yanlış... galaksisinde, kendi dünyasının 200bin parsek uzağında... tabiri caizse graviton bantlarıyla... yön düzeltmeye çalışırken bulduğunu,
What you think is bankruptcy... is actually an international crisis, caused by pollution and inflation.
Peki ne diyorsun? İflasın ne olduğunu sanıyorsun? Uluslararası bankacılık ve yatırımlar karşısında o kadar da önemli değil.
"What are you going to leave for us, you people in your big cars, spewing pollution into the air?"
"Siz büyük arabalardaki insanlar bize ne bırakacaksınız? , Kirlenmiş bir hava mı?"
Smoked her gold-tipped cigarettes... went on and on about the pollution in the Mediterranean... and how marvelous it would be to stay here.
Sarı izmaritli sigarasını yaktı ve Akdeniz'in kirliliğinden ve burada yaşamanın ne kadar harika olacağından bahsedip durdu.
- They are protesting against pollution.
- Hava kirliliğine karşı protesto ediyorlar.
Lots of pollution right over here.
Burada çok kirlilik var.
Now, opinion around town seems to favor the pollution theory, and I must say that I'm inclined to agree with that.
Şimdi, şehirdeki görüş kirlilik teorisinden yana görünüyor, ve belirtmeliyim ki ben de buna katılmaya eğilimliyim.
Pollution poisons.
Kirlilik zehirliyor.
No pollution.
Kirlilik yok.
Pollution, cigarettes, the water we drink, the preservatives in our food may all be contributors to cancer.
Kirlilik, sigara, içtiğimiz su yiyeceklerdeki koruyucu maddeler kanserin oluşumuna katkı sağlayabilir.
As part of their latest campaign directed at the dangers of nuclear pollution in Britain.
Son kampanyalarının bir parçası olarak... Britanya'daki nükleer kirlenme tehlikesine dikkat çekecekler.
Most of them will have been destroyed by pollution at the lake.
Çoğu göldeki kirlilik yüzünden yok olurlar.
My CX22 cleans up all noxious fumes dust, mist, noxious particles exhaust fumes... all the pollution that we inhale in the cities.
CX22, kentlerde soluduğumuz dumanı, sisi, tozu, egzoz dumanını, her tür kirli havayı birkaç saniyede temizler.
You haven't had any good press, lately. Your factory is a big source of pollution.
Fabrikanız çevreyi kirletiyor.
The noise pollution in the sea got much worse especially at a frequency of 20 hertz.
denizlerdeki gürültü kirliliği yükseldi özellikle de 20 hertz frekansındakiler.
When I was last there, if you breathed, the pollution count would rust your tubes!
En son dışarı çıktığımda, eğer sen nefes alsaydın, kirlilik oranı tüplerinin paslanmasına neden olurdu!
Anti-pollution!
Kirlilik karşıtlığı!
The air pollution count is up to almost seven, George!
Hava kirliliği seviyesi yükseliyor. Neredeyse 7, George!
That is noise pollution.
Bu yaptığın gürültü kirliliği.
... to save this sweet land from pollution.
Öyle misin?
- Talk about pollution.
- Kirlilikten bahsediyorsun!
And now the depression against the cultural pollution!
Şimdiyse kültürel yozlaşmanın kurbanı oldu!
The air is totally without pollution.
Öncelikle bir şeyi merak ediyorum, geminiz, algılayıcılarımız tarafından saptanmadan nasıl ortaya çıktı?
No pollution!
Kirliliğe hayır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]