Poppie translate Turkish
50 parallel translation
You remember Poppie?
Poppie'yi hatırlıyor musun?
- You mean from Poppie's restaurant?
- Poppie'nin restoranını mı kastediyorsun?
Well, I happened to be eating at Poppie's when I told him the old idea and his eyes :
Poppie'nin orada yemek yiyordum derken bu fikri anlattım ve baktım ki gözleri :
- I heard Poppie's was good. Let's go.
- Poppie'nin yeri güzelmiş diye duydum, gidelim.
Hello Poppie.
Merhaba Poppie.
- Nice to meet you, Poppie.
- Tanıştığıma memnun oldum Poppie.
Poppie does very well.
Poppie çok iyi kazanıyor.
Well, what if Poppie felt the same way?
Peki, ya Poppie de aynı şekilde düşünüyorsa?
Poppie?
Poppie?
Oh, Poppie?
Oh, Poppie?
Poppie, I was just curious.
Poppie, sadece merak ediyorum.
- Well, Poppie, I think differently.
Hmm, Poppie, ben farklı düşünüyorum.
- I'm with you, Poppie.
- Senin yanındayım, Poppie.
- All right, what did you do to Poppie?
- Yeter, Poppie'ye ne yaptınız?
- They're trying to kill Poppie?
Bunlar Poppie'yi öldürmek mi istiyor? - Sindirim sistemi bozukluğu yaşadığımı bilmiyorlar mı? - Neden ki?
Then Poppie's no good to anyone.
Sonra Poppie'nin kimseye faydası olmaz.
This is a sick, sick joke on Poppie.
Poppie'ye yapılmış çok çok kötü bir şaka bu.
You know, Poppie's over at my place.
Poppie de bana gelmişti.
Hi, Poppie.
Selam Poppie.
Why don't you sit down, Poppie. You're still recuperating.
Neden oturmuyorsun Poppie, henüz iyileşme sürecindesin.
Are you tired, Poppie?
Yoruldun mu Poppie?
- Poppie, you really think people wanna make their own pizza?
- Poppie, sence hakikaten insanlar kendi pizzalarını yapmak ister mi?
- Okay, Poppie. So long, huh?
- Tamamdır Poppie, güle güle?
Poppie peed on my sofa!
Poppie kanepeme işemiş!
Poppie peed on my new sofa!
Poppie üzerine işemiş!
- Oh, Poppie.
- Oh, Poppie.
Poppie, this is Jerry.
Poppie, bu Jerry.
- Hello, Poppie.
- Merhaba Poppie.
Poppie, this is perfect.
Poppie, mükemmel olmuş.
I think Poppie's got some problems.
Bence Poppie'nin bazı problemleri var.
There's a whole other thing going on with Poppie.
Poppie'nin bambaşka bir olayı var.
And Poppie's got problems.
Ve Poppie'nin sorunları var.
Poppie's.
Poppie'ye.
Poppie's on 77th.
Poppie's 77. caddede.
You better not let Poppie see you.
Poppie seni burada görmese iyi olur.
All right, I'm looking for Poppie.
Tamam, Poppie diye birini arıyorum.
- You Poppie?
- Poppie sen misin?
- I'm Poppie.
- Poppie benim.
What do they want from Poppie?
Poppie'den ne istiyorlar?
Well, Poppie's a little sloppy.
Poppie biraz dikkatsiz.
But I think they're gonna put Poppie away for a long, long time.
Ama artık Poppie uzun bir süre aramızda olamayacak.
- The one with the Poppie stain?
- Poppie'nin işediği koltuğu mu?
Poppie.
Poppie.
- No, Poppie, no!
- Hayır, Poppie, hayır!
- No, Poppie!
- Hayır, Poppie!
Poppie's from Tuscany.
Poppie Tuscanyli değil mi?
Poppie told me to talk to his cousin.
Poppie kuzeniyle konuşmamı istedi.
Poppie sent me to see you, Mr. Ciccio.
Poppie gönderdi beni Bay Ciccio.
Si, si, Poppie.
Sì, sì, Poppie.
Me name's Poppie.
Benim adım Poppie.