Praise translate Turkish
3,051 parallel translation
- Praise him!
- Şükredin Ona!
- Praise him.
Şükredin...
Praise him. You shouldn't have done that.
Bunu yapmamalıydın.
Praise him. Praise him. Praise him.
Şükret ona.
You started to praise it, didn't you?
Şükretmeye başladın değil mi?
- "Praise him." - Exactly.
- Şükredin ona.
♪ If we praise Jesus by singing all together, ♪
"Eğer Tanrı'ya hep beraber şarkı söyleyerek dua edersek"
Praise Sarno!
Büyük Sarno!
I've heard nothing but praise for you.
Vallahi methini çok duyduk.
Praise be to him for the gift of our brother Otis,
Kardeşimiz Otis için rahmetini esirgeme.
Praise the leader.
- Lider.
Praise God.
Tanrıya şükürler olsun.
We praise you both for defeating the French invaders and restoring peace to the Eternal City.
Fransız yağmacılarını mağlubiyete uğrattığınız ve ve Ebedi Şehirdeki huzuru yeniden sağladığınız için ikinize de müteşekkiriz.
Instead this time he won't just praise me..
Onun yerine bu sefer olmayacak sadece bana övgü..
- Do you ever praise the others?
Sen hiç başkalarının yaptığı bir işi takdir ettin mi?
- Don't you want praise?
Takdir edilmek de istemiyorsun.
- Do you want me to sing your praise?
Seni takdir etmeli miyim yani?
I didn't do it for the praise.
Övgü almak için yapmadım bunu.
What praise should I give to
Seni nasıl övmeliyim?
Your praise
Senin övgün!
It almost sounds like praise.
Neredeyse övgü gibi geliyor.
"Praise people whenever they do well."
"İnsanları övmeye çekinmeyin."
Praise be Allah.
Allah'a hamd olsun.
Every word sings your praise only.
Sana her bir kelimede övgüler.
Anna's selfless decision to risk her own life in order to save her daughter's is being met with universal praise.
Anna'nın kızını kurtarmak için hayatını tehlikeye atarak aldığı fedakarca karar evrensel düzeyde bir övgüye nail oldu.
Hallelujah. Praise Jesus, Moses, Buddha...
Hallelujah.
You see, the rep received some serious praise for the speech that he gave that introduced a bill in D.C., right?
Washington'da bir kanun tasarısının görüşüldüğü gün, yaptığı konuşma ile birçok övgü toplamış.
Oh my God, praise the Lord.
Yüzbin kere Maşallah Subanallah yav...
Praise the Lord.
Allah Allah...
But hallelujah, praise God, that's how I got saved.
Ama yüce Tanrı'ya şükürler olsun bu şekilde kurtuldum.
Praise God.
Şükürler olsun.
Nick. He's taking the big leap, praise God.
Şükürler olsun doğru yola girdi.
All praise be to Allah...
Allah'a hamt olsun...
But you don't bother to praise me a bit.
Lakin, siz beni övmek için hiç zahmete girmiyorsunuz.
In the region of the country where Timmy comes from... Throwing cake at someone is the highest form of praise and honor.
Timmy'nin geldiği ülkenin inançlarında birine pasta atmak övgü ve onur göstergesi.
Which Would Reject director to praise for receiving an international award?
Hangi yönetmen ulusal bir ödül almak için övgüleri reddedebilir?
Nobody ever praises the PM so I'm going to praise you.
Kimsenin Başbakanı öveceği yok o yüzden ben öveceğim. Harika bir iş çıkardın.
What can I say to praise you?
Daha nasıl övebilirim ki seni?
Join hands with me and the world will praise you with hands joined.
Ellerime tutun ve dünya bunun karşılığını sana ödesin.
is that an abuse disguised as praise... or praise concealed in an abuse?
Kötünün arkasına gizlenmiş iyi biri mi... yoksa iyinin arkasındaki kötü mü?
I can't praise you... and lately I can't even abuse you.
Seni kırmak... ve istismar etmek istemem.
Everybody had words of praise.
Herkesin sözleri övgü doluydu.
Less salary, tough life, but I feel proud when my bosses praise me for my honesty.
patronlarım dürüstlüğümden bahsettikleri zaman gurur duyarım. hissettiklerimi 100 milyonlara satmam.
If I help you, will you praise me?
Size yardım edersem, beni övecek misiniz?
You have started to praise when you see me
Beni görünce hemen övgüye başladınız!
And that's high praise coming from me.
Ve bunu benden duyman senin için büyük bir övgü.
"My heart goes out in songs of praise"
# Sana tapıyor her bir şarkı tınısında sevgilim. #
His praise forth tell
# O'na şükrediyorlar #
Praise him.
Şükret... ona.
Praise him.
Şükret ona.
I'm bursting with praise and admiration for every single one of you, our beautiful city, this glorious state and this proud country, a place where we all have equal say in how our lives are ordered and how we live,
Her birinize ayrı ayrı şükran ve minnet borçluyum.
praised be 25
praise the lord 126
praise god 125
praise be to god 33
praise jesus 64
praise be 21
praise him 49
praise joe 38
praise be to narayana 17
praise the lord 126
praise god 125
praise be to god 33
praise jesus 64
praise be 21
praise him 49
praise joe 38
praise be to narayana 17