Profesor translate Turkish
13,774 parallel translation
Professor!
Profesör!
Did you have a good night, Professor?
İyi bir gece geçirdin mi profesör?
You've stopped breathing, Professor.
Nefesin kesildi profesör.
It's okay, Professor.
Sorun yok profesör.
I'm sorry, Professor.
Üzgünüm profesör.
Who you work for, Professor?
Kim için çalışıyorsun profesör?
Professor. What the fuck are you doing here?
- Profesör, burada ne sik arıyorsun?
I've fucked up your life, Professor.
Hayatının içine ettim profesör.
You're a good man, Professor.
Sen iyi bir adamsın profesör.
Professor.
Profesör.
The professor is staying.
Profesör kalıyor.
Professor Cobb, my superior.
Profesör Cobb, amirim.
- No! Doctor David Cobb, a professor in the Cortland pharmacology department.
Doktor David Cobb, Cortland Farmakoloji Bölümü'nde profesör.
This, then, is the history of the Umbrella Corporation, formed by crusading scientist Professor James Marcus.
O zaman bu, Umbrella Şirketi'nin tarihidir. Mücadeleci bilim adamı Profesör James Marcus tarafından kuruldu.
The lecture will be packed.
Profesör Cartailhac'ın konferansı kalabalık olacak.
I have to talk Professor Vilanova.
Profesör Vilanova ile konuşmalıyım.
They aren't hairy oxen, Professor, but bison which inhabited this region during the Ice Age.
Uzun saçlı öküz değiller Profesör buzul çağı esnasında, bu bölgede yaşayan bizonlar.
So, Professor Vilanova, what is your opinion?
Yani Profesör Vilanova, görüşünüz nedir?
Professor Vilanova is a true friend of the Church.
Profesör Vilanova kilisenin gerçek bir dostudur.
Professor Vilanova, Monsieur Paul Ratier.
Profesör Vilanova, Bay Paul Ratter.
Professor Vilanova does me great honour to invite me.
Profesör Vilanova beni özel davetiye ile onurlandırdı.
Do you agree with Professor Vilanova?
Profesör Vilanova ile aynı fikirde misin?
Thank you, Professor Vilanova.
Teşekkür ederim, Profesör Vilanova.
I take my hat off to you, Professor Vilanova.
Size şapka çıkarıyorum Profesör Vilanova.
I deeply regret any trouble I caused, sir.
"İnsanlığa Karşı Sahtekarlık, Onursuz Profesör Vilanova" Sebep olduğum sıkıntı için pişmanım efendim.
Then your reputation will be safe, professeur.
Öyleyse itibarınız güvende profesör.
Professor Langdon, you're suffering from a head trauma.
Profesör Langdon, kafa travması geçirdiniz.
Professor Langdon, the headaches are going to be intense initially.
Profesör Langdon, baş ağrıları ilk etapta çok yoğun olacak.
Professor Langdon?
Profesör Langdon?
Professor, we can't help you if we can't find you.
Profesör, sizi bulamazsak yardım edemeyiz.
- Professor, we were cut off.
- Profesör, hat kesildi.
The professor has become a liability, Vayentha.
Profesör artık bir sorun haline geldi, Vayentha.
Professor, you bumped your head?
Profesör, başınızı mı çarptınız?
You're in Italy, professor.
İtalya'dasınız, profesör.
Your niece is a romantic, professor.
Yeğeniniz tam bir romantik, profesör.
Good timing, professor.
İyi zamanlama, profesör.
Professor, I don't know what to say.
Profesör, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Professor Langdon.
Profesör Langdon.
- Professor, I very much respect you...
- Profesör, size büyük saygım var...
Professor, please!
Profesör, lütfen!
Professor, come back here!
Hayır, profesör. Buraya dönün!
Professor, please don't.
Profesör, lütfen yapmayın.
- Professor!
- Profesör!
You're being stupid now, Professor Langdon.
Aptallık ediyorsunuz, Profesör Langdon.
Where's Professor Langdon now?
Profesör Langdon şu anda nerede?
- Professor Langdon?
- Profesör Langdon?
People change, professor.
İnsanlar değişir, profesör.
Millions of people will die, professor.
Milyonlarca insan ölecek, profesör.
Professor?
Profesör?
Professor Langdon.
Profesör Langdon?
It's nice to have you back, professor.
Kendinize geldiğinizi görmek güzel, profesör.