Programming translate Turkish
1,079 parallel translation
- Programming taste. - Programming taste.
Program tercihleri!
Sir, if it is my programming choices, I can change.
Program seçimlerimi değiştirebilirim, efendim.
A lifetime of on-the-street law-enforcement programming.
Hayat boyu sokak güvenligi programi.
In programming Moriarty to defeat me, not Holmes, he had to acquire something which I possess.
Moriarty Holmes'u değil, beni yenmeye programlanmıştı. Benim sahip olduğum bir şeyi ele geçirmesi gerekiyordu.
Sexual attraction in this context is not part of my programming.
Bu içerikteki cinsel çekim programımın bir parçası değil.
The sophistication of this programming is remarkable.
Bu programın kapsamlılığı etkileyici.
Maybe it was all part of the Bynars'programming.
Belki de o Bynarların programlamasının bir parçasıydı.
- If selected, you'll help shape... television programming viewed by our entire nation... in return for which you'll receive a check... in the amount of $ 286 each month.
- Seçildiğinizde, tüm ülkede izlenen televizyon programlarının belirlenmesine yardımcı oluyor ve karşıIığında her ay 286 dolarlık bir çek alıyorsunuz.
Music, typing, mechanics, computer programming, or home economics?
Müzik, daktilo, mekanik, bilgisayar programlama, veya ev ekonomisi?
Now, if these scientists are right, we should start programming right now.
Bilim adamları haklıysa, şimdiden program hazırlamaya başlamalıyız.
Programming for cats?
Program hazırlamak... kedilere mi?
I'll make you my vice president in charge of programming and I'll give you an office up here.
Seni başkan yardımcım yapıyorum.
And now back to our regularly scheduled programming.
Şimdi programımıza geri dönelim.
The cornerstone of their programming.
Programlarının temel taşı.
What if this psychiatrist discovers your programming?
Ya Psikiyatrisi programlamanı keşfederse o zaman ne olur?
I am programming the comm system to scan interference patterns.
İletişim sistemini parazit düzenlerini taraması için programlıyorum.
- Engineering, programming, you said.
Mühendislik ve programlama şaheseri, evet bunu söylemiştiniz.
The first wrong guess we make would automatically erase the programming.
- Yapacağimiz ilk yanlış tahmin programı otomatik olarak silecek.
- fighting at least what appears to be... - Kick his arse! ... the programming of several local stations during the last several minutes.
Birçok yerel istasyonun yayınında görülmüşler.
Unregulated radio would result in programming... of the lowest common denominator... the rule of the mob.
Denetimsiz radyo en küçük ortak paydanın... mafya kurallarına göre programlar yapmasına... sebep olacaktır.
Please tone down the violence in your otherwise fine programming.
Lütfen programlarınızda ki şiddet seviyesini biraz düşürün.
Less violence in kid's programming!
Şiddetsiz çocuk programları!
Less violence in children's programming!
Şiddetsiz çocuk programları!
Programming of the holodeck has taken 1 8 hours 1 1 minutes and is complete.
Sanal güvertenin programlanması 18 saat 11 dakika sürdü.
You two are virtually identical, except for a bit of programming.
Aslında ikiniz de küçücük bir parça programlama dışından özdeşsiniz.
He can be absolutely normal, but when a danger is perceived the programming clicks in and takes over.
Tamamen normal yaşayabilir, ama bir tehlike hissettiğinde, programı devreye giriyor.
Counselor, did no one attempt to adjust their programming?
Danışman, kimse programlarını değiştirmeye çalışmamış mı?
I began programming it at the conference.
Onu programlamaya konferansta başladım.
Lal now possesses the sum of my programming.
Lal artık benim programımım tamamına sahip.
Not all our people's programming was faulty.
Bütün adamlarımızın programları hatalı değildi.
We hope you have enjoyed our programming.
Umarız programımızı sevmişsinizdir.
There are five channels of programming on the television.
Televizyonda 5 kanal yayınlanıyor.
It has no prior programming,. so it will follow our orders.
Yüklenmiş bir programı yok, o yüzden emirlerimizi dinleyecek.
I have been the head of daytime programming for a long, long time.
Gündüz programlarının müdürlüğünü burada uzun zamandır yapıyorum.
Dear Cmdr Maddox, in reference to your most recent letter, I agree that your study lacks information on my programming and operation.
Sevgili Komutan Maddox son gönderdiğiniz mektuba dayanarak programım ve işleyişim üzerine birincil kaynaktan yeterince bilgi olmadığına katılıyorum.
It's taken 40 years to develop programming that will control your photon torpedoes.
Foton torpidolarınızı kontrol edecek... yazılımı geliştirmek 40 yıl sürdü.
My programming may be inadequate to the task.
Programım bu görev için yetersiz gelebilir.
You'll have to be more than the sum of your programming.
Sen de programının toplamından daha fazlası olmalısın.
My programming is different from Lore's.
Benim programlanmam Lore'unkinden farklıdır.
VH1 for us. 1600 hours of quality programming every day.
Bizim için VH1. Hergün günde 1600 saat kaliteli program.
Adult programming all day, every day.
Yetişkin programları tüm gün, her gün.
'We're interrupting our programming 'A catastrophe has happened downtown.
Bir felaket meydana geldiği için bu programı kesiyoruz
We've got an excellent line-up of television programming today, so...
Ben de bu yüzden bu konuya eğildim.
When I'm downloaded, I'll lose my memory, all my programming... Everything?
Yüklendiğim zaman, tüm hafızamı ve programlarımı, kaybedecek miyim... her şeyi mi?
It's time to change your programming.
Programlamanı değiştirmenin zamanı geldi.
- Okay, well, if you want continuous programming, we've got the greatest musical comedies in the world staring you right in the face.
- Sürekli programlama istiyorsan Tamam, peki. Senin yüzüne bakan dünyanın en büyük komedi müzikali var.
Two : the cause of suffering is desire- - in this case, my desire to do high-quality... children's programming.
İki : Bu acıların nedeni tutkularımızdır- -... bu bağlamda benim tutkum yüksek kaliteli çocuk programları yapmaktır.
Let's check the interface programming.
Ara yüz programlamasını kontrol edelim.
Obviously he's trying to alter the programming.
Görünüşe göre programı değiştirmeye çalışıyor.
You are daytime programming.
- Gündüz programlarının ustasısınız!
If we're lucky the Trickster's programming won't be anything but superficial.
Geliyor.