Quested translate Turkish

First time in India, Miss Quested?

- Hindistan'a ilk gidişiniz mi, Bayan Quested?

I believe you and Ronny met in the Lake District, Miss Quested?

Sanırım Ronny ile Lake District'de tanıştınız, Bayan Quested?

Miss Quested was with her aunt and I was with Ronny.

Bayan Quested halasıyla birlikteydi, Ronny de benim yanımdaydı.

Mrs Moore, Miss Quested, have a drink. Have two drinks.

Bayan Moore, Bayan Quested, içki almaz mıydınız?

- And Miss Quested, her companion.

- Ve yanındaki de Bayan Quested.

Mrs Moore, Miss Quested, Professor Godbole.

Bayan Moore, Bayan Quested, Profesör Godbole.

You know, Miss Quested, when I first saw Mrs Moore it was in the moonlight.

Evet, Bayan Quested, Bayan Moore ile ilk karşılaşmamızda ay ışığı vardı.

In simple terms, Miss Quested, life is a wheel with many spokes.

Basitçe söylemek gerekirse, Bayan Quested, hayat üzerinde bir sürü hâresi olan bir çarktır.

So no Miss Quested for Mr Fielding.

O zaman Bay Fielding'e Bayan Quested kalmadı.

- Miss Quested!

- Bayan Quested!

Don't worry, Miss Quested.

Korkmayın, Bayan Quested.

Miss Quested!

Bayan Quested?

Miss Quested!

Bayan Quested!

Miss Quested?

Bayan Quested?

Have you seen Miss Quested and Dr Aziz?

Bayan Quested ve Dr. Aziz'i gördünüz mü?

- Where is Miss Quested?

- Bayan Quested nerede?

Why did Miss Quested go off with Mrs Callendar?

- Ah. Bayan Quested neden Bayan Callendar'la gitti?

- I think it was then - I heard the car. So I ran over to the edge and I saw Miss Quested getting in.

Şey, sanırım o zamandı, arabanın sesini duydum tepenin kenarına koştum ve Bayan Quested'i araca binerken gördüm.

Miss Quested accuses Dr Aziz of attempted rape?

Bayan Quested, Dr. Aziz'i tecavüze teşebbüsle mi suçluyor?

Where is Miss Quested now?

- Bayan Quested şu anda nerede?

I suppose there's no possibility of my seeing Miss Quested?

Bayan Quested'i görme olasılığım hiç mi yok?

Why did Mrs Moore bring Miss Quested to Chandrapore?

Bayan Moore, Bayan Quested'i neden Chandrapore'ye getirdi?

We were delighted to hear the major's report on Miss Quested.

- Biz de başhekimin Bayan Quested ile ilgili raporunu dinliyorduk. - Teşekkür ederim, efendim.

On April 3rd of this year, Miss Quested and her friend, Mrs Moore, were invited to a tea party at the house of the principal of Government College.

Bu yılın 3 Nisanı'nda Bayan Quested ve dostu Bayan Moore Hükümet Okulu'nun müdürünün evine çaya davet edildiler.

It was here that the prisoner first met Miss Quested, a young girl fresh from England.

İşte burası tutuklunun Bayan Quested ile ilk karşılaştığı yer genç bir kız, İngiltere'den yeni gelmiş.

I shall begin by reminding you of my contention that prisoner proposed the expedition with a premeditated intention of making advances to Miss Quested.

Konuşmama tutuklunun mağaralara düzenlediği geziyi Bayan Quested'e sarkıntılık yapmak amacıyla önceden tasarlamış olduğunu belirterek başlamak istiyorum.

Prisoner achieved his objective by entering a cave with Miss Quested, leaving this elderly lady in the rear, where she was crushed and crowded by servants and villagers.

Tutuklu ilk mağaraya Bayan Quested ve rehber ile birlikte girip hizmetçiler ve köylüler tarafından ezilip sıkıştırılan diğer yaşlı hanımı geride bırakarak amacına ulaştı.

I now call upon Miss Quested.

Ve şimdi Bayan Quested'i çağırıyorum.

Now, Miss Quested... I'd like to take you back to the moment when you came out of that first cave and found Mrs Moore collapsed in her chair.

Evet, Bayan Quested sizi Bayan Moore'nin sandalyesine yığılmış halde bulduğunuz o ilk mağaradan çıktığınız ana geri götürmek istiyorum.

Miss Quested, you heard this morning the slur cast on British justice by the defence.

Bayan Quested, bu sabah savunmanın İngiliz adaleti hakkındaki hakaretini duydunuz.

Now, Miss Quested, you went off up the slope with the prisoner and the guide.

Pekâlâ, Bayan Quested tutuklu ve rehberle birlikte tepeye tırmandınız.

Miss Quested, we were going up the slope.

Bayan Quested? Tepeyi tırmanıyorduk.

Miss Quested, you and the prisoner continued up to the caves?

Bayan Quested, siz ve tutuklu mağaralara kadar çıktınız.

Miss Quested?

Bayan Quested!

Miss Quested, the prisoner followed you, didn't he?

Bayan Quested, tutuklu sizi takip etti, değil mi?

Now, let us go on.

Ah, Bayan Quested. Bayan Callendar'la geri döndüğünüzde imzalamış olduğunuz ifadenizi okuyayım. Devam edelim.

Miss Quested, address your remarks to me. And remember - you speak on oath, Miss Quested.

Bayan Quested, benimle konuşun ve unutmayın, yemin ettiniz, Bayan Quested.

You withdraw the accusation, Miss Quested?

Suçlamayı geri alıyor musunuz, Bayan Quested?

Miss Quested.

Bayan Quested.

- Miss Quested has had some bad news.

- Bayan Quested az önce kötü bir haber aldı da.

I'm sorry, Godbole, but Miss Quested is extremely upset.

Özür dilerim, Godbole, fakat Bayan Quested çok üzgün.

Miss Quested is going as soon as she can get a passage.

Bayan Quested bir gemi bulur bulmaz ayrılacak.

I'm sorry, but I've had enough of showing Miss Quested India.

Üzgünüm, Godbole. Fakat Bayan Quested'e Hindistan'ı yeterince gezdirdim.

Miss Quested introduced us.

Bayan Quested tanıştırdı bizi.

"Dear Miss Quested, tonight is the Festival of Light, and I am writing this to ask you to forgive me."

" Sevgili Bayan Quested bugün Işık festivali bu mektubu sizden af dilemek için yazıyorum.

is this the passage through time that I have quested for?

Aradığım zaman geçidi bu mu?

You've been quested to take the Dragon Crown and throw it into the volcano.

Senin görevin, ejderin tacını ele geçirmek, ve onu volkana fırlatmak.

He friend-quested everyone he dealt drugs to.

Uyuşturucu sattığı herkese arkadaşlık isteği göndermişti.

- Why don't you marry Miss Quested?

- Bayan Quested ile evlensenize.