Raines translate Turkish
435 parallel translation
Yes, this is your first murder since they passed you out of Hendon, isn't it, Raines?
Evet, seni Hendon'dan gönderdiklerinden beri ilk cinayet olayın, değil mi, Raines?
Well, let's run over what we have, Raines.
Şey, elimizdekileri gözden geçirelim, Raines.
Well, of course, Raines.
Şey, kuşkusuz, Raines.
Listen to this, Raines.
Şunu dinle, Raines.
Steady, Raines.
Kımıldama, Raines.
Just a minute, Raines.
Bir dakika, Raines.
I'm Detective Raines, sir.
Ben Detektif Raines, efendim.
What is it, Raines?
Nedir, Raines?
Inspector Davidson and his assistant Raines, the investigating detectives, have uncovered a number of clues.
Müfettiş Davidson ve yardımcısı Raines, ki bunlar olayı arağtıran detektiflerdi, bazı ipuçları elde ettiler.
Inspector Davidson and his assistant Raines, the investigating detectives, have uncovered a number of clues.
Konuyu araştıran Müfettiş Davidson ve yardımcısı Raines, bazı ipuçları, ortaya çıkardılar.
Well, it's hardly a betting matter, Raines.
Şey, bu hiç de bir bahis sorunu değil, Raines.
And put that away, Raines.
Ve onu yerine koy, Raines.
Oh, nonsense, Raines.
Oh, saçma, Raines.
Raines, perhaps you would like to.
Raines, belki... istersiniz.
Unless, of course, Raines has something?
Kuşkusuz, Raines'in soracağı bir şey yoksa?
Raines here.
Raines buraya.
Confound it, Raines...
Lanet olsun, Raines...
That little tassel, Raines, where is it?
Şu küçük püskül, Raines, o nerede?
Raines, at this moment, I don't care if they put them in the museum or not.
Raines, şu anda, onları müzeye koyup koymayacakları umurumda değil.
But there's nothing supernatural about this, Raines.
Fakat bunun doğaüstü bir tarafı yok, Raines.
Nonsense, Raines.
Saçma, Raines.
Oh, later, Raines.
Oh, daha sonra, Raines.
What's the matter with you, Raines?
Senin neyin var, Raines?
Come on, Raines.
Haydi, Raines.
No, Raines, I do not.
Hayır, Raines, olmaz.
Raines, you know what she wants to tell me, don't you?
Raines, bana ne söylemek istediğini sen biliyorsun, değil mi?
Raines, if this is some of your alleged humor...
Raines, eğer bu senin bildik şakalarından biriyse...
Raines, you don't seriously believe...
Raines,... gerçekten inanmıyorsun...
Raines.
Raines.
What is it now, Raines?
Şimdi ne var, Raines?
Don't you see, Raines?
Görmüyor musun, Raines?
I don't know, Raines.
Bilmiyorum, Raines.
But Raines, it looks as if they have.
Fakat Raines, onlar da öyle görünüyor.
Miss Mary Raines.
Bayan Mary Raines.
Well, I'll try not to be too much of a burden, Miss Mary Raines.
Size, fazla yük olmamaya çalışacağım, Bayan Mary Raines.
Raines says he's asking questions.
Raines soru sorup durduğunu söylüyor.
Raines and his daughter say that you were with them all day.
Raines ve kızı da, senin bütün gün onlarla olduğunu söyledi.
Cristina Raines, Bert Remsen in Nashville!
Cristina Raines ve Bert Remsen, Nashville'de.
Raines, do you remember me?
Raines, beni hatırladın mı?
Trooper Deth, this is Engineer Raines.
Süvari Deth, bu Mühendis Raines.
Raines will administer the transfer serum.
- Transfer serumunu, Raines verecek.
Raines...
Raines...
I know that Mr. Raines has some questions.
Bay Raines'in bazı soruları olacaktır. Tamam.
There are a number of questions. Mr. And Mrs. Raines would like to ask.
Çünkü Bay ve Bayan Raines'in daha soracak soruları olacak.
Now, this is the country, Mrs. Raines, not midtown Manhattan.
Burası Manhattan değil Bayan Raines, burası kırsal.
This is agent-in-charge Bill Watts and Lilly Raines.
Bu yetkili ajan Bill Watts ve Lilly Raines.
Agent Raines, you look devastating tonight.
Ajan Raines, bu akşam muhteşem görünüyorsunuz.
Raines.
Raines...
- Raines, double-checking those exits?
- Raines, çıkışları tekrar kontrol et.
Miss Raines, somebody's approaching Traveller's suite.
Bn. Raines, biri Başkan süitine yaklaşıyor.
Raines to shooters.
Raines'den nişancılara.