Relaxation translate Turkish
359 parallel translation
- What you need is some relaxation.
- Biraz rahatlamaya ihtiyacınız var.
- You have the most peculiar ideas of relaxation.
- Rahatlamak için ne garip fikirlerin var.
A little relaxation never did harm to anyone.
Birazcık rahatlamanın kimseye bir zararı olmaz.
Those girls need relaxation.
Bu kızların rahatlamaya ihtiyacı var.
I was driving the herd all day and kind of tired... and felt like getting some relaxation. Didn't happen to drop into a place... called the Last Chance, did you? Yeah.
Bütün gün hayvan sürüleriyle uğraşırdım ve öyle yorulurdum ki rahatlamak için bir şeyler yapma gereği duyardım.
I think I'll take a ride over to El Paso tomorrow... and get me a little fun and relaxation.
Galiba yarın El Paso'ya gitmem gerekecek. Biraz rahatlamak, biraz da eğlenmek istedi canım.
Yes, a little relaxation is mighty pleasant... after a man's been chasing Satan all the way from here to Austin.
Evet, biraz rahatlamanın kimseye zararı olmaz ne de olsa şeytan'ı buradan Austin'a kadar kovaladım.
That's it. I'm going to help Henry to rest and get some relaxation.
Henry'e dinlenmesi ve biraz rahatlaması için yardım edeceğim.
Besides, I need a little relaxation.
Biraz da rahatlamaya ihtiyacım vardı.
And while some people work... others are rounding off an evening of relaxation.
Bazı insanlar çalışırken... bazıları da bir akşam rahatlamak için toplanırlar.
I've always got my relaxation in a complete mental change, like this.
Zihinsel değişimimi hep böyle yaparak rahatladım.
Gentlemanly relaxation with the opposite gender.
Karşı cinsle centilmence eğlenmek.
I know. But you need relaxation.
Biliyorum ama sakinleşmen lâzım.
Fresh air and relaxation.
Temiz hava ve kendini dinleme.
I often play with it myself for relaxation.
Rahatlamak için ben de sık sık oynuyorum.
So much for food, so much for drink, for tobacco and other relaxation.
Şu kadarı yemeğe, şu kadarı içkiye, tütün ve diğer zevklere falan.
For relaxation and for health.
Rahatlama ve sağlık için.
One single evening to arrange for myself relaxation.
Biraz gevşeyebileceğim tek bir gece.
How does a guy find relaxation in this lousy town?
Böyle berbat bir şehirde insan nasıl rahat olabilir ki?
How about a little relaxation?
Biraz rahatlamaya ne dersin?
For a little relaxation, maybe a little profit.
Biraz rahatlar ve üç beş bir şey kazanırım belki.
Stimulation, relaxation, pleasant association and the interesting conversation.
Uyarı, gevşeme,... hoş birliktelik ve ilginç muhabbet.
"Exercises, relaxation."
"Eksersiz ve gevşeme."
For me, Crab Key's going to be a gentle relaxation.
Benim için Crab Key kurtuluş olacak.
Because the lapse of time, the relaxation of sleep, the provision of food, all these things will give them a false sense of security.
Çünkü zamanın akışı, uykunun rahatlatması, yiyeceğin sağlanması, bunların hepsi onlarda güvenliğin yanlış algılanmasını sağlayacaktır.
Three minutes of relaxation.
3 dakika rahatlayacağım.
This seems to be the moment for peace and relaxation.
Bu insanlara rahatlama ve huzur vermiş gibi görünüyor.
a little relaxation... get out of the house?
biraz rahatlasak, evden çıksak?
Bowling is wonderful exercise, Felix, but that's not the kind of relaxation I had in mind.
Bowling iyi bir egzersiz, Felix, Fakat, benim aklımdan geçen eğlence bu değildi.
He's looking forward to some relaxation just like you are.
Sadece senin gibi biraz dinlenmeye bakıyor.
Complete relaxation of every part of the mind and body.
Zihin ve bedenin tamamen gevşemesi.
I'm still looking forward to a nice period of rest and relaxation on some lovely planet.
Uzanmak ve dinlenmek için sabırsızlanıyorum güzel bir... gezegende.
So he would confess to certain things in moments of relaxation?
Yani rahatlama anlarında belirli şeyleri itiraf eder miydi?
But it's not all work and for relaxation they like nothing more than a day's fishing.
Ama her şey iş değil. Dinlenmek için en sevdikleri şey, balığa çıkmak.
Condemned prisoners are entitled to a last night of relaxation.
İdam mahkumlarının rahatlamak için son geceyi istedikleri gibi geçirme hakları var.
Andreas needs this relaxation.
Andreas'ın stresten uzak yaşamaya ihtiyacı var.
I just forgot to do my relaxation exercises.
Gevşeme egzersizlerimi yapmayı unuttum.
My relaxation exercises.
Gevşeme egzersizlerimi.
But she's got a big pelvis and plenty of relaxation.
Faka büyük bir leğen ve bol miktarda gevşemeye ihtiyacı var.
Rest and relaxation for me, you know what I mean?
Hem istirahat et ve hem de kafanı dinle, Ne dediğimi biliyor musun?
Oh, what my sister's trying to say is that we have this desperate need of rest and relaxation.
Kız kardeşimin söylemek istediği şey bizim huzura ve dinlenmeye muhtaç olduğumuz.
So you can all have an extra hour's fun and relaxation.
Hepiniz bir saat daha eğlenebilir ve dinlenebilirsiniz.
He baked as a kind of relaxation.
Dinlenmek için pasta yapıyormuş.
Check for relaxation. Five seconds to go.
Sakinlemeyi kontrol edin. 5 saniye kaldi.
I'm practicing some yoga, relaxation exercises.
Biraz yoga yapıyordum, rahatlama egzersizleri.
Iván, it's time to give them a little relaxation.
Ivan, onlara biraz rahatlık verme zamanı.
I need a little bit of relaxation.
Benim biraz dinlenmem gerekiyor.
After all, at the very worst, you could use an hour or two of relaxation.
En kötü ihtimalle bir ya da iki saat dinlenmiş olursun.
I entered Golden Brook of my own volition for a little rest, relaxation...
Golden Brook'a kendi isteğimle, biraz dinlenmek ve rahatlamak için gitmiştim...
A businessman like me got to get some kind of relaxation sometimes, man.
Benim gibi bir işadamı ara sıra dinlenmek zorundadır.
I think you and I could use a little relaxation... sort of a Sunday in the country or something.
Mesela pazar günü sayfiyeye gidebiliriz.