Santana translate Turkish
614 parallel translation
Missing fishing boat Santana is being taken to Cuba.
Kayıp tekne Santana Küba'ya götürülüyor.
The Santana.
Santana.
Get some Whiskey for Father Santana.
Peder Santana için de biraz viski al.
I need to see Santana.
Santana'yı görmem gerekiyor.
But you know me.
Ama beni tanırsın, Santana.
Hey, Sartana, did I ever tell you about Carmencita?
Hey Santana, sana daha önce Carmencita'dan bahsetmiş miydim?
Sartana... my heart is happy that you are well.
Santana! Seni iyi gördüğüme sevindim.
Hey do you hear me Sartana...
Hey, bunu duydun mu Santana?
You tell him Sartana. Isn't it true I never get mad.
Söyle ona Santana, ben asla kızmam, değil mi?
Hey Sartana, key?
Hey Santana, anahtar?
Sartana...
Santana.
Sartana.
Santana.
Hey Sartana... say what I'm thinking.
Hadi, Santana. Söylesene, ne düşünüyorum.
Get ready Sartana.
Hazır ol Santana.
You're the sort of man I've always wanted to find
Sen, hep hayalini kurduğum adamsın, Santana.
People call me Sartana.
Bana Santana derler.
You must excuse us Mr. Sartana.
Bizi bağışlayın, Bay Santana.
No Sartana we can't risk it because there will probably be a sheriff there waiting for us.
Hayır Santana, bu çok riskli olur. Çünkü, orada bir Şerif bizi bekliyor olabilir.
One of these days Sartana, when I am no longer your friend... you will no longer have to stick to your bargain.
Son zamanlarda, Santana, seninle dost olduğumuzdan bu yana artık anlaşmalarımıza bağlı kalmıyorsun.
And I thought you were madly in love with Sartana?
Santana'ya, deli gibi aşık olduğunu sanıyordum.
Sartana what are you doing?
Santana, ne yaptığını sanıyorsun?
You're not scared of me are you Sartana?
Benden korkmuyorsun, değil mi, Santana?
Your girl has conned us Sartana.
Senin kız bizi dolandırdı, Santana.
Watch what you're doing with her Sartana.
Fazla incitme onu, Santana.
Ladies and gentlemen, Santana!
Bayanlar ve baylar, Santana!
We play everything from, like, Santana to El Chicano.
Santana'dan El Chicano'ya kadar her şeyi çalarız.
- I'm Santana, man.
- Benim adım Santana.
Maybe she'll wanna do a story about Frankie Santana.
Belki Frankie Santana hakkında bir hikaye yazmak ister.
I'd like you to meet "Dishpan" Frankie Santana.
Sizi "Bulaşık Tası" Frankie Santana ile tanıştırmak istiyorum.
Who is this guy, Frankie Santana?
Kim o adam, Frankie Santana?
Welcome to my world, Mr. Santana.
Dünyama hoş geldin Bay Santana.
Frankie Santana, we've met once before, at your service and available for dinner Tuesdays and Thursdays.
Frankie Santana, daha önce bir kez karşılaşmıştık. Hizmetinizdeyim, salı ve perşembeleri akşam yemeği için uygunum.
I never bluff, Mr. Santana.
Asla blöf yapmam Bay Santana.
You're joining us, Mr. Santana.
Bize katılıyorsunuz Bay Santana.
Your career is on the skids, Santana.
Kariyerin savrulup gitti Santana.
Ah, Mr. Santana, you're sponges have arrived.
Bay Santana, süngerleriniz geldi.
Listen, Santana,
Dinle Santana.
That and any hope for your pardon, Mr. Santana.
Bu ve sizin af umudunuz Bay Santana.
The fbi agents that Baracus and Santana encountered know nothing of our intended deception with the Russians.
Baracus ve Santana'nın karşılaştığı FBI ajanları Ruslarla ilgili planımız konusunda hiçbir şey bilmiyorlar.
After a dose of that legendary Santana charm, the ticket girl was persuaded to tell me about this old guy he used to meet here every day.
Bir miktar efsanevi Santana cazibesinden sonra biletçi kız onun burada her gün buluştuğu yaşlı adamdan bahsetmeye karar verdi.
Maybe there's something really ill to that Santana's charm.
Belki şu Santana cazibesi gerçekten feci bir şeydir.
Must be the Santana charm.
Santana cazibesi olmalı.
Let me give the old Santana charm one more try.
Meşhur Santana cazibesini tekrar denememe izin ver.
So much for the Santana charm.
Santana cazibesi için çok fazla.
My messenger has put a file in the desk drawer, Mr. Santana.
Kuryem masanın çekmecesine bir dosya bıraktı Bay Santana.
What is this doing here, Mr. Santana?
Bunun burada ne işi var Bay Santana?
This Way's longer, but it's safer!
Bu yol daha uzun ama daha güvenli! Ne diyorsun, Santana?
Yes, Sartana.
Tamam, Santana.
Sartana...
Santana!
Sartana, over here.
Santana, buraya gel.
Because you told me to?
Çünkü sen öyle mi söylüyorsun, Santana?