English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Scheme

Scheme translate Turkish

2,211 parallel translation
An hour ago, I accused Gus of trying to rope me into a pyramid scheme.
Bir saat önce, Gus'ı beni bir saadet zincirine girmeye ikna etmekle suçladım.
$ 10 billion ponzi fraud scheme.
Charlie Wright 10 milyar dolarlık saadet zinciri sahtekarlığıyla suçlanıyor.
Pink-and-black color scheme,
Pembe ve siyah renk tasarımı.
That's why we've been stuck on this scheme.
Onun için de bu şablonumuza takıldık kaldık.
Agent Burke explained to me your little extortion scheme.
Ajan Burke kendi çapında kestiğin haraçları anlattı bana.
Maybe it's a kickback scheme... Or payoffs or bribes. Who knows?
Belki rüşvettir ya da hisselerden düşenlerdir, kim bilir?
And so evolution itself, the whole Darwinian scheme, is, in a sense, Turing again with feedbacks happening through different processes.
Ve bu yüzden evrimin kendisi, bütün Darvinci şema farklı süreçler yoluyla olan geri bildirimleriyle aslında bir bakıma yine Turing'e döner.
Look, I put a lot of thought into the design of the room here, And frat house rec room is not part of the scheme.
Bakın, bu odanın tasarımına çok kafa patlattım, ve öğrenci evi teması tasarımın dışında.
This was all about his public arts funding scheme.
Her şey güzel sanatlar fonu tasarısı içinmiş.
His little scheme didn't work. Did it, Ike?
Küçük numarası işe yaramadı, değil mi lke?
I would have succeeded, too, if it weren't for you meddling brats probing into my crustacean-themed revenge scheme.
Siz çocuklar işime burnunuzu sokmasaydınız başaracaktım da kabuklu planımı araştırmasaydınız.
You ever going to tell me why you cooked up this whole Alice May scheme, just so I could then hand it over to a bunch of kids and their dog?
Bana neden bu Alice May hikayesini uydurduğunu söyleyecek misin böylelikle bu çocukların ve köpeklerinin hakkını verebilirim.
The innocent bystanders In lewis scanlon's great ponzi scheme.
lewis scanlon'un harika ponzi şemasında masum bir destekçi.
He told your parents about an investment scheme, like, a billion years ago, and they agreed to it. So maybe you need to get over it.
Bir milyar yıl filan önce, ailene bir yatırım planı sundu, onlarda kabul ettiler.
He told her straight out that he killed Sutton to get her to cooperate with his scheme.
Kıza plânına uyması için Sutton'ı öldürdüğünü söylemiş.
I still don't get the scheme.
Plânını anlamadım hâlâ.
You know, kind of like a ponzi scheme!
Aynı Ponzi Şeması gibi!
It's all his scheme.
Hepsi onun başının altından çıktı.
When we told his widow that we suspected her late husband had been a victim of Lundgren and Timlin's scheme, she gave us permission to exhume his corpse.
Eşine kocasının Lungren ve Tinmlin'in planlarının kurbanı olduğundan şüphelendiğimizi söylediğimizde bize tabutu çıkarma izni verdi.
Well, in the grand scheme of everything, You and me, it doesn't really matter.
Resmin bütününe bakacak olursa sen ve benim hiç önemi yok.
- of our speedy boarding scheme?
-... faydalanmak ister misiniz diye soracaktım?
What the heck is his scheme?
Planı ne olabilir?
But, then, what is our scheme that President Kim is trying to disturb?
Fakat o zaman bizim planımız ne ki bize akıl oyunları oynuyor?
Scheme all you like... humanity limits you!
İnsanın planları ne kadar derin olursa karşısına öngörülmemiş kösteklerin çıkışı da o kadar kolay olur.
It's not a scheme... it's courage!
Yürekli olmaktan başka planım yok!
So much for the grand scheme, Smith.
Gösterinin sonuna geldik Smith.
You might be interested in our compensation scheme for losses incurred by the, er fake bond scandal.
Sahte senet skandalının... oluşturduğu kayıplarınız için yaptığımız .. telafi planıyla ilgilenebilirsiniz.
Ponzi scheme?
Ponzi scheme yöntemiyle mi?
My dear brother, abandon your scheme of marriage.
Sevgili kardeşim, bu evlilik düşüncesinden vazgeç.
It's a pyramid scheme.
Bu bir saadet zinciri.
How could he mastermind such a scheme?
Nasıl böyle bir tezgahın arkasındaki beyin olabilir?
Such a brilliant scheme!
Harika bir plan.
Our hospital trust is funding a pilot scheme... that will enable us to outsource you to another hospital... where they can perform the procedure almost immediately... and at a fraction of the cost.
Henüz deney aşamasında olan bir hizmetimiz var. Önemsiz bir fark ödeyerek... bizimle anlaşması olan bir hastanede... hemen ameliyat olabilirsiniz.
You figured out my whole scheme.
Komplomu hemencecik çözdün.
It's a natural reaction in the scheme of things.
Bu yaratılışta doğal bir tepkidir.
But just to show you how serious I am about this scheme... How about I float you a little loan?
Bu olayla ilgili ne kadar ciddi olduğumu göstermek için sana biraz avans vermeme ne dersin?
Well, I guess, right now, in the grand scheme of things, no, it probably isn't.
Sanırım şu durumda, pek de önemli değil.
The whole thing was a Ponzi scheme.
Bütün olay bir saadet zinciriymiş.
What nefarious scheme has Gloria set into motion?
Gloria'nın geçmişine bakmak için de özel dedektifi kiralamış. Gloria nasıl hain bir entrika koymuş sahneye acaba?
Did nine years in federal prison for running a Ponzi scheme.
Yasadışı ticari faaliyetten dolayı federal hapishanede 9 yıl yatmış.
- So it was all just a political scheme?
Sadece politik bir dalavereydi yani?
Ten bucks, whatever scheme you're cooking up blows up in your face.
10 papel, her ne kuş beyinli plan yapıyorsan yüzünde patlayacak her zaman olduğu gibi.
It doesn't take a genius to figure out your scheme blew up in your face.
Senin çaresiz planının yüznde patladığını görmek için bir dahi olmaya gerek yok.
Blair, we need your help with a scheme.
Blair, bi oyunda sana ihtiyacımız var.
Okay, whoa, just tell me that no one's trying to stop a wedding, run a Ponzi scheme, give anybody fake cancer, or turn into a justifiably vengeful townie?
Pekala, bana kimsenin bir düğünü engellemek istemediğini bir Ponzi entrikası çevirmediğini, birini kansersin diye kandırmadığını ya da haklı sebebleri olan intikam peşinde bir üniversiteliye dönüşmediğini söyleyin.
Please let me in on whatever scheme everyone seems to be a part of.
Lütfen herkesin bir parçası gibi gözüktüğü bu entrikaya nasıl bir şeyse artık, dahil olmama izin ver.
I mean, what's one month in the grand scheme of things?
Yani hadi ama. Tüm bu işlerde bir ayın ne anlamı var ki?
This a harebrained scheme!
Çok yanlış bir şey yapıyorsun.
You ain't even heard the scheme yet.
- Daha olayın ne olduğunu bile duymadın.
Remember the guy on the new for running a Ponzi scheme about a year ago?
Geçen sene Ponzi skandalından basına çıkan adamı hatırlıyor musun?
Do I smell a scheme?
Bir entrika kokusu mu alıyorum?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]