English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Scissors

Scissors translate Turkish

1,929 parallel translation
Paper! Scissors! One...
Bir...
Rock, papers, scissors!
Taş, kağıt, makas!
He's carrying scissors and hand cream!
Durdurun şunu! Üstünde tırnak makası ve el kremi varmış! Herkes uçağa!
Dr. Richie, please pick up your scissors from the autopsy room.
Dr. Richie, lütfen makaslarınızı otopsi odasından alınız.
August, where are your scissors?
August, makasın nerde?
Please, just get a scissors! I don't care!
Git makası getir!
As will the story about stabbing the maid to death with scissors.
Hizmetçinizi, makasla delik deşik etme hikâyesi de dahil.
He's carrying scissors and hand cream!
Yanında makas ve el kremi taşıyor!
Grab the scissors.
Haydi, sen de kıvırt benimle.
She ended up stabbing him with the kitchen scissors.
Onu mutfaktaki makasla öldürdü.
Or rock-paper-scissors.
Yada taş-kağıt-makas.
Scissors.
Makas.
Now, ladies and gentlemen, boys and girls, behold Reverend Burton and Marion Whittaker as they reach for the scissors in "Samson and Delilah".
Şimdi baylar ve bayanlar, erkekler ve kızlar, karşınızda Peder Burton ve Marion Whittaker "Samson ve Delilah" ile makasa uzanıyorlar!
You have no scissors.
Makasın yok.
You shouldn't jump around when this nice woman's holding a sharp pair of scissors.
Biliyor musun, bu güzel bayanın elinde keskin bir makas varken böyle çırpınmasan iyi olur.
Let me disinfect the scissors so someone else can make someone else silky smooth.
Bu makası dezenfekte edelim ki başkaları insanlara ipeksi görünüm verebilsin.
- Scissors.
- Makas.
The one with the, um, scissors is pretty fit.
Şu makaslı olan, vücudu oldukça düzgündü.
Cutting through a wall with scissors isn't as hard as it sounds.
Bir makas ile duvarı kazmak, göründüğü kadar zor değildir.
They're like paper and scissors.
Onlar kağıtla makas gibiler.
It's Rock, Paper, Scissors. There's nothing more fair.
Tas, kâgit, makas oynadik ya, daha adili nasil olacak?
- I am jus'going to get the scissors, Ok?
Gidip makası alayım. - Evet, tamam. - Tamam.
Put a pair of scissors underneath your pillow with the two points open.
Yastığının altına açık şekilde bir makas koy.
While she was there, there was a boy who fell with scissors in his hand and accidentally stabbed himself through the jaw.
O dönemde, çocuğun biri elindeki makasla düşmüş ve makası kazara çenesine saplamış.
Maybe it's like rock, paper, scissors.
Belki bu taş, kağıt, makas oynar gibiydi.
Farhan, get towels and scissors
Farhan, havlu ve makas bul.
Get scissors
Makası getir.
It was very strange had several scissors hung on the walls.
Çok tuhaftı duvarlara birkaç makas asılmıştı.
- The scissors is a cross to ward off evil spirits.
Bu kötü ruhları uzak tutmak için kullanılan eski bi haç formu.
- I live 3 years ago counting pills, hiding scissors Knives hiding, hiding... - Your anger?
Ben 3 yıl boyunca ilaç sakladım, mutfak bıçaklarını sakladım tıraş jiletlerini sakladım, ve...
You've got soap, scissors for you fingernails, shampoo... and deodorant, which is obligatory daily, after your bath.
Sabunun var, tırnaklar için makasın var, şampuanın ve deodorantın da var,... bunları günlük olarak, banyo yaptıktan sonra kullanman mecburi.
One very nice scissors which never cuts anything.
Bir tane de hiçbir şey kesmeyen bir makasım var.
Ever since Modern Madan's shop is opened, Billu's scissors have gone rusted.
Modern Madan salonu açtığı andan itibaren Billu'nun işleri tamamen durdu.
His scissors in his hand.
Makas onun elinde olacak.
Your tongue runs like scissors even in fever.
Ateşliyken bile dilin makasın gibi keskin oluyor.
Get the scissors.
Al makası.
We'd only need one pair of scissors if we moved in together.
Eğer aynı eve taşınırsak tek bir çiftine ihtiyacımız olacak.
Isn't it a little early to be talking about sharing scissors?
Bunları konuşmak için biraz erken değil mi?
- Rock Paper Scissors Lizard Spock?
Taş, kağıt, makas, kertenkele, Spock?
Think they want to play rock, paper, scissors?
Taş, makas, kağıt mı oynamak istiyorlar dersin?
Well, why don't we just run with scissors or talk to strangers?
Makasla oynasak veya yabancılarla konuşsak ya.
Where are the damn scissors?
Nerede şu lanet makas?
She chose a cautery when, at one point, I probably would've gone with scissors, but she made it work.
Benim makasla devam edeceğim bir noktada yakmayı tercih etti ama işe yaramasını da sağladı.
Most kids, typical children, you hand them a pair of scissors and they cut.
Çoğu çocuğa, normal çocuklara makas verirsin, onlar da keser.
Well, Tony, he's got CP, and when I gave him scissors, we went on a journey together, learning to get his fingers in those holes, to hold the scissors apart, to hold the paper.
Aslında Tony, onda Serebral Palsi var ve ona makası verdiğimde önce birlikte, parmaklarını boşluklara nasıl sokacağını, makası ve kağıdı nasıl tutacağını öğreneceği öğretici bir seyahate çıktık.
Or we could settle this with rock, paper, scissors, but, unfortunately, there are people who adjudicate these disputes.
Şey, bunu taş, kağıt, makasla çözebilirdik ama ne yazık ki, bu tip anlaşmazlıklarda karar verecek kişiler var.
If you had scissors on your desk, it'd be a different story.
Eğer masanda bir makas olsaydı, durum farklı olabilirdi.
Do you have a pair of scissors I could borrow?
Yanında bana verebilecek bir makasın var mı?
- Running with scissors.
- Makasla koşturuyor.
More like rock and scissors.
Daha çok taşla makas gibiler.
And new scissors.
Ve yeni bir makas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]