English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Scotch

Scotch translate Turkish

3,194 parallel translation
Taking this scotch.
Viskiyi alıyorum.
It's a shame you gave that Scotch to the bobby.
Polis memuruna bir şişe viski vermen utanç verici.
Scotch?
Viski mi?
What he's really seeing is the reflections of light of the tiny beads on the scotch light screen which is being used in the front-screen projection process.
Aslında gerçekte gördüğü şey, ön ekran projeksiyonu sürecinde kullanılan Scotchlite ekran üzerindeki minik tanelerin ışığının yansımalarıydı.
Do you know anything about scotch?
Viskiler hakkında bir şey bilir misiniz?
And more scotch is gonna change that?
Daha fazla içmen bunu değiştirecek mi ki?
She's the Scotch in my soda.
Sodamın viskisi.
If we're gonna go extinct, we're gonna do it drinking scotch and driving muscle cars.
Yok olup gideceğiz ve bunu viski içip, kaslı arabalar kullanarak yapacağız.
And by coffee, I mean scotch.
Kahveden kastım viski.
Thank you, Butter Scotch.
Teşekkürler. Karamela.
Well, thank you, Ms. Scotch, but poor foaming's a deal breaker.
Neyse, teşekkürler. Bayan Karamela. Ama köpüksüz kahve, sözün bittiği yerdir.
Glass in my hand Scotch as planned
~ Bardak elimde. Bardak çatlamis. ~
Zoe Scotch.
Zoe Scotch.
We probably hide the Scotch.
Herhalde viskiyi saklayacağız...
Discourage the Scotch. Okay. Okay.
Viskiden uzaklaştır.
I just want to sit down and enjoy this scotch before the vultures descend.
Akbabalar üşüşmeden oturup viskimin tadını çıkarmak istiyorum.
Okay, uh, cap it off with scotch, cigars, Havana Club?
Tamam, ah, geceyi viski, sigara ve romla kapatacağız derim.
I had half a Scotch egg. Brilliant.
- Ben bir İskoç yumurtası yedim.
And two, I prefer to spend my money on actual things, like single-malt scotch, a fine cigar, beautiful artwork.
Ve ikincisi de paramı gerçek şeylere harcamak isterim. Tekil malt viski, iyi bir puro ve güzel bir tablo gibi.
Scotch and whatever my friend is having.
Viski alayım ben. Arkadaşım da...
- Yeah. - Thank you so much. Scotch.
Oldukça eminim ki, spontane seks aramalarının neşesini bozacak şeylerdir.
Well... you and scotch.
Şey... sen ve viski.
But you might have had oysters and scotch.
Ama istiridye ve viski içmiş mi olurdun?
She's like a little human tumbler of scotch.
Sanki küçük bir viski bardağı gibi.
My father taught me how to appreciate a good scotch.
Babam bana bir viskinin iyi olup olmadığı nasıl anlaşılır öğretmişti.
Crisis mode is when I down a couple of sleeping pills with scotch, pass out in my secret napping place, and hope I dream about that latina security guard.
Kriz modunda, viskiyle beraber birkaç uyku hapı içip özel kestirme yerimde sızıyorum ve o Latin güvenlik görevlisinin rüyalarımı süslemesini umuyorum.
Best scotch you have.
Elindeki en iyi viskiyi ver.
Scotch eggs if you're hungry.
Acıktıysan İskoç yumurtası var.
John has introduced me to scotch. Mmhmm.
John beni viskiyle tanıştırdı.
By the way, if- - if you're not sleeping with him, and he's still buying you $ 100 scotch, he's a keeper.
Bu arada eğer onunla yatmadığın hâlde sana 100 dolarlık viski alıyorsa korumaya değer demektir.
Scotch - - neat.
Scotch olsun. Sek.
Keep your grubby hands off my scotch.
O kirli ellerinizi viskimden uzak tutun.
"look, he's got scotch tape on the bottom of his paw."
"Bakın, patisinin altına bant yapışmış."
- Scotch is at the bar.
Viski barda.
That scotch fountain obviously was not meant for you.
O viski fıskiyesinin senin için olmadı çok bariz.
You know what, just make me a scotch and soda.
Bak ne diyeceğim, bana skoç-gazoz yapsan yeter.
I'm gonna... erase that image from my mind with a bottle of scotch.
Ben gidip... bu imajı aklımdan sileceğim.. bir şişe viskiyle beraber.
Get me a scotch.
Bana bir viski getir.
You knew Milne's refusal to leave would scotch the deal.
Milne'in boşaltmayı reddetmesi anlaşmanızın canına okuyacaktı.
I'll have a scotch.
Başlangıç olarak kokteyllerle başlayabilir miyim bu akşam?
If my parents find out about this, I'll tell my dad you're the one who drank his 85-year-old scotch.
Eğer ailemin bundan haberi olursa babama onun 85 yıllık viskisini senin içtiğini söylerim.
I mean, I appreciate the cot and all, but, uh, I like to talk to business over a nice bottle of scotch.
Portatif karyoladan şikayet ettiğim falan yok da iş konuşurken kaliteli bir şişe viskiye hayır demem.
Just me, Quinn, a couple of his boys drinking the finest scotch I ever had, and, uh - - so, listen, I got to go here and you got to go there, so...
Ben, Quinn, bir iki elemanı ; çok kaliteli bir viskiden içip... Neyse benim bu yanı senin de o hattı kapatman lazım.
I am just a guy who enjoys a nice bottle of scotch.
Bir şişe kaliteli viskinin tadını çıkartan birisiyim.
But first, how about a taste of that scotch?
İlk olarak şu viskiyi yudumlamaya ne dersin?
I need a Scotch, pain in my ass.
İskoç viskisi iyi olurdu.
18 year old Scotch whiskey.
18 yıllık skoç istiyorum.
Lagavulin, Scotch whiskey.
- Lagavulin, İskoç viskisi.
The only thing dead is this scotch.
Ölen tek şey viski.
Like drink scotch.
Ama onun beni çok sevdiğini bilmen gerek. Ryan'la ilgili endişelendiğin şeyler var, ve ben...
Meat, seafood, scotch, sex.
Et, deniz ürünleri, viski, seks.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]