Scrub translate Turkish
1,763 parallel translation
Now I get stuckbabysittingthe patients'familieswhile you get to scrub in.
Sen ameliyattayken, ben hastaların ailelerine bakıcılık yapacağım.
We found some hair in the scrub further up.
Çalıların üzerinde saç kıllarına rastladık.
Take the water. Throw it on the walls... Then scrub it.
Suyu al, duvara at sonra da fırçala.
Scrub really hard.
Sertçe fırçala.
Scrub hard!
Sertçe fırçala!
You don't get to scrub in on that.
Kapakçık değişimi ameliyatına girmeyeceksin.
- I'm not letting you scrub in.
Seni yarınki ameliyata almayacağım.
- Do you want me to scrub in?
- Ameliyata girmemi ister misin?
Exfoliating scrub with pumice. Whatever, Shawn.
Süngertaşı katkılı cilt temizliği.
You aren't old fashioned till you scrub your body.
Vücudunu fırçalayacak kadar eski kafalı değilsin, değil mi?
Several holes, actually, with a drill I borrowed from a guy named Vince, patched the hole with freakin'tissue, then brought him back here, and now I get to scrub in on his craniotomy.
Aslında, bir kaç kez deldim, Vince adında bir adamdan ödünç aldığım matkapla, acayip şeyler kullanarak deliği yamadım, sonra onu buraya getirdim, ve şimdi, onun "craniotomy" ameliyatına gireceğim.
I was your mother's scrub nurse.
Annene bakan hemşireydim.
I've got some shelves that need putting up and the kitchens need a good scrub.
- Ne hoş. Mutfakta ki rafların yerine konulup, mutfağın fırçalanmaya ihtiyacı var.
Book me a salt scrub at 2 : 30.
İki buçukta tuz maskesi ayarla.
Hey, um, why didn't you scrub in?
Neden ameliyata girmedin?
I sent you to go wash your hands... and scrub them till all the ink was gone.
Seni tekrar ellerini yıkamaya gönderdim ve mürekkep çıkana kadar ellerini fırçalamanı söyledim.
Is there a something where I can scrub up?
Ellerimi yıkayabileceğim bir yer var mı?
So you give him a scrub!
O halde, onu sen yıka!
Man, we're gonna have to, like, scrub that shit down.
Bu şeyi yıkamamız gerekecek.
Can I scrub in?
Ameliyata girebilir miyim?
- I'll scrub in with you.
Sen ders çalışıyorsun. Galeriden izleyebilirsin.
Yeah, but you're not the kind of guy who makes out with nurses in scrub rooms.
Evet ama sen de dinlenme odalarinda hemsirelerle öpüsecek bir tip degilsin.
- Yesterday.Now are we gonna talk- - so yesterday you were making out with scrub nurses, and today you're building our dream house.
- Dün. simdi bunu konusacak... Yani dün ameliyasane hemsireleriyle oynasiyordun, ve bugün rüya evimizi insa ediyorsun.
You chose to scrub in with hahn and watch for 3 little points.
Onun yerine Hahn'ın ameliyatına girip 3 puancık almayı seçtin.
Have you decided who's gonna scrub in?
Ameliyata kimin gireceğine karar verdiniz mi?
well, um, make hahn let me scrub in, or i'm making you move out.
Hahn'ın beni ameliyata almasını sağla yoksa seni evden atacağım. - Ne?
As long as they scrub in and take the necessary precautions.
Yazıldıkları ve gerekli önlemler alındığı sürece
You never thought about reaching across the O.R. Table and pulling down her mask, ripping off her scrub cap so that you can grab a handful of that blonde hair- - stop.
Hiç, ameliyathanede masanın üstünden eğilip maskesini indirdikten sonra başlığını çıkarıp o sarı saçlarından...
They might want to try to, like, scrub and scrub and scrub and try to get the stains and the scent off of them, but...
Genel anlamda ona destek olmayı severim. Acıtana kadar onu sevmek.
Well, heck, somebody's got to scrub the toilets, right?
Boşversene, birilerinin tuvaletleri temizlemesi lazım, öyle değil mi?
# # I wash my face in boiling wax, scrub myself with a gunnysack # #
# Balmumuyla yıkarım yüzümü, # Vücuduma çuvalla atarım kese.
# # I wash my face in boiling wax, and scrub myself with a gunnysack # #
# Balmumuyla yıkarım yüzümü, # Vücuduma çuvalla atarım kese.
* As oyster nan sat by her tub * * to show a vicious inclination * * she... * * gave her nobler parts a scrub * * and sighed for want * * of copulation *
* İstiridye onun yanına yanaştı * * kötü bir eğilim gösterirken * * O... * * kendi asil taraflarını paçavra gibi atıp * * istenmek için iç çekti * * çiftleşmek için... *
When they reprogram us, they scrub our memories.
Programlandığımızda hafızamızı silerler.
- Scrub my back.
Sırtımı ovalasana.
Scrub.
Ovala.
- This used to be all scrub.
- Burası eskiden tamamen ormandı.
Wash, wash, wash your v-jay Scrub scrub, scrub your v-jay Rinse, rinse, rinse your v-jay Next we'll do your tushie
Yıka, yıka, yıka vajinanı, Fırçala, fırçala, fırçala vj nanı, durula, durula, durula vj nanı, Sonra sıra gelecek popona.
Scrub, scrub, scrub your tushie Rinse, rinse, rinseyour tushie
Fırçala, fırçala, fırçala poponu, Durula, durula, durula poponu,
If I'm late again, they're gonna make me scrub gum off the concrete.
Eğer bir daha geç kalırsam, bana betondan sakız kazıtacaklar.
Jim : Yeah, I just gotta scrub up.
Evet, daha yeni geldim.
clean the bathrooms, scrub the dishes, and go to the warehouse to get supplies.
tuvaletleri temizlemek, bulaşıkları yıkamak, ve depodan malzemeleri almak.
- You gonna scrub in on cases?
- Ameliyatlara girecek misiniz?
The Intersect has nothing on her except love letters I'll never be able to scrub out of my brain.
Bilgisayarda onunla ilgili, bir aşk mektubundan başka birşey yok. Ki onu da aklımdan çıkarabileceğimi sanmıyorum.
Rub and scrub... till my hands tire
Ovalayıp temizliyoruz. Ta ki ellerimiz yoruluncaya kadar.
Scrub in.
Ameliyata hazırlan.
I'm gonna scrub this virus from the face of the earth.
Bu virüsü yeryüzünden yok edeceğim.
Okay, so--so you're sayingyou don't--you don't want meto scrub in.
Tamam, yani... söylemeye çalıştığın... benimle ameliyata girmek istemiyorsun.
- Then scrub up.
Sonra da onu temizleyin.
I can't not scrub in.
Ameliyata girmemezlik edemem.
Do we have anything special that he can scrub in on?
Onu sokabileceğimiz özel bir ameliyatımız var mı bugün?