Secrecy translate Turkish
1,125 parallel translation
Listen, we have got to swear to secrecy.
Dinleyin, bunun gizli kalacağına dair yemin etmeliyiz.
I guarantee complete secrecy.
Mutlak gizliliği garanti ediyorum.
But this turns out to be a very low classification for secrecy.
Ama belgenin gizliliği için oldukça düşük bir sınıflandırma kullanılmış.
Sherlock Holmes received a mysterious message that two men of great public distinction would be visiting Baker's Street in their private capacity and under circumstances of complete secrecy.
Sherlock Holmes, iki devlet adamının tamamen kendi insiyatifleriyle ve çok gizli şartlar altında, Baker's Street caddesindeki yerinde kendisini ziyaret edeceklerine dair bir mektup almıştı.
Unless its recovery is attended by the utmost secrecy, then it may as well not be recovered at all, for all that is aimed at by those who have taken it is that its contents should be generally known.
Çalınan belgenin bulunması için yürütülen çabalar şayet, gizlilik içinde yapılmazsa, çaldıkları belgenin konusunu bilenleri bulmamız ve amaçlarını da öğrenmemiz asla mümkün olmayabilir.
Each member of the Cabinet was informed of it yesterday but the pledge of secrecy, which attends every Cabinet meeting, was increased by the solemn warning given by the Prime Minister.
Parlamento üyelerinin hepsi dün haberdar edildi. Fakat gizlilik yeminiyle başlayan kabine toplantılarında, Başbakanın güçlü uyarısından sonra güvenlik daha da arttırıldı.
If your husband thinks fit to keep you in the dark over this matter, is it for me, who has only learned the true facts under the pledge of professional secrecy, to tell what he has withheld?
Kocanız bu konuyu sizin bilmenizi istemediyse, bu benim için de geçerli. Çok gizlilik gerektiren görevi nedeniyle herkesten sakladığı gerçekleri, kim bilebilir ki?
Why all the secrecy, then?
Bütün bu gizlilik neden o zaman?
- I'm sworn to secrecy.
- Gizlilik yemini ettim.
- And who is Jane? - I'm sworn to secrecy.
Yani, Şalgam Sürprizi bir şalgam olacak.
what is all this secrecy about?
Bütün bu gizlilikte ne?
And soon it was done Miss Morstan, in secrecy of course but with respect.
ve hemen sonrasında tamamdı Bayan Morstan, tabii ki gizlilikle fakat saygıyla da.
and we're sworn to secrecy.
Ve bu sırrı saklamaya yeminliyiz.
This... secrecy.
Bu... gizlilik.
Then what the hell is all this secrecy about?
Bütün bu gizlilik de neyin nesi?
"Perhaps it is appropriate justice for the eavesdropper... " that he should leave as his trade determines... " in secrecy and in the dead of night.
" Gizli bir biçimde, gecenin köründe bir... kulak misafirinin eşcinselliğinin yön verdiği şekilde ayrılması belki de yerinde olacaktır.
Had he violated the vow of secrecy he took, his task would have been far easier.
Verdiği gizlilik sözünü tutmasaydı, görevi de çok kolay olurdu.
So now, given these losses, I'm compelled to end the need for secrecy.
Şimdi, verilen bu kayıplarla, gizliliğe bir son vermeye mecburum.
Did you not swear me to secrecy about your off switch?
Bana kapatma düğmeniz hakkında gizlilik yemini etmemiş miydiniz?
Whatever this is, I don't understand the point of secrecy.
Bu işteki bit yeniği her ne olursa olsun, bu gizliliğin amacı nedir anlayamıyorum.
There is no need for secrecy.
Saklamana gerek yok.
I have spent the last two years of my life putting up with all your security and your secrecy and your control.
Hayatımın son iki yılını, sizin güvenliğinize, gizliliğinize ve kontrolünüze tahammül ederek geçirdim.
" Secrecy essential to success.
Başarı için gizlilik şart.
When I joined, I took a oath of secrecy.
Üye olurken gizlilik yemini ettim.
Uh, subject to all the laws of, uh... Secrecy and jurisprudence, so help me god.
Gizliliğe ve hukuk yasalarına bağlı... kalma kaydı ile.
We must work quickly and in complete secrecy.
Bu meseleyi hemen ve gizlilik içinde halletmeliyiz.
Don't worry. With Abercrombie and Blair, your friend's book is virtually guaranteed to appear in total secrecy.
Abercrombie and Blair söz verdiyse arkadaşının kitabı en üst düzey gizlilik içinde basılacaktır.
Because they lengthened the obligation of secrecy to 50 years.
Çünkü birden bana, belgelerin bulunamadığı söylediler. Ne demek oluyor bu?
This secrecy pains me from time to time.
Bu gizlilik zaman zaman bana acı veriyor.
I believe in secrecy, Coop.
Gizliliğe önem veririm Coop.
- What's with the secrecy?
- Evini hiç görmedim. Sırrın ne?
- What secrecy?
- Ne sırrı?
This to me in dreadful secrecy impart they did... and I with them the third night kept the watch... where, as they had delivered, both in time, form of the thing... each word made true and good, the apparition comes.
Bütün bünlar bana gizlice anlatıldı... üçüncü gece bende onlarla birlikte nöbet tuttum ordaydım... hepimiz ordaydık tam söyledikleri saatte söyledikleri şekilde... hayalet geldi. Her şey doğruydu...
So shall my anticipation prevent your discovery... and your secrecy to the king and queen molt no feather.
Böylelikle sizde hiç bir şeyi açığa vurmadan, ben tahminimi yaparım... Ve sizde kral ve kraliçeye verdiğiniz gizlilik sözünden dönmemiş olursunuz.
His secrecy, their lack of money.
Linç devrine geri döndük.
In strictest secrecy she confided that her father had composed the loveliest melodies in the whole world.
Gizli yerimizden bana, babasının bestelediği en güzel besteleri getiriyordu.
You've pledged to observe the secrecy of classified information!
Senden gizliliği ihlal etmeyeceğini taahhüt etmeni istedik!
I saw no reason for such secrecy but she was very much afraid of her husband who treated her with a harshness by which I frequently reproached him.
Bu kadar gizliliğe bir anlam veremiyordum. Ama ona sert davranan kocasından çok korkuyordu. Bu yüzden ona sık sık sitemde bulunmuştum.
What we're going to tell you must be held in the utmost secrecy.
Size söyleyeceğimiz kesinlikle gizli tutulmalıdır.
Clients are guaranteed secrecy.
Müşterilere gizlilik sözü veririz.
It's just the secrecy, not sharing the decision.
Kararları paylaşma konusunda değil, işte biraz ağzı sıkı değil gibi.
They swore me to secrecy, the little angels, but they want to go.
Gizli tutmam için yemin ettirdiler. Küçük melekler!
I'm sworn to secrecy, sorry.
Kimseye söylemeye yeminliyim, kusura bakma.
I was sworn to secrecy.
Gizli tutacağıma yemin ettim.
So this unnamed mystery Jake kills both Billard brothers, cuts your hand, drives you to Hopkins, and swears you to secrecy?
Bu isimsiz eleman hem Billard Biraderleri doğradı hem seni yaraladı, üstüne bir de hastahaneye bırakıp sessizlik yemini mi ettirdi?
The mission is one of utmost secrecy.
Bu son derece gizli olan görevlerden biri.
Secrecy was essential.
Gizli kalması gerekiyordu.
So why all the secrecy?
Öyleyse bu gizlilik neden?
I'm sworn to secrecy.
Gizli tutmaya söz verdim.
Secrecy counts more than numbers.
Gizlilik, sayılardan daha önemli.
What did it say? It was a pledge of secrecy.
Ne yazıyordu?
secret 238
secrets 112
secretary 332
secretive 39
secretly 79
secret mission 16
secrets and lies 25
secretary of state 33
secret service 148
secretary mccord 22
secrets 112
secretary 332
secretive 39
secretly 79
secret mission 16
secrets and lies 25
secretary of state 33
secret service 148
secretary mccord 22