Solveig translate Turkish

My wife died when Solveig was born.

Karım, Solveig'in doğumunda öldü.

My Solveig is sleeping in there with the children of the other guests.

Solveig'im içeride uyuyor. Diğer konukların çocuklarıyla.

- Did you sleep well, Solveig?

- İyi uyudun mu, Solveig?

- It's a long story, Solveig.

- Uzun hikaye, Solveig.

Is that what you learned in school today, Solveig?

Bugün okulda bunları mı öğrendin, Solveig?

And now, Solveig, you wait here.

Şimdi Solveig, sen burada bekle.

We're all meant to live happy, Solveig.

Hepimizin mutlu yaşamaya hakkı var, Solveig.

- Solveig, darling, hold tight.

- Solveig, canım, sıkı tutun.

Just a little longer, Solveig.

Biraz daha, Solveig.

Come to me, Solveig.

Gel bana, Solveig.

Solveig, darling, listen to me.

Solveig, canım. Beni dinle.

Solveig.

Solveig.

I see no reason why Solveig shouldn't be awaiting you upon your return.

Havaalanından döndüğünde Solveig'in seni bekliyor olmaması için neden yok.

- And now to Solveig.

- Şimdi Solveig'e.

- My orders are that we get Solveig.

- Emirlerim Solveig'i getirmek.

Yes, Solveig, we'll come back someday.

Evet, Solveig. Bir gün geri döneceğiz.

Yes, Solveig, we will come back.

Evet, Solveig. Geri döneceğiz.

But Solveig still waits for Pergunt.

Ama Solveig yine de Pergunt'u bekler.

Solveig?

Solveig mi?

Even though it was a long time ago, Solveig...

Uzun zaman önce olsa da, Solveig...

God bless you, dear Solveig.

Tanrı seni korusun, sevgili Solveig.

They danced to Grieg's "Solveig's Song"

Grieg'in "Solveg şarkısı" ile dans ettiler. - Grieg'i sever misin?

- Solveig.

- Ben de Solveig.

Solveig, do I look like a Norwegian now?

Solveig, şimdi bir Norveçli gibi görünmüş müyüm?

You must understand, Solveig.

Anlamak zorundasın, Solveig.

What Solveig has in her bag.

Solveig'in çantasında ne varmış.

Solveig!

Solveig! Bekle!

- Solveig?

- Solveig mi?