Starlight translate Turkish
331 parallel translation
And if it does that, it's like a little eclipse and the starlight drops.
Ve bunu yaptığında, küçük bir tutulmaya benzer Ve yıldızın ışığını azaltır.
"To Stella by Starlight."
"Yıldız Işığının Altındaki Stella."
The starlight makes the gas transparent.
Yıldız ışığı, gazı saydam hale getirir.
" Starlight, star bright, first star I've seen tonight,
"Yıldız ışığı, yıldız parlaklığı, bu akşam gördüğüm ilk yıldız."
I'll buy myself a starlight-white evening dress.
Kendime bembeyaz, pırıl pırıl bir gece elbisesi alacağım.
And so he came up to me and approached me in the Starlight Lounge.
Böylece bana rastladı ve Starlight Lounge'de yanıma yanaştı.
" Starlight is reelin'Home to bed now
" Yıldızlar soluyor Gidiyorlar yatmaya
What need the arctic people love starlight,
Kutuplarda yaşayanlar yıldızları niye sevsin?
Let's see what Starlight-Starbright has to say.
Yıldızların ışığı ne söylemek durumunda görelim.
Starlight Control to Dogtail.
Yıldızışığı Kontrol'den Köpekkuyruğu'na.
Roger, Starlight.
Anlaşıldı Yıldızışığı.
Starlight Lounge only.
Sadece Starlight Lobisi.
Starlight Lounge to the left.
Starlight Lobisi solda.
Or perhaps Starlight would like a cigarette.
Belki de Starlight sigara içmek ister.
It's a camera-mounted starlight scope.
Kamera yerleştirilmiş aydınlatma cihazı.
Uh, these were taken with a starlight scope.
Ah, bunlar az ışıkta çekilmişler.
And starlight filled the corners of the room.
Ve yıldızların ışıltısı odanın köşelerini doldursun.
"The 48 States," "Starlight, Star Bright" and "In My Merry Oldsmobile."
"48 Eyalet", "Yıldız lşığı" ve "Benim Güzel Otomobilim".
We return you now to the Starlight Terrace of the Hotel Glory in Scranton... to the singing strings of Laszlo Gabor and His Melodeons.
Şimdi sizleri Starlight Terrace, Hotel Glory in Scranton'deki... Laszlo Gabor ve Grubuyla başbaşa bırakıyoruz.
# And starlight in your eyes of blue
# Nakşettiler mavi gözlerine yıldız ışıklarını
I want you to make a reservation for me for tomorrow night, the starlight Terrace, Francine Evans.
Yarın akşam için bir yer ayırtmanı istiyorum Starlight Terrace'da, Francine Evans.
No, starlight Terrace.
Hayır, Starlight Terrace.
That starlight is beautiful.
Yıldızlar ne kadar parlak.
Tripping from Pottsville To starlight
Pottsville'den geliyor... yıldızların ışığına gidiyor
Tripping from starlight
Yıldızların ışığından geliyor...
That interaction between starlight and petal- - or water, or Van Gogh- - is what makes blue.
Yıldız ışığı ile yaprak, su veya Van Gogh arasındaki bu etkileşim mavi olarak bildiğimiz rengi doğuruyor.
Billions of nuclear furnaces converting matter into starlight.
Milyarlarca nükleer firin maddeyi yildiz isigina çevirmekte.
Hydrogen atoms had made suns and starlight.
Hidrojen atomları güneşleri ve yıldızları yarattı..
And in the cold of interstellar space great turbulent clouds were gathered by gravity and stirred by starlight.
Ve yıldızlararası boşluğun soğuğunda... Büyük türbülans bulutları, kütle çekimi ile toplanıp yıldızların ışığıyla çırpılmıştı...
We are star stuff, harvesting starlight.
Bizler yıldız özüyüz, yıldız ışığıyla harmanlanan..
It's a couple of blocks from where the Starlight was.
Starlight'tan bir iki blok ötede.
The Starlight burned down.
Starlight yandı.
Oh, Dem Golden Slippers. It goes like this. They played at the Starlight Bar on Hester Street.
Oh them golden slippers Sanırım şöyle
Visual acuity : 20 over 1.2 at 0.5 lumens, starlight.
Görsel keskinlik : 0.5 lümenlik yıldız ışığının 20 / 1,2 si oranında.
It's the very same room with the view of the Starlight Chapel... and the Xanadu Hotel right across there.
Şuraya bak, Starlight Kilisesi manzarasına sahip çok benzer bir oda ve Xanadu Oteli de hemen köşede.
From the starlight roof high atop the Ritz... we wish our intrepid little friends... the best of luck... and a fond farewell!
Elmas taşlı tavanlardan bile daha büyüleyici küçük korkusuz dostlarımıza iyi şanslar ve pervasız vedalar dileriz.
Third-generation starlight scope.
Üçüncü jenerasyon gece görüş dürbünü.
Got nothing on starlight.
Hiçbir şey görülmüyor.
You shine like starlight ls he a big tipper?
Yıldız gibi ışıldıyorsun İyi bahşiş veriyor mu?
- I think that was starlight express.
- Starlight Express'den galiba.
Well, maybe he'll make a movie of starlight express, and you can all be on roller skates!
Belki onun da filmini çekerler de sizler de kaykayla kayarsınız.
It would be similar to certain rare weather phenomenon that are reported, like upside-down tornadoes and circular rainbows and daytime starlight.
Aynen rapor edilen nadir hava fenomenleri gibi olurdu. tersine hortumlar, dairevi gökkuşakları, güpegündüz yıldız ışığı gibi.
Stella by Starlight?
Yıldız ışığı Stella?
And she just once wants to be special, to have a moment in the starlight, to dream of being utterly, utterly fabulous.
ve sadece bir kez olsun özel olmak, kameraların ışığında bir ana sahip olmak, ve son ama son derece olağanüstü olduğunu hayal etmek istiyor.
Meet me at the Starlight Hotel on Sycamore in 20 minutes.
20 dakika içinde Sycamore'da Starlight Hotel'de buluşalım.
Starlight, star bright.
Yıldızlar parlıyor.
" With starlight tonight
" Tamamen yıldızlarla dolu...
Yeah, and the Starlight Room's five minutes away.
Tamam, Starlight Room 5 dakikalık yerde.
The Starlight Room?
Starlight Room mu?
Every human being on Earth knows there's only one reason a single man under 50... takes a woman to the Starlight Room.
Dünyada herkes bilir ki 50 yaşının altında her bekar erkek tek bir sebeple bir kadını Starlight Room'a götürür.
At the Starlight Room.
Starlight Room'da.