English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stiffy

Stiffy translate Turkish

68 parallel translation
Come on, stiffy!
Hadi, kımılda!
" It's swell to have a stiffy It's divine to own a dick
" İyi değil mi kamışı olması Tanrısal olay babafingolu olmak
The day after I saw Kitty, I got my first stiffy.
Daha sonra Kitty gördüm, ve tekrar eski haline döndü.
I got a stiffy!
Benimki kalktı!
Words like that give me a stiffy.
Böyle kelimeler ben de ereksiyona neden oluyor.
Icicles formed. The march is on. Stiffy.
Buz saçakları yapmak, yürüyüş yapmak, sertleştirmek, By Mortis.
Have a wank before you dance, else you'll get a stiffy.
Danstan önce 31 çek, yoksa sertleşirsin.
Right. When you're being chased in the cell by a thief with a stiffy... I'll be standing here thinking :
Evet, bir hırsızla, bir katille aynı deliğe düştüğünde dikilip düşüneceğim :
It's a big stiffy!
Hem de sertleşmişinden!
Damn, Stiffy, you got some moves.
Çok iyi dans ediyorsun Stiffy.
So, you like my pants, Stiffy?
Pantolonumu sevdin mi Stiffy?
Stiffy, how slimming is this?
İnce gösteriyor mu?
Well, I mean, if he can give me a stiffy, I should have no problem keeping it up for the target demographic, shouldn't I?
Eğer sertleşmeme yardım edebilirse, hedef demografik için... onu kaldırmada sorun yaşamamam gerekir, değil mi?
Ack, I'm getting a semi-stiffy.
Yoksa yumuşamaya mı başlıyorum?
Stiffy'll be back in a jiffy.
Stiffy hemen dönecek.
100 % Stiffy juice...
100 % Stiffy dölü...
Some progress made with Stiffy Junior.
Stiffy Junior'da bazı ilerlemeler kaydedildi.
Stiffy.
Stiffy.
When your psyche gets iffy, you can't get a stiffy.
Ruhun yorulduğunda, sertleşemessin bir daha. Kes şunu.
Hot damn this gives me such a stiffy!
Ne müthiş bir duyguymuş bu be!
But... he Can, t still have a stiffy.
Ama hâlâ dimdik kalması saçma değil mi?
Unforeseen circumstances come up quicker than a stiffy on prom night.
Teşekkürler. Dostum, sinirlenmiş görünüyor.
- Your stiffy's digging into my back.
- Sid, kalkmış şeyin arkama değiyor.
Haven't you told me he's dead? Speedy is a stiffy, isn't he? You know better than me that the brain takes an hour at least to stop working.
- Beyin 1 saat durmaz
- But it was his stiffy.
- Meğer adamın kamışıymış.
Yeah, that's a stiffy.
Evet, bu bir ceset
So just hold on to your stiffy, and when I get back, we'll fill that thing up and do it fishy style.
Baltanın sapını sert tut, döndüğümde jakuzinin içinde balıklar gibi yaparız.
You got a little stiffy for Miss Tara?
Bayan Tara'yı duyunca gözlerin açıldı.
You're about to get your stiffy inspected.
Aletinin hızı incelenmek üzere.
God's gonna send you down there with a stiffy and everyone's gonna laugh.
Tanrı seni cehennemin dibine gönderecek ve herkes sana gülecek.
- Bet you got half a stiffy, Oprah.
- Eminim senin ufaklık kalkmaya başlamıştır, Oprah. - Ağzını tıkayın.
I should tell you, Mr Hunt, I'm into bondage and you're giving me a stiffy.
Size söylememeliyim, bay Hunt, bağlıyım ve beni tahrik ediyorsunuz.
I played Stiffy.
- Sert Cüceyi oynuyordum.
Did you get a little stiffy?
Ereksiyonu hissettin mi?
Try not to get a stiffy in them Speedos.
O şeyin içinde çadırı kurmamaya dikkat et.
Dave is gonna get a huge stiffy over this.
Dave bunu yiyince çok fena heyecanlanacak.
Yeah, you can tell, I reckon, he's in love with Emily,'cause whenever he's around her, he gets a stiffy.
Çocukları düşünmem lazım. Bunu biliyorsun. Evet, bunu anlıyorum.
Hey, Dan, you got a stiffy?
Dan, çükün kalktı mı?
I got to pop oysters and stiffy pills just to keep up with the big red machine in there.
İçerideki seks makinesiyle başa çıkmak için bile istridye yiyip ereksiyon hapı almak zorunda kalıyorum.
That was a God-given stiffy that night, too.
O gece tanrı vergisi bir sertleşme yaşadım. İlaçsız.
Hey, Marty ever tell you guys about the time he got a stiffy in the cowboy's team shower?
Baksanıza, Marty size Kovboylar'ın takım duşunda sikinin kalktığını anlatmış mıydı?
She used to call me Big Stiffy.
O Stiffy beni Big çağırmak için kullanılır.
Big Stiffy?
Büyük Stiffy?
Now you know how it feels, Big Stiffy.
Şimdi bunu hissediyor, Big Stiffy biliyorum.
Put a jimmy on your stiffy!
Ufaklığa bir iyilik yapın!
Jimmy on your stiffy, ladies.
Ufaklığa bir iyilik yapın, bayanlar.
You probably had better things to do, like draw a massive dong, or tell someone you've got a stiffy.
Büyük ihtimal yapacak daha iyi şeylerin vardır büyük çükler çizmek, birilerine azdığını söylemek gibi.
Admit it... You're getting a little bit of a marshal stiffy yourself.
İtiraf et, sen de biraz tahrik oluyorsun, değil mi?
If my stiffy lasts much longer, I'm gonna have to consult my physician.
Böyle tahrik olmaya devam edersem, doktora görünmek zorunda kalacağım.
- On your stiffy?
- Tahrik olman hakkında mı?
That's how you can tell. Has he got a stiffy now? Let's check.
Ve biliyorsun ki bir sonraki adımım... departmanı aramak olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]