Stressed translate Turkish
2,141 parallel translation
Stressed out?
Stres altında?
I'm just... stressed.
Sadece stresliyim.
Or stressed.
Veya stres yapmamaya.
And when you're nervous or... or stressed, does that make you feel the, um, the urge?
Gergin ya da stresli olduğun zaman mı bu dürtüyü hissediyorsun?
I've been so stressed, working on a piece for my final show.
Çok gergindim,.. ... son sergim için bir tablo üstünde çalışıyordum.
I get them when I'm stressed-out
Stres yaptığımda çıkıyorlar.
I got too stressed out.
Çok stres yaptım.
Paul, seriously, I'm stressed out enough without you going all graphic novel on me.
Paul, cidden senin bu hikayelerin olmadan da yeterince stres altındayım.
You know, we all get stressed about it and I'm...
Hepimiz bu konu hakkında endişeleniyoruz ve...
Stressed-out, vulnerable kids.
Aşırı stresli ve savunmasız çocuklar.
I was stressed and I wasn't eating, so...
Stresteydim ve çok yemiyordum.
Hey, now everyone's stressed out here.
Herkes şu an stresli.
Now, he's a little stressed. You know a big change to go back to work. - I was not his fault, right?
O biraz stres yapıyor.. bayağı bi değişim falan oldu
She was definitely stressed out when she addressed these envelopes to you.
Bu zarfları sana yollarken kesinlikle aşırı stresliymiş.
And what are you so stressed out about?
Sen neden bu kadar streslisin?
Are- - are you feeling a little stressed out lately maybe?
Son zamanlarda... biraz gergin hissediyor olabilir misin?
When you're stressed out you should smoke now and then.
Stres olduğunda, ara sıra sigara içmelisin.
I can understand you're stressed about having a baby.
Bebek sahibi olacağın için gergin olmanı anlıyorum.
I'd be stressed, too.
Ben de gerilirdim.
I have been so stressed lately.
Son günlerde çok stresliydim.
Like, a girl could do something seemingly gay and it'll be okay if she does it with another woman, but if I suggest I want to suck my friend's dick because he's stressed, I can't suck his dick.
Yani, bir kız geyce görünen bir şey yapabilir ve bunu bir kadınla yapması da sorun olmaz. Ama ben arkadaşım stresli olduğu için sikini yalamak istesem, onun sikini yalayamam.
Her absence created a power vacuum, and Parliament is stressed.
Yokluğu bir güç boşluğuna sebep oldu, parlamento sıkıntıda.
I was just stressed out.
Stresten öyle dedim.
This is probably not the time but Cecilie thinks Laura seems stressed and introvert.
Şimdi sırası değil ama Cecilie, Laura'nın sıkıntılı ve içe kapanık olduğunu düşünüyor.
I'm stressed out.
Sıkıntı bastı.
Well, you were very young, you were stressed.
Şey, çok gençtin. Stresliydin. Değil.
He's just stressed about Danny's trial.
Danny'nin davası yüzünden biraz heyheyleri üstünde.
She seems a little stressed out.
Stresli gibi duruyordu.
I'm feeling really stressed, and right now that is not good.
Kendimi gergin hissediyorum ve şu an, iyi değilsin.
He's stressed out.
O stresini dışarı atar.
Are you stressed out, or...?
Stresten mi yoksa...?
Eating disorders can return when people are stressed.
Yemek yeme bozukluğu kişiyi stresli bir hâle sokabilir.
Ryan, don't tease me- - when I get stressed, my ankle hurts.
Ryan, benimle dalga geçme. Strese girdiğimde, bileğim acıtıyor.
Jenny was stressed out being the main
Jeny çok stresliydi ve
And leave you stressed out like this?
Ve seni böyle stresli mi bırakayım?
- I did, I'm just fucking stressed.
- Biraktim, stresliyim amina koyayim.
I'm a little stressed.
Stres yaptım. Sen nasılsın bakalım?
She is just stressed out, all right?
Sadece çok stresli, tamam mı?
I'm just stressed out about this meeting with Juice.
Juice ile tanışma olayı yüzünden biraz gerginim.
And you're stressed.
Sende streslisin.
You seem stressed.
Stresli duruyorsun.
I'm a little stressed.
Biraz stresliyim.
I'm anxious, and I'm stressed and a little shaky. Ah-ah.
Endişeliyim, baskı altındayım ve biraz da titriyorum.
Really stressed out right now.
Çok stresliyim şuan.
You know what? We're both stressed.
Biliyor musun çok strese girdik.
This is the most stressed-out I've ever been in my life.
Hayatımda hiç bu kadar stres altına girmemiştim. Ben, beni dinle.
They are tired and stressed.
Yorgunlar ve gerginler.
i'm sorrt its okay, i did the same no not that i've been so stressed out all morning, i think i forgot to wear deo reoww.
Özür dilerim. Sorun değil, aynısı bende sana yaptım. Bunu kastetmiyorum.
Well, I was stressed.
Şey, ben stresliydim.
♪ These boots are made for walkin'♪ You look stressed.
Gergin görünüyorsun.
She's not armed herself, but she's visibly stressed, sweating, hands are unsteady, she's near tears, and she keeps looking towards reception. Hester :
Silahlı değil.