English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stuffing your face

Stuffing your face translate Turkish

37 parallel translation
Quit stuffing your face and look after Rose.
Tıkınmayı bırak da Rose ile ilgilen.
It didn't used to be necessary, but today you have to learn something... like, uh, are you really hungry... or are you just stuffing your face -
Eskiden bunun lüzumu yoktu ama bugün bir şeyler öğrenmen gerekiyor örneğin gerçekten aç mısın yoksa suratını mı dolduruyorsun...
- It's like having good luck while stuffing your face.
- Kendini toplaman için bir fırsat diyelim.
I'm sick of coming home, seeing you holding down the couch watching Oprah and stuffing your face full of bonbons.
Bıkmış bir şekilde eve geliyorum, seni ağzın bonbonla dolu Oprah'ı izlerken kanepeye tünemiş buluyorum.
Stuffing your face!
Yine tıkınıyorsun!
If you keep stuffing your face like this, you're gonna get...
Böyle tıkınmaya devam edersen, şiş...
Today I'll be talking about "Stuffing Your Face" again.
Bugün "Tıka basa yemek" ten tekrar bahsedeceğim.
You had to walk out on me tonight because you ate yourself into a burping stupor, and now you're stuffing your face full of chocolate-covered lard?
Geğirmekten bayılana kadar yediğin için bu gece beni ekmek zorunda kaldın ve şimdi de çikolata kaplı domuz yağı mı yiyorsun?
And you, sir, in the back, boo! Stuffing your face with the cheeseburger, are going to die. Get off the stage.
Çizburgerle yüzünü kaplayan, ölecek
Why are you sitting here stuffing your face with a rice ball? !
Niye ağzında bir onigiri ile oturuyorsun?
You just keep stuffing your face with gingerbread! Fat boy!
Sürekli tatlı yiyerek şişmanlıyorsun, pis şişko!
You just finished stuffing your face with that meat.
Kendine hâkim olabilir misin? Az önce ağzın etle doluydu.
Stop stuffing your face like it's the last meal you'll ever have.
Lokmaları sanki son yemeğinmiş gibi ağzına tıkmayı bırak.
While you were stuffing your face with rewards, she got lost.
Sen suratına cesaret bulaştırırken kardeşin kaybolmuş.
You've been stuffing your face for days.
Günlerdir tıka basa yamekten suratın şişti.
Surely your paycheck covers more than stuffing your face in the basement.
Grey ve Yang, eminim sizin maaşınız kendinizi bodruma gömmekten fazlasını karşılıyordur.
Well if you weren't stuffing your face with SPAM last night you'd know.
Eğer dün akşam kafanı SPAM olayına gömmeseydin bilirdin.
Is that why you've been stuffing your face for six weeks?
Bu yüzden mi altı haftadır ağzına sürekli bir şeyler tıkıştırıyordun?
You stuffing your face like a wildebeest in heat.
Öfkelenince yüzünü Afrika antilopu gibi şişiriyorsun.
You were stuffing your face.
Hiç durmadan yiyordun.
Stuffing your face with that... That... that thing?
Şu şeyi ağzına yüzüne bulaştırman?
Meg, can you please stop stuffing your face for two seconds?
Meg, iki saniyeliğine yemek yemeyi bırakabilir misin?
Stuffing your face right before bed?
Yatmadan önce karnını mı dolduracaksın?
Nico, why don't you stop stuffing your face?
Nico, yemek yemeyi keser misin?
Are you done stuffing your face while the horses run wild?
Atları ehlileştirirken tıkınmayı da bitirdin mi?
Stuffing your face... As usual.
Suratın asık.. her zamanki gibi.
- Yes. Just stuffing your face won't help you in wrestling.
Tıka basa yemek sana güreşte yardımcı olmaz.
Stuffing your face with cake has made you so fat!
Arkadaşlarımıza böylemi davranalım? !
Just stuffing your face?
- Ağzını mı dolduruyorsun?
What you're stuffing in your face.
Ağzına tıkıştırdığın şeyler.
Oh, look, here you are stuffing cupcakes in your face... at Magnolia Bakery.
Magnolia pastanesinde kekleri ağzına sığdırmaya çalışırken.
Stop stuffing your fucking face.
Suratını cama yapıştırmayı bırak.
I told you to stop stuffing your damn face!
Lokmanı yutmadan yenisini alma demedim mi?
- Stop stuffing your darn face!
- Ağzını tıka basa doldurma demiştim!
Why don't you go and help him up there, instead of just stuffing your fat face?
O şişko suratınla karşımızda duracağına neden gidip ona yardım etmiyorsun?
What I want is not to have this image of a bikini-clad woman stuffing her boobs in your face.
Üzerine bikini giyinmiş bir kadının göğüslerini senin yüzüne dayadığının görüntüsünü unutmak istiyorum.
Just keep stuffing that popcorn in your face.
Patlamış mısırı ağzına tıkmaya devam et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]