English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Swallowed

Swallowed translate Turkish

1,895 parallel translation
The Dodo swallowed it.
Dodo onu yuttu.
I already shaved my legs and swallowed five dollars in quarters.
Şimdiye kadar bacaklarımı traş ettim ve 5 doları çeyreklikler halinde yuttum.
"contains no lead and is not fatal... if swallowed."
Rapora göre "kurşun içermez, yutulması ölümcül değildir".
Until I swallowed the whistle.
Düdüğü yutana kadar tabii.
Sir, you swallowed three bullets
Efendim, 3 kurşun yutmuştunuz.
He looked like he swallowed an eel.
Oklava yutmuş gibi duruyordu.
I was getting closer, then... out of nowhere... a whale surfaced... and swallowed me.
Ona doğru yüzdüm ve Epey yaklaşmıştım, sonra... Birdenbire...
Uh, "her body resembles that of a butternut squash, and her speech pattern makes me wonder if she hasn't yet swallowed her breakfast kibble."
"Vücudu sıkıştırılmış tereyağı anımsatıyor, ve konuşma şekli bende hâlâ kahvaltısını öğütemedi mi acaba diye merak uyandırıyor."
I have swallowed some stamps, but you don't pay for them, don't worry...
Bazı pulları yuttum ama onları size ödetmeyeceğim..
- He swallowed a lot of water. - Sit him up!
Oturtun onu!
Maybe he swallowed an insect and it stung him.
Belki bir böcek yutmuş, böcek de onu sokmuştur.
I swallowed a pearl-handled pistol.
İnciden yapılmış tutacağı olan bir tabanca yuttum.
it's just that this paula drake woman was attacking my family, and all of a sudden, i just became like a mother cat and my mom was my kitten, and she was being swallowed by a python or something.
Paula Drake denilen kadın ailemi küçük düşürüyordu, sonra birden ben anne kedi oldum, annemse yavrumdu sanki gözüm önünde bir piton yılanı tarafından yutuluyordu.
Oh, no, he must have swallowed it.
Oh, hayır, onu... -... yutmuş olmalı. - Yutmuş olmalı.
All right, you're the mom-and-pop shop that got swallowed by the megacorp.
Dev sermayeye yem olan esnaf dükkânısın.
It swallowed him alive.
Adami canli canli yutmus.
A crocodile got hooked on to the bait and swallowed my uncle.
Timsah oltayla bir amcamı yuttu.
Three canisters, contents beyond toxic, swallowed up in a riftstorm.
Üç teneke kutu. İçleri zehirli madde dolu ve yarık fırtınası tarafından çekilmiş.
The great monuments have been swallowed by greenery.
Büyük abideler, yeşillikler tarafından yutulacak.
the great pyramid at Giza is so massive that it lasts long enough to be swallowed up by the desert sands.
Büyük Giza Piramidi çöl kumları tarafından yutulana kadar dayanacak büyüklüktedir.
I've never been swallowed by a giant worm before, but... it's all a learning experience.
Daha önce hiç dev bir solucan tarafından yutulmamıştım ama... öğretici bir deneyimdi.
The time I swallowed that midget who played Mini-Me so I could make you laugh.
Evet, lanet olsun, boğuldu. Ama, dur sana bir soru sorayım Lois.
Once the meal has been completely swallowed the inner workings of the snakes body change greatly.
Yemek tamamen yutulduktan sonra, yılanın vücut içi faaliyetleri büyük ölçüde değişir.
Madness has swallowed up the whole world.
Çılgınlık bütün dünyayı kasıp kavurmaya başladı.
- Like you swallowed a hamster.
- Hamster yutmuş gibi hissettiriyor.
He swallowed it.
Yutmuş.
You'll never guess what he swallowed.
- Ne yuttuğunu tahmin edemezsin.
I mean, he could've swallowed the knife tip when as he was licking Hanson's wounds, which would also account for the blood that was all over him.
Bıçağın ucunu Hanson'ın yaralarını yalarken yutmuş olabilir. Bu da onca kanın üzerine nasıl bulaştığını açıklar.
I remember once, when he was a little boy, he accidentally swallowed a quarter.
Hatırlıyorum bir keresinde, küçük bir çocukken, yanlışlıkla bir çeyreklik yuttu.
Do you have any idea how often I've wondered what would happen if you swallowed this stuff?
Şu şeyi yutsaydım ne olurdu diye kaç kere düşündüğümü biliyor musun?
Swallowed by forces you can't even imagine, and Quatermain knows this, that's why he sent your fee to his son in London.
sen ve grubun güçler tarafından, yokolacaksınız ve Quatermain bunu biliyor, bu yüzden Londra'daki oğluna para gönderdi..
And I'm guessing luther swallowed some wood Chips when he was being dragged down that road.
Sanırım Luther sürüklenirken bir kaç odun parçası yutmuş.
He swallowed four of them.
Dördünü de yutmuş.
About an hour and a half ago, Kelly Winters swallowed a bottle of sleeping pills, * * * hot bath. And killed herself.
Bir saat kadar önce Kelly Winters bir şişe uyku hapı içmiş, küvete girmiş ve kendini öldürmüş.
I didn't take this job to let our free land be swallowed by some squid.
Bu görevi, özgür ülkemizi bir mürekkep balığı yutsun diye almadım.
I didn't take this job to let our free land be swallowed by some squid.
Bu görevi.. .. özgür ülkemizi bir mürekkep balığı yutsun diye almadım.
I swallowed a tapeworm last night.
Dün gece bir bağırsak kurdu yuttum.
Our first vic, Molly Paulson, somehow swallowed her thallium.
İlk kurban, Molly Paulson, nasıl olmuşsa talyumu yutmuş.
[Danny] Derrick swallowed the key.
Derrick anahtarı yuttu.
You actually had me believing I could have a friend... cause I swallowed your bullshit.
Gerçekten bir arkadaşım olabileceğine beni inandırdın. Yalanlarını yedim.
Then stewart went on a bender Until he finally swallowed his own bullet.
Sonrasında Stewart ölesiye içki içmeye başlamış en sonunda da kafasına bir tane sıkmıştı.
You think it's just swallowed blood?
Sence kan mı yuttu?
I swallowed a lot of bleach.
Bir sürü çamaşır suyu yutmuştum.
Well, I swallowed all your ideas.
O zaman tüm fikirlerinizi yuttum.
I do not enjoy, but if we do not take that step... we swallowed.
Bundan keyif alıyor falan değilim, ama adım atmazsak yutulabiliriz.
I almost swallowed it.
Neredeyse yutuyordum.
If I knew you were waiting, I would've swallowed that lasagna whole.
Beklediğini bilseydim lazanyayı çiğnemeden yutardım.
He swallowed gasoline.
Benzin yutmuş.
And that explains how Dan swallowed gasoline, doesn't it?
Bu, Dan'in benzini nasıl yuttuğunu açıklıyor, değil mi?
Look at the size of the piece of meat he swallowed.
Yuttuğu şu etin büyüklüğüne bak.
or fall to the ground and get swallowed by a snake.
Kendimi ya kanatlarımı açıp uçmak ya da yere çakılıp bir yılan yemi olmak için hazır hissediyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]