English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Symbolically

Symbolically translate Turkish

94 parallel translation
Symbolically, you could say that Tore Gråvik crept into him and pulled him under.
Sembolik olarak Tore Gråvik onun içine girdi ve onu aşağı çekti diyebilirsin.
I meant beat him symbolically.
SemboIik oIarak demek istedim.
Well, maybe only one, symbolically, for the company.
Şey, peki, ama bir tane, nezaketen.
I ask you to discuss your disagreement... and use your weapons symbolically.
Bu anlaşmazlığı tekrar gözden geçirmenizi... ve silahlarınızı sembolik olarak kullanmanızı öneriyorum.
Symbolically.
Sembolik olarak.
Peg, as someone who's been symbolically cutting things off for years will you do the honors?
Peg, sembolik olarak yıllardır bir şeyleri kesen biri olarak bu onuru kabul eder misin?
My subprocessor detected interphasic signatures from the organisms, which were symbolically represented by a high shriek.
Alt işlemcim yüksek seviyede çığlık atarak sembollerin temsil ettiği, organizmaların interfazik işaretlerini tesbit etti.
Madame de la Fontaine had just rocked the fashion world by taking her husband's symbolically vacant seat in the front row, wearing what fashion observers could only speculate to be a vintage Dior dress, we think.
Madam de la Fontaine kocasının sembolik olarak boşalan yerine oturmuştu. Üzerinde moda takipçilerinin klasik bir Dior diyebilecekleri bir elbise var.
It may not make literal sense, but symbolically, it probably has some kind of logic to it.
Bağımlı bir anlamı olmayabilir ancak sembolik olarak kendine has bir mantığı muhtemelen vardır.
So you feel like you're being symbolically cast... in a bad light.
Yani sizi sembolize eden bu bebeğin- - Bazı ufak eksikleri var.
From vampirism to Catholicism, literally or symbolically the reward for eating flesh is eternal life.
Vampirlikten Katolikliğe kadar, gerçekten ya da sembolik olarak et yemenin ödülü sonsuza dek yaşamaktır.
Being the only one without a lei sets you apart from the others, allowing you to symbolically maintain your solitude.
Havai çiçek kolyesi takmayan tek kişi olmak seni diğerlerinden ayırıyor ve sembolik olarak senin katı olmana izin veriyor.
I think it's beyond all our capabilities, but somebody's got to explain... how a four-star general could be shot and killed in what is symbolically... the best-guarded military base in the country.
Hepimizi aşıyor, ama birleri dört yıldızlı bir generalin ülkenin en iyi korunan askeri binasında nasıl olup da vurulup öldürüldüğünü açıklamalı.
Fittingly, and symbolically, it had ended on Father's Day.
Tam yakıştığı gibi ve simgesel olarak... bu yolculuk Babalar Günü'nde bitti.
Almost symbolically, the rain's come down on Premier Park.
Sanki bunu simgelercesine Premier Park'ta yağmur başladı.
This way we'll symbolically show that we're willing to fight to regain our spaces, including our own body and our eroticism.
Bu şekilde vücudumuz ve şehvetimiz de dahil, konumumuzu geri kazanmak için gözümüzü budaktan sakınmayacağımızı sembolik olarak göstermiş olacağız.
And symbolically, we're happy things are said in there, where we've never been allowed to speak.
Çünkü oradaki insanlar bizi köle haline getirmekten büyük zevk aldılar.
The world of water and paradise are symbolically tied to one another.
Su cennetin en büyük sembollerinden biri olan mutluluk kaynağı.
Okay. I was talking symbolically... but all right, I'm with you now.
Mecazi anlamda konuşmuştum, ama her neyse, sizi anlıyorum.
Symbolically, this is bad.
Sembolik olarak, bu kötü.
Symbolically, of course.
Tabii sembolik olarak.
They symbolically catch happiness for the New Year.
Bunu nereden biliyorsun?
We should not forget this, how this happens precisely when father has a seizure. That is to say when, symbolically, the paternal authority breaks down.
Bunun nasıl gerçekleştiğini gözden kaçırmamalıyız Baba kriz geçirdikten, sembolik baba otoritesinin ortadan kaybolduğu anda...
Crystal's way of symbolically making room for Buck as the surrogate father, and once that affair was uncovered, which was totally rooted in all the childhood traumas, it was like the floodgates opened and now she's chasing a 16-year-old fantasy of love and family.
Buck'a üvey baba olabilmesi için yer açmış oldu, ve Buck ile ilişkileri başladığında, kökenleri tamamen çocukluk travmalarına giden, baraj kapakları açılmış gibi oldu ve şimdi 16 yıllık aşk ve aile dolu bir fantazinin peşinden koşuyor.
So, now he's symbolically punishing his mother?
Yani, şimdi sembolik olarak annesini mi cezalandırıyor?
"The death of a dove, symbolically speaking, " indicates misfortune.
" Bir kumrunun ölümü sembolik olarak kötü talihi simgeler.
Symbolically.
Ed Milner da kim?
- Symbolically.
- Evet, neden olmasın?
- I mean symbolically.
- Sembolik olarak demiştim.
Send a loved one off to the afterlife well funded, at least symbolically.
Anlamı, sevdiğin birini diğer tarafa iyi bir parayla göndermek, en azından sembolik olarak öyle.
Symbolically, of course.
Sembolik olarak hemfikiriz.
- No, it doesn't make sense. Nobody just kills somebody with a bone symbolically, not even in England.
Kimse kimseyi sembolik olsun diye bir kemikle öldürmez, İngiltere'de bile.
It was all set out of panic. The killer didn't act symbolically.
Katil sembolik olarak hareket etmiyordu.
He's symbolically stripping them of their power and authority.
Güç ve otoriteyi ellerinden aldığını simgeliyor.
By symbolically dressing Mr. Sullivan in his clothes, he's equalizing their status.
Giysilerini Bay Sullivan'a giydirerek statülerini eşitliyor.
Sorry, but symbolically Antoine's is better.
Kusura bakma ama sembolik olarak Antoine daha iyi gider.
We symbolically bury our friend Petri whose memory will live with us.
Sembolik olarak da dostumuz Petri'yi yanına koyuyoruz. Onları hatıralarımızda yaşatacağız.
Symbolically.
Semboliken.
Then, it is with the utmost joy and... these signed divorce papers that I symbolically, spiritually and gaily remove you from the bonds of this marriage.
O zaman büyük bir zevkle ve bu imzalanmış boşanma belgeleriyle sembolik olarak, manevi olarak ve yasal olarak seni bu evlilik bağından kurtarıyorum.
Because the locations hit Are not symbolically Significant, We believe that These attacks are personal.
Saldırıya uğrayan mekanlar sembolik olarak önemsiz olduğundan... saldırıların kişisel olduğunu düşünüyoruz.
When you performed a marriage for gay penguins using taxpayer money on government property, you were symbolically taking a stand in favor of the gay marriage agenda.
Hükümet arazisi içinde vatandaşın ödediği vergilerle gey penguenler için bir nikah töreni düzenlediğin zaman sembolik olarak gey evliliklerini onayladığını göstermiş olursun.
I'm here symbolically, yeah?
Sembolik olarak geldim, tamam mı?
Symbolically, he's responsible for the North and South camps for the summit.
Kendisi, Güney ve Kuzey Zirve'sinin sembolik sorumlusu.
Symbolically making you virtuous white.
Sembolik olarak seni dürüst beyaz yapıyorlar.
Symbolically speaking, among the unearthed portion, the most expressive and resourceful temple at Gobeklitepe is the temple'D'
Göbeklitepe'de sembolik konuşma açısından en etkileyici ve zengin kaynaklara sahip yer 'D'tapınağıdır.
To maximize the willpower in the human constitution, and to raise it to the state of divinity, absolute power to rule others, as in this case shown symbolically by guiding and herding sheep.
To maximize the willpower in the human constitution, and to raise it to the state of divinity, absolute power to rule others, as in this case shown symbolically by guiding and herding sheep.
In ancient Indian literature symbolically the Sun is described as riding on a bird.
Eski Hint kaynaklarında Güneş, bir kuşa binmiş gibi tasvir edilmiştir.
Away from your symbolically invasive balls to a women's studies class.
Sembolik istilacı toplarından uzaklaşıp kadın çalışmaları sınıfına gidiyoruz.
- Sure, symbolically.
- Elbette. Semboliken.
But we've decided to have our feast anyway... if only symbolically... in honour of that old man out there at sea...
sadece sembolik olarak ta olsa... denizdeki şu yaşlı adamın onuruna greçekleştireceğiz.
Bridget, you can be one, John, Eamonn can be another- - to walk down to the Guildhall symbolically.
Bridget biri sen olabilirsin, John ya da Eamon da diğeri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]