English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tableau

Tableau translate Turkish

100 parallel translation
Your friend Mrs. Palmer arranged this little tableau.
Bu küçük tablo arkadaşınız Palmer Hanım'ın eseri.
Get ready for the tableau, girls.
Sahne için hazırlanın.
YOU'RE LOOKING AT A TABLEAU OF REALITY.
Gerçeklik tablosuna bakıyorsunuz. Madde, fizikî materyal içeren bir tablo.
You made such a perfect, sculptural tableau. What do your thoughts matter?
Ortaya koyduğun kusursuz bir eserse kimin neyi düşünüp düşünmediğinin ne önemi var?
What a tableau!
Ne tablo ama!
A painter would have made her the subject of a tableau.
Bir ressam onu tablosuna konu edebilir.
Quite a grotesque little tableau, eh, Peg?
Çok grotesk bir tablo, değil mi Peg?
- Ma'am, would you like me to grind French or Viennese... for the tableau vivant tonight?
H-Hanımefendi, ben Fransızca veya Viyana için öğüt istiyordum... Tablo vivant için bu gece.
What I remember most vividly are the tableau vivant, the colors,
Daha dün gibi hatırladıklarım canlı tablolar,.. ... renkler,..
They staged a tableau of Washington crossing the Delaware and then shot suction-cup arrows at Brisbane's assistant's derrière.
Bir bakmışsın, Washington'un Delaware nehri üzerindeki tablosunu yapmışlar ve sonra, vakum ağızlı okları * Brisbane'in sevgili asistanının kıçına atmışlar.
One picture we have, it shows a full tableau of such a sort of Nazi or Hitler shrine for the purpose of baptism of infants,
Elimizdeki bu resim vaftiz töreni amaçlı Nazi mihrabının nasıl olduğunu göstermektedir.
And the babe would have been presented, if you like, into the community of Germanic warriors through this kind of tableau.
Böylelikle bebek Alman savaşçılar camiasına sunulmaktadır. ... Alman savaşçılar camiasına sunulmaktadır. ... Alman savaşçılar camiasına sunulmaktadır.
Or any of the ritual tableau associated... With the occult, Santeria, voudom, macumba or any high or low magic.
... tanidik, kan taslari, veya seytan isaretleri veya büyücülükle, seytanla... voudunla, macumbayla ilgili herhangi bir dinsel tören, veya herhangi bir yüksek yada asagi büyü olabilir mi?
He walked into that room, saw a tableau from this tape, got excited.
Bence o odaya girdi, kasetindeki sahnenin canlısını gördü. Ve çok heyecanlandı.
I don't usually use the word "delicious", but I've gotta wager this little tableau must sting a bit, eh?
"Leziz" kelimesini pek sık kullanmam. Bu manzara btiraz canını yakmış olmalı.
Our first tableau was created... by the talented craftsmen in our little town.
İlk tablomuz kasabamızın yetenekli bir sanatçısı tarafından yaratıldı.
There was something about the tableau, the people around the pool it was false. And I can not place my finger on what it was.
Havuzun yanında toplanmış insanların olduğu sahnede bir yapaylık vardı ama ne olduğuna parmak basamıyorum.
Next tableau.
Bir sonraki tablo.
Yes yes, that will do! Let us not forget that the night we present this tableau, the king will be there.
Evet, Evet, çok iyi ama bu sahneyi sergilediğimiz gece Kral'ın burada olacağını unutmayalım.
A tableau vivant representing Liberty.
Özgürlüğü simgeleyen canlı bir tablo.
Have you forgotten the tableau of the wars?
Savaşlar tablosunu unuttunuz mu?
In the Alaskan tableau, of course.
- Alaska tablosunda elbette.
If this tableau I recreate, perhaps I can re-snare my mate.
Mademki bu yolda ilerleyeceğim öyleyse sevdiğimi tuzağa düşürebilirim.
It's a shame you weren't here for the evening's first tableau.
Birinci sahnede burada olmamanız çok yazık.
Second tableau : "La Favorite Dechue" by Fernand Cormon..
# İkinci sahne : Fernand Cormon'un "Gözden Düşmüş Metres" i.
Third tableau : "The Death of Gradiva" by Edouard Manneret.
# Üçüncü sahne : Edouard Manneret'den "Gradiva'nın Ölümü".
I mean, it's tragic, but if you were to see this tableau in a museum, you'd swear it was a brilliant commentary on the human condition.
Feci bir şey tabii ama bu tabloyu müzede görsen, insan durumu üzerine mükemmel bir yorum diyebilirdin.
This is meant to be a tableau full of martial spirit.
- Emin misin, Kemp? Savaşçı ruhunu temsil eden bir tablo olması gerekiyor.
"the living tableau."
"yaşayan tablo."
Oh, and Mr. Mayor, for the finale, I was thinking, a firework tableau.
Niye yeniden Middleton'a özgü bir bayrak tasarlamıyoruz?
Sure. Maybe a tableau of me trying to pummel you to death.
Tabii, hatta benim de ölünü yumrukladığım bir tablo yaparlar.
Seen here in her photo with a cartoon knife stuck in her head... in a macabre tableau that in four years would prove eerily prescient.
Bakın, resimde kafasına saplanmış bir bıçak çizilmiş bu ürkütücü resim, dört yıl sonranın korkunç bir öngörüsü oldu.
- the tableau on the stage becomes more dramatic.
- Sahnedeki tablo gittikçe daha da dramatikleşmekte.
You look like a figure skater, standing with flowers waiting for marks. With tears hidden and the smile frozen. Watching the tableau to show the figures.
Sanki elinde çiçeği, işaret bekleyen patenci çocuk gibi görünüyorsun gözyaşlarını saklayan ve gülümsemesi yüzünde donmuş bunları gösteren bir tablo gibi.
Now tableau.
Şimdi tablo.
Tableau.
Tablo.
There, a slumbering hubby is now a traditional Christmas tableau.
İşte, uyuyan koca geleneksel bir Noel manzarası oldu.
I was on my way to the bathroom when I stumbled upon this delightful tableau.
Banyoya doğru yol alırken, mükemmel tablo karşısında donakaldım.
Quite a tableau.
Ne manzara ama.
It's quite a tableau, huh, Ernie?
Ne tablo ama.
Tableau, sir?
- Tablo?
I was taking in the entire freaky tableau.
Tam anlamıyla sıradışı bir tabloya bakıyordum.
Will Holly be his victim in the Wormwood tableau?
Wormwood tablosundaki kurban Holly mi olacak?
Wormwood, the next tableau, is supposed to represent
Sıradaki tablo Wormwood, dünyaya düşen bir meteoru sunmayacak mıydı?
Tell her it's Wormwood, the next tableau.
Sıradaki Wormwood tablosu hakkında olduğunu söyleyin. - "Wormwood" mu?
Travis has one tableau left, who knows how many people he'll try to kill next.
Travis'in sadece bir tablosu kaldı. Kim bilir şimdi kaç kişiyi öldürmeye çalışacak.
According to the seven keys, the next tableau will be the Lake of Fire.
Yeni Anahtar'a göre sıradaki tablo Alev Gölü olacak.
The Lake of Fire is his next tableau, but mine doesn't require a name, just the right message.
Sıradaki tablosunun adı Alev Gölü. Ama benimkinin doğru mesajı ilettiği sürece bir isime ihtiyacı yok.
My tableau should send Travis right to me.
Tablom Travis'i bana getirecektir.
Authorities are still baffled by what appears to be yet another bizarre end of days tableau plaguing the city of Miami.
Yetkililer, dünyanın sonuna geri sayım yapan tablolardan birisi gibi görünen olayın şaşkınlığını henüz üstünden atmış değil.
Next tableau.
CİNAYET YENİDEN HORTLADI Bir sonraki tablo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]