English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tase

Tase translate Turkish

111 parallel translation
Tase i. and hen decide wheher a cook like me should bag he chefs job in a five sar hoeI or no.
once tadın sonra karar verin benim gibi bir aşcı. 5 yıldızlı otellere layık mı değil mi.
This is no Punjabi food. Wheher food is Punjabi or Japanese. i should ase good! Tase i and see.
Bunlar Punjabi yemeği değil ister Punjabi yemeği olsun ister olmasın baharatsız yemek olmaz tat bak ne güzel oldu
I wish you would tase me. I'll sue your ass so fast you'd -
Keşke bana zarar versen...
Can I tase him? Gene!
- Onu şoklayabilir miyim?
Tase the bitch!
Şokla şu orospuyu!
Tase her!
Şokla!
Don't tase me, bro.
Beni şoklama kardeş.
I mean, yes, they did tase me, but, uh, that was more of a precautionary measure.
Aslında evet, beni vurdular ama bu olay daha çok tedbirli olduklarını gösterir.
Why don't you just tase his ass?
Bu ahmak herif için neden endişeleniyorsun?
- Don't make me tase you.
- Şok verdirtme bana, evlat.
You actually tase your kids?
Sahiden çocuklarını döver miydin?
Hell, yeah, I tase my... kids.
Kahretsin, evet, Onları... döverdim.
I'll Tase his ass.
Kıçına elektrik veririm.
You can't just tase people because you think it's funny.
Sirf çok komik diye insanlara elektrik soku veremezsin.
Huh. D-did you just try to tase me?
Az önce beni bayıltmaya mı çalıştın?
And it only works on actives. I'm concerned that you may have just tried to tase me.
Yalnızca ajanlar üzerinde işe yaradığına göre az önce beni bayıltmaya çalıştın.
- Don't Tase me, bro!
- Bana şok verme, kardeşim.
She Tase...
Ona şok vermiş.
If you attempt to leave or play any games, I will tase you and watch Supernanny while you drool into the carpet.
Gitmeye ya da oyun oynamaya kalkarsan şok tabancası kullanır ve ağzından salyalar akarken dadılık yaparım.
Oh, no, don't tase me, Sister.
Oh, hayır beni çarpma Rahibe.
Please, don't tase me.
Lütfen, beni çarpma.
Yeah. It's like my own personal "don't tase me, bro!"
Evet, kendi kişiliğimin "bana benzeme kardeş" demesi gibi.
You talk too much. Tase this man again.
- Verin elektriği yine.
Sir, if you don't calm down, I will be forced to tase you in the face.
Bayım, eğer sakin olmazsanız, yüzünüze şok tabancası kullanmak zorunda kalacağım.
Don't tase me, bro, all right?
Elektrik verme kardeşim, tamam mı?
Don't tase me, bro!
Elektrik verme kardeşim.
Don't tase me, bro.
Bana elektrik verme kardeşim.
I will tase you.
Veririm elektriği sana yoksa.
I don't want to tase you bro, so best if you hand over that fire Axe.
Sana tavsiye vermek istemiyorum ama, O yangın baltasını bırakman en iyisi.
I accidentally tase one witness.
O şahide elektro şok tabancasıyla kazara ateş etmiştim.
Favors are for friends, and friends don't tase one another... and put them in the trunks of cars.
Arkadaşlar ise birbirlerini bayıltıp araba bagajına tıkmazlar.
You never have to tase anyone, ever.
Birisini bayıltmak zorunda kalman söz konusu olamaz ki!
I'm gonna tase that bitch.
O sürtüğe şok vereceğim.
You give me any shit, and I'm gonna tase your ass.
Bir pislik yaparsan sana şok veririm.
Should we tase him?
Elektrik verelim mi?
Yeah, I'm gonna tase it.
Evet, elektrik vereceğim.
Why don't you just tase his ass?
Neden elektrik vermiyoruz ki?
It's your standard triple-tase resolution.
Klasik şok aleti çözümün.
Just say the word, and I'll tase the little bastard.
Biraz daha konuşsun da, şu küçük serseriye elektroşok veriym.
Tase yourself in the face.
Yüzüne elektroşok ver.
Josh, tase yourself in the face. It's for work.
Josh, yüzüne elektroşok ver.
If you continue to resist arrest, I will Tase you.
Eğer direnmeye devam ederseniz elektrik şoku kullanacağım.
- Said Tase him, not barbecue him.
- Adamı şokla dedim, kızart demedim.
Tase this cunt.
Kızart şunu.
My father would have had Berk Rockett tase you once or twice and throw you off the property.
Babam seni bir yada iki kez Berk Rockettladıktan sonra mülk sınırları dışına fırlatırdı.
75, she'll let you tase her.
75 dolara, onu şoklamana izin verir.
Hey, Runkle, how much to tase you?
Runkle, seni şoklamak kaça patlar?
I always wanted to tase someone anyway, so...
Hep birini şoklamak istemiştim...
He gonna try and tase me. I hit him.
Bana elektroşok vermeye kalkınca geçirdim bir tane.
I-I will tase you.
Size zarar verebilirim.
Don't tase me, bro!
Beni elektrikli silahınla vurma kardeşim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]