English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tasers

Tasers translate Turkish

73 parallel translation
Think you're big men with your handcuffs... and blasted Tasers!
Kelepçeniz var diye kendinizi büyük adam mı sanıyorsunuz O lanet şok aletiniz var diye!
I want Tasers on full charge.
- Elektrikli copları tam güce getirin.
They stole our uniforms, guns and Tasers!
Üniformalarımızı, silahlarımızı ve şok tabancalarımızı çaldılar.
Because I have my lasers... I have my tasers, I have my ICBMs... I have my bazookas, my jets pointed right at you.
Çünkü lazerlerim... silahlarım, füzelerim... bazukalarım ve jetlerim tam sana doğrultulmuş durumda.
I want a point-to-point search, with Tasers only.
Gece görüşüyle didik didik arayın.
Maybe they stuck tasers on his balls and beat him mercilessly with a rubber hose. - You ever think of that?
Belki de taşaklarına elektrik vermişlerdir copla acımasızca dövmüşlerdir bunu hiç düşündün mü?
Why bother with that when they've got access to guns, Tasers, knives and nunchakus?
Neden zahmet etsinler ki? Hazır silah, susturucu, bıçak ve nunchak ellerinin altındayken.
Why? Security guards on campus aren't Allowed guns. They carry tasers.
Kampüsteki güvenlik görevlileri silah taşıyamıyorlar.
You know I hate tasers.
Bilirsin elektrik silahlarından nefret ederim.
Well, for the record, if anybody ever tasers me, search into anything you can find.
Bilgin olsun, biri bana şok silahı tutarsa... -... bulabileceğin her şeyi araştır. - Hiç şüphen olmasın.
Lex is having them build experimental tasers for the military.
Lionel haklıymış. Lex ordu için deneyler yapıyormuş.
So instead you shoot me with kryptonite tasers.
Onun yerine beni kryptonit bayıltıcılarla vurdurdun.
- Tasers?
- Elektroşok tabancası mı?
You know, little guns, Tasers, pepper spray.
Bilirsin. Küçük silahlar, elektrik vericiler, biber gazı.
You gotta be wasted to take seven tasers like that, right?
İş zamanında en fazla 7 tane harcamış olmalısın. Doğru mu?
- I could take seven tasers.
- Yedi suçlu haklayabilirim.
- You couldn't take seven tasers.
- Yedi suçlu haklayamazsın.
Tasers on stun.
Sersemleticileri kullanın.
Well, guys, we got Tasers, we got Mace.
Şok cihazımız, biber spreyimiz var.
- I use Mace and Tasers. * * * * you.
- Seni sikmek için biber gazı ve şok kullanacağım.
Tasers didn't work on sylar, But one shot of this will put an elephant down.
Şok tabancaları Sylar'da işe yaramıyor ama bunun tek vuruşu fili devirebilir.
Anything, any Tasers? No? Good.
Şok tabancası falan yok mu?
Well, he's lucky they had Tasers, not guns.
Şanslı çünkü silahları yok.
Oh, excellent. Tasers.
- Mükemmel şok tabancaları!
These are in a different league to any Tasers you've ever used in the past.
Bunlar eskiden kullandıklarından çok farklılar.
Tasers in her back, left side of her face sheared off.
Sırtında şok tabancası izleri var ve yüzünün sol tarafı kesilmiş.
Guns, tasers, knives, scissors, bazookas, F-16s...
Silahlar, şok cihazları, bıçaklar, makaslar bazukalar, F-16'lar...
I've got enough tear gas and tasers to get you to the White House.
Sizi Beyaz Saray'a sokacak kadar gaz bombam ve şok tabancam var. Ama neden yapayım ki?
No live ammo, no flash-bangs, no tasers, nothing that sparks.
Ateşli silah kullanmıyoruz. Flaş bombası yok biber gazı yok. Yanıcı madde olmayacak.
They've got riot guns and tasers.
İsyan silahları ve şok tabancaları var.
I love the idea of tasers.
Dürtme konusundaki fikrine bayıldım.
Some of whom I imagine have tasers and can legally explore your keister.
Adamların şok tabancaları var isterlerse kıçımı bile arayabilirler.
I love tasers.
Şok cihazlarına bayılırım.
I know some of the more powerful tasers used by law enforcement leave a couple little red marks when the electrodes hit the body.
- Güvenlik güçleri tarafından kullanılan bazı güçlü aletler vücuda elektrik verdiği zaman bir çift ufak kırmızı iz bıraktığını biliyorum.
Wildlife tasers.
Yırtıcı-kontrol silahı.
Set Tasers to kill!
Taser'leri öldürmeye ayarlayın!
Arm transport police with tasers.
Nakliye polislerine şok tabancaları verilmesi.
Do these tasers rock or what?
Bu şok aleti müthiş değil de ne?
They're charming, maternal, and they carry tasers.
Etkileyiciler, feministler, ve elektroşok silahları var.
Now we're nannies with tasers.
şimdiyse elektroşok cihazlı bebek bakıcılarıyız.
Now yesterday, she threw a projectile, and we will step in if she gets too close. We're all equipped with tasers, but then we're into story shutdown and we've all wasted a day.
Mesela dün bir mermi attı eğer çok yaklaşırsa biz araya gireriz.
Hey, you know, tasers are totally against the rules. Yeah, I know that.
Şok tabancaları yasalara aykırıymış.
Before you have security set their tasers to stun, let me just say that in this box my colleague is holding is dirt. All the dirt we spent the past week digging up on every single one of you. Dirty dirt.
Güvenlik görevlileri elektroşok silahlarını alıp gelmeden önce size iş arkadaşımın elinde tuttuğu bu kutunun içinde hafta boyunca arayıp bulduğumuz kirli çamaşırlarınız olduğunu hatırlatmak isterim.
Tasers charged, rubber bullets loaded, sedatives ready.
Şok tabancası yüklü, plastik mermiler dolduruldu, sakinleştiriciler hazır.
What'd you use, chloroform or Tasers?
Ne kullandınız, kloroform mu, şok tabancası mı?
Tasers to full power!
Şok ediciler tam güç!
Bring your Tasers.
Şok tabancalarınızı alın.
Why don't they give us Tasers?
Bize neden elektroşok cihazı vermiyorlar ki?
Shut down the tasers, pop the case,
Elektriği kapat, camı patlat...
Tasers again.
Yine şok tabancası.
Rangers carry tasers and night vision.
Korucuların şok tabancaları ve gece görüş gözlükleri var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]