Task force translate Turkish
2,042 parallel translation
I'm not the first Madsen you've asked to be on this task force, am I?
Bu time katılmasını istediğin ilk Madsen ben değilim, öyle değil mi?
They're putting together a joint task force.
Ortak bir görev ekibi oluşturuyorlar.
Good luck on the task force. On it?
Görev ekibinde başarılar.
Are these two men on the detail for the task force?
Bu iki adam görev ekibinin başı mı?
He's the head of a task force, Travis ; we do work for him.
Adam ekibin başı, Travis. Onun için çalışıyoruz.
When you guys were pulling this little scam on Wes and Travis, did you ever file the paperwork releasing them from the task force?
Wes ve Travis'e bu küçük dümeni çevirirken kâğıtları dosyalayıp özel kuvvetlerden sildiniz mi?
Oh, we're on a joint task force.
Biz, ortak görev ekibindeyiz.
He was still upset about clean jobs, which is on you, Dan, because you put Sidney Purcell on the task force.
Hala çevreci işlerle alakalı sıkıntıları var ve bu da senin suçun Dan, işin başına Sidney Purcell'i koymak senin fikrindi.
They have a task force solely focused on...
Sadece onu bulmaya odaklanmış özel ekipleri- -
You've got an entire N.Y.P.D. task force looking for you.
New York Polis Teşkilatı Cinayet Masası peşinde zaten.
We'll send a task force with you.
Seninle birlikte bir görev gücü göndereceğiz.
BOLO's already out on the hearse, and the Marshals task force will follow up on the other leads.
Araba için arama emri çıktı. Şeriflerden özel bir ekip diğer ipuçlarını araştırıyor.
Give me the list, and we'll look into it for you - - kind of like a joint task force.
Bana listeyi ver, sizin için kontrol edeceğim - - ortak birlik olduğumuzu varsay.
Because you understand him better than anyone else, including the guys on the task force that are hunting him.
Çünkü sen onu herkesten iyi tanıyorsun, onu yakalayan ekipten bile iyi.
The task force has been staking out Damien's mother for weeks.
Özel tim Damien'ın annesini haftalardır izliyormuş.
All right, Jules, get the task force on the phone.
Jules, özel timi ara.
She sets up a clean jobs task force that includes not one, but two oil men.
Bir cevreci işler görev kuvveti kuruyor ama bir değil iki tane petrolcü ekliyor.
Yeah, and technically we didn't put two oil guys - on clean jobs task force. - Oh, yeah, I see.
Evet, ve teknik olarak çevreci iş kuvvetine iki petrolcü de koymadık.
When we came onto this task force, we were told that our job is to chase and capture, not question and judge.
Bu özel tim'e geldiğimizde, bize söylenen ; işimiz ; takip etmek ve yakalamak, sorgulayıp ve yargılamak olmadığıydı.
The Lieutenant Governor has specifically requested you for the task force.
Vali vekili bu özel ekip için özellikle seni istedi.
Federal task force.
- Federal timdeyim, evet.
Since when does a homicide task force want in on a shooting in Crown Heights?
Ne zamandan beri Cinayet masası görev gücü Crown Heights'teki vurulmaları araştırıyor?
Investigators from the task force.
- Ekipten detektifler.
Well, you know the N.S.A. is part of the task force investigating Jai's murder, right?
Biliyorsun Jai'nin cinayetini araştırmak için kurulan ekipte NSA da var.
Our Fugitive Task Force is on its way over here.
Firari birimimiz buraya doğru yolda.
State police invited us to be part of a task force, due to local law-enforcement corruption and the like.
Yerel polisin yolsuzlukları sebebiyle eyalet polisi özel ekibe bizi davet etti.
I figure you're part of a gang task force.
Çetelerle ilgili özel timin bir parçası olduğunu anlıyorum.
She's on a gang task force.
Çete özel timinden.
Bad news--Carlos Abreu is being investigated by a gang task force.
Kötü haber : Carlos Abreu çete özel timi tarafından inceleniyor.
Vega, I'm attaching you to the federal task force.
Vega, seni federal görev kuvvetlerine gönderiyorum.
She's been on the task force for months.
Aylardır özel timde.
Task force stuff?
Özel tim filan mı?
I've been reassigned to Mumbai, part of an anti-counterfeiting task force.
Bombay'a atandım. Kalpazanlıkla mücadele ekibinin bir parçası olacağım.
- Task Force Apache.
Operasyon Apaçi. Phantom.
Williams was an informant for Task Force Apache back in the days, and he snitched on Phantom.
- Hayır. Williams, eskiden Operasyon Apaçi için muhbirlik yapmış. Phantom'ı o ele vermiş.
Well, you were an informant for Task Force Apache.
- Evet. Muhbirmişsin.
Your own task force.
Kendi ekibini kurdun.
In case you forgot, Weston, I assigned you to this task force to prevent exactly this kind of disaster.
Unutmuş olabilirsin Weston, ama seni birime böyle felaketleri önleyesin diye atadım.
Consul Shepkin, you have my apologies for the actions of my Five-O task force today.
Konsolos Shepkin, Five-O'nun bugünkü eylemlerinden dolayı özürlerimi sunuyorum.
Your task force attempted to kidnap a Russian citizen.
Ekibiniz bir Rus vatandaşını kaçırmaya kalkıştı.
I was part of a special task force of very young-looking cops who infiltrated high schools.
Liselerde gizli görev yapan çok genç görünen polislerden oluşmuş özel bir birliğin parçasıydım. Naber gençler?
So you're an expert? Gang task force or something like that?
Çete ekibinin bir uzmanı falan mısın?
If this feud blows back on any innocents, I will call Gang Task Force and have Charming locked down.
Eğer bu anlaşmazlığınız herhangi bir masuma zarar verirse Çete Kuvveti'ni çağırıp Charming'e salacağım.
You flew to Task Force 76.
Görev Güzü 76'ya katıldın.
Inter-departmental task force.
Bölümlerarası Görev Gücü.
You now have your crack task force team running around, asking guys if they illegally sold fireworks to some wacko that wants to blow up Raines?
Ekibinle, millete delinin birine Raines'i patlatsın diye yasa dışı havai fişek sattınız mı diye soracaksınız öyle mi?
Joint FBI task force to help identify domestic terrorists.
İç teröristleri teşhis etmek için FBI görev gücüne katılmaya.
So, is Ambrose a part of this task force?
Ambrose da bu görev gücünde mi?
I personally recruited you to the joint task force, but it appears you've gone over to the dark side.
Görev gücüne alınman için seni bizzat önermiştim. Ama anlaşılan karanlık tarafa geçmişsin.
Your task is to stamp out corruption within the force.
Görevin, yetkilerin içindeki yozlaşmayı yok etmek.
Fighting off the entire Jedi security force would have been difficult, but now that they are gone... Defeating you alone will be an easy task.
Bütün Jedi güvenlik gücüyle dövüşmek zor olurdu ama artık onlar gittiğine göre tek başına seni yenmek kolay olacak.