Tes translate Turkish
134 parallel translation
Lee surren...
Lee tes...
Tes.
Anladım.
Tes.
Evet.
W-will they surrender to us?
Tes-Teslim olmayı kabul ederler mi?
"Laisse-moir respirir, longtemps longtemps L'odeur de tes cheveux."
"Laisse-moir respirir, longtemps longtemps L'odeur de tes cheveux."
Arrete tes couneries. On va rigoler un peu.
Hadi ama senin de gelmeni istiyorum.
Signal the lead ship that we will proceed with...
Ana gemiye tes...
It seemed... to Socrates -
" "Öyle ki... Sokrates'e göre..." "Sok-ra-tes..."
Transporting a listed programmer out of the country violates our arms export treaty.
Bizim kayıtlı bir programcımızın yurt dışına çıkarılması askeri antlaşmalarımıza tes düşer.
Odysseus, Perseus, Theseus.
Odisey, Pers, Tes.
And you? tes come in person, Mr. Beaumont.
Ve bay Beaumont, siz bizzat geldiniz.
You? tes well f?
Siz çıldırdınız mı?
You? tes chargé d'affaires Aickman.
Aickman davasının sorumlususunuz.
tes you? Somebody until it waits.
Beklediği biriyim.
You? tes? the search for magic, of charm to disencumber you of a hypothetical Djinn.
Gerçekte var olmayan bir Cin'den kurtulmak için sihir ve büyü peşindesiniz.
You? tes born in an age of reason.
Siz bir akıl çağında doğdunuz.
I would like... to know what you? tes.
Kim olduğunuzu bilmek isterdim.
tes invited? Help me.
Bana yardım edin.
s clearly. If you? tes not on the list, you do not enter.
Eğer listede adınız yoksa, giremezsiniz.
. You? tes never fallen on one of my kind.
Benim gibi birine hiç rastlamadınız.
You? tes come in person
M. Beaumont bizzat geldiniz.
Tes héros
Tes héros
Tes idoles
Tes idoles
# Tes - # # ti - #
Şahadet
Po-ta-toes.
Pa-ta-tes.
Tes yeux...?
Gözlerin...
Sans tes baisers? ?
Öpücüklerin olmadan...
Tes... what?
Tes... Tes...
They call it... the tom-ato.
Adına do-ma-tes derler.
Mais " Tout cela ne vaut pas le poison qui decoule de tes yeux, de tes yeux verts,
Mais "Tout cela ne vaut pas le poison qui decoule..." "... de tes yeux, de tes yeux verts... "
The judge states, however, that if lawyers for the teens can show that McDonald's intends for people to eat its food for every meal of every day and that doing so would be unreasonably dangerous, they may be able to state a claim.
Yargıcın ifadesi ise şöyle "Eğer avukatlar, McDonald'sın insanları, günün her öğününde burada yemeye teş vik ediyorsa bu çok tehlikeli olur. Bu durumda haklarını talep edebilirler."
Appre...
Teş...
Th-Tha-Thank you, M-M-Mr Vendetti.
Te-Teş-Teşekkürler, B-B-Bay Vendetti.
Merci b...
Çok teş...
Everybody out for themselves or is there a team spirit building?
Teş başına mısınız yoksa bir takım ruhu oluştu mu?
Thank you so - Oh, please, please, come on now.
Çok teş... Ah, lütfen, lütfen, Haydii.
All I can think about is like, there ain't no God.
Teş düşünebildiğim tanrının olmadığı.
tes David Copperfield?
Nasıl yaptın bunu?
Why? tes you so attentive?
Niçin bu kadar üstüme düşüyorsunuz?
? tes you waited by Mr. Beaumont?
M. Beaumont tarafından bekleniyor musunuz?
Thank you for list... ening.
Dinlediğin için teş... ekkürler.
So wha s your "diag-nonsense"?
Koyduğu "teş-pis" ne?
Nonsense?
"Teş-pis" in ne?
All I can say is, I hope this is not a real emergency because I only brought one bottle of vodka.
Diyeceğim teş şey, umarım bu acil bir durum değildir çünkü yanımda sadece bir şişe votka var.
What she knows, shes made the worst of it.
Bildiği teş şey varsa, o da şu anki kötü durumudur.
Mol-tes.
Moltes.
If you can't retain your spontaneity on the show... without this lewd conduct.
Eğer sekse teş vik edici olmadan doğaçlama kaydedemiyorsan, bu iş olmaz.
And I guess the third one is to encourage the government to pass favorable legislation.
Üçüncüsü ise, hükümeti istedikleri yasayı onaylaması için teş vik etmek.
Well, th... thanks for...
Teş... teşekkürler...
All we have to do is ballistics-match the weapon to both victims.
yapmamız gereken teş şey her iki kurbandaki mermilerle birlikte balistik incelemesini yapmak.
what the hell happened to you?
Çok teş... Sana ne oldu böyle?