English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / That's awesome

That's awesome translate Turkish

1,980 parallel translation
Why can't there be one color that's so much more awesome Than the other colors, it's, like, no contest?
Neden diğer renklerden çok daha müthiş şöyle rakipsiz bir renk olamasın ki?
So... are you ready to embark on the awesome adventure that is baking?
Müthiş macera için yola çıkmaya hazır mısın? Pişirmek.
- Oh! - That's pretty awesome.
- Harika, mükemmel.
Oh, that's really, really un-awesome idea.
Oo bu gerçekten ama gerçekten süper-olmayan bir fikir
That's awesome, Kimmy.
Harika, Kimmy.
It's not like that. It was a totally awesome dream.
Gerçekten çok güzeldi.
Ah, that's so awesome!
Tamam, herkes bardağını kaldırsın.
That's awesome!
Harika!
And she loves eating healthy, so that's awesome.
Ve sağlıklı beslenmeyi seviyor. Bu da harika!
That's awesome.
Harika, adamım.
That's pretty awesome.
Bu gayet iyi.
That's fucking awesome!
Müthiş bir şey.
- That's awesome!
- Bu harika!
- That's awesome!
- Bu harikaydı!
That's terrible for the cow but this thing's fucking awesome.
İneğe yazık oldu ama bu şey acayip kıyak bir şey.
That's awesome!
Bu muhteşem!
That's awesome.
Bu harika bir şey.
That's awesome. It looks like a pink sausage!
Bamya gibi çükü varmış!
Yeah, that's awesome.
Evet, süpermiş.
That's awesome.
Harika.
- That's awesome.
- Bu harika.
Oh, my God, that's awesome.
Aman tanrım, bu harika.
That's awesome, it sounds like everything is working out for you.
Harika bir deyişle, her şeyi sizin için çalışıyor gibi geliyor.
Baby, that's awesome, that's wonderful.
Bebeğim, bu harika, bu muhteşem.
That's awesome!
Bu harika bir şey!
- No way, that's awesome!
- Hadi ya, süper! - Evet.
That's awesome.
Bu harika.
That must have been awesome... – Yeah, well, he was, I guess. Okay. That's cool.
Çok güzel.
Mm. That's awesome.
Harikaymış.
That's awesome!
Boğalarla koşmalıyız. Tabii, dostum.
- That's awesome.
- Hepsi iyi şeylerdi!
That's awesome. Jews are not meant for tragedy.
Yahudiler trajedi için yaratılmadılar ya.
That's an awesome plan, congressman.
Bu müthiş bir plan, Kongre Üyesi.
Aw, that's awesome.
Bu kadar da fazla.
That's what happens when 186 pounds of awesome hits the water at -
Seksen dört kiloluk bir yetenek suya çarpınca böyle oluyor.
That's awesome.
Bu müthiş.
That's an awesome movie, but I guess my all-time favorite... Would have to be "Kids."
O da harika bir film ama sanırım en sevdiğim filmi sorarsan Çocuklar derim.
No way. That's awesome.
- İnanılmaz, bu harika.
Oh, that's awesome.
Bu harika. Çok güzel.
That's awesome.
- Harika.
That's awesome, but I-I-I... can we stop referring to her as a "that"?
Bu müthiş ama ben.. kıza'o'demeyi kesebilirmiyiz.
That's fucking awesome.
Bu gerçekten müthiş.
That's awesome!
Süper lan!
That's pretty awesome.
Bu gerçekten müthiş.
And, I think it's awesome that I can look at of video of the game And still see magic in it.
Ve bence oyunun bir videosuna bakıp Hala içindeki sihri görmek müthiş.
I think it's still awesome that when I looked at that Giant Bomb video and it hit the'Glitch level'that that was the coolest thing I've ever seen.
Giant Bomb videosuna bakıp'Çökme seviyesi'ne geldiğinde görüp görebileceğim en süper şey oldunu düşünüyorum.
- That's awesome. - No way.
- Bunlar harika.
- Matze, man, that's awesome.
- Matze, adamım, bu harika.
That's awesome.
Bu muhteşem.
I actually think it's really awesome. Honestly, I think it's awesome that you have some guy that you met that you love, and he loves you a lot back, and you don't like question it for a second.
Gerçekten, tanıyıp sevdiğin karşılığında o da seni fazlasıyla seven ve bunu bir an olsun sorgulamayan birinin olması inanılmaz bir şey.
That's awesome.
Bu harika ya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]